11. BÖLÜM GÖLGE

3.4K 264 1.1K
                                    

Murat, durmaksızın yapacağı düğünün detaylarını, doğacak çocuklarını, evlenince 'Derinciğiyle' oturacağı evi ve 'Derinciğini' anlatıyordu. Susmasını söyleyince, beni sinir hastası olduğumu ve doktora gitmemi söylüyordu! Sonunda evime vardık, Murat'a teşekkür edip arabadan indim. Anahtarları çıkardım, kapıyı açıp girdim.

Duşa girdim, kirlenmiş kıyafetlerimi kirli sepetine atıp, odama çıktım.  Ne giysem ki? Hava bugün iyi, fazla soğuk değil. La daha namazı kılmadım, nereye giyiniyorum? Banyoya geri dönüp abdest aldım, namaz elbisesini giydim, namazımı kılmaya başladım.

Namazımı kıldım, namaz kıyafetlerimi çıkardım, katlayıp kenara koydum, saçlarımı kuruttum. Dolabımı açtım, gözüme çarpan beyaz gömleği giydim, üstüne siyah bir süveter, altıma siyah bir pantolon ve kemer gayet iyi.

Yanıma artı olarak küçük bir çanta aldım, telefonumu, anahtarlarımı, cüzdanımı, silahımı ve yedek şarjörümü içine koydum, saatimi taktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yanıma artı olarak küçük bir çanta aldım, telefonumu, anahtarlarımı, cüzdanımı, silahımı ve yedek şarjörümü içine koydum, saatimi taktım. Merdivenler doğru yöneldim, telefonum çaldı. Alp arıyordu, açıp konuşmaya başladım.

"Alo?"

"Alo abla?"

"Buradayım Alp, ne oldu?"

"Abla, ben bu yüzümdeki  ki şeyi nasıl çıkaracağım? Duşta fazla uğraşmadım da ama çıkmış olması gerekmiyor mu?"

"Aa unuttum la ben onu, öyle çıkmaz ki. Makyaj temizleme suyu lazım, su geçirmez onlar. Kolay kolay çıkmaz."

"Abla su geçirmiyorsa, o dediğin su nasıl temizleyecek?"

"Oğlum, adı su. Normalde kimyasal bir şey."

"Yüzüme, kimyasal mı süreceğim? Zararlı değil mi?"

"Alp, o yüzüne sürdüğüm şeyi sen ne zannediyordun?"

"O da mı kimyasal?"

"E tabii."

"Cidden mi?"

"Yok şaka!"

"Ne?"

"Alp, sizi bana parayla mı gönderdiler?"

"Yoo..."

"Alp... Soyuna sopuna, söverim Alp!"

"Tamam tamam sustum, konumuza dönelim o dediğin suyu nereden bulacağım?"

"Bende var, eve gelebilirsen veririm."

"Timle Murat abini arabasındayız, gelelim mi?"

"Gelin gelin, kaç dakikaya gelirsiniz?"

"10 dakika." Kolumu çevirip saate baktım, 7.40'dı.

"Peki, bekliyorum. Görüşürüz.

"Görüşürüz, abla."  

Telefonu kapattım, odaya geri dönüp makyaj temizleme suyunu ve temizleme pamuğu aldım. Aşağıya indim, koltuğa oturup, İnstagram'da gezinmeye başladım. Karşıma Atilla İlhan'ın bir şiiri çıktı, Rüştü Asyalı seslendiriyordu. 'Üçüncü Şahsın Şiiri' Tam anlamıyla mükemmeldi.

ALEV AKAYWhere stories live. Discover now