7. BÖLÜM HASTANE

4.1K 320 215
                                    

Doktor elinde bir zarfla içeri girdi, masasına oturdu. Nefesimi tutmuştum, yumruklarımı sıkıyordum. Alkan ailesine baktığımda, Asel'in iki yanına Gökçen Hanım ve Kağan Bey oturmuştu, bir elini Kağan bey, diğer elini Gökçen Hanım tutuyordu. Doktor, zarfı açıp okumaya başladı. Nefesimi tutmuştum.

"Kağan Alkan ve Alev Akay arasında %99.9 kan bağı bulunmaktadır."

"Arda Yağcı ve Asel Alkan arasında %99.9 kan bağı bulunmaktadır."

Siktir.

Has siktir!

Şuan içim, bir garipti, karışıktı, hüzünlüydü, şaşkındı, içim bela okuyordu, şaşırtıcı. 

Alkan ailesine baktığımda, Gökçen Hanım ve Kızıl  birbirlerine sarılmış ağlıyorlardı. Gözlerimi Kağan Beye çevirince göz göze geldik,  o da aynı benim gibiydi sert ve soğuk bakıyordu. Hiçbir duygu belirtisi yoktu, aynaya bakmış gibi olmuştum. Bir anlık afalladım, yüzüne bakılırsa o da afallamıştı. Yüzümü hemen düzelttim, aynısını tekrarladı.  Aynı anda ayağa kalktık, neden birbirimizi tekrarlıyoruz? 

"Dava açıp, manevi tazminat alma hakkına sahipsiniz." Kağan Beyle aynı anda konuştuk. 

"Bunu biliyoruz Doktor Bey, ama bu bir davayla çözülebilecek bir şey mi? 33 yılın hesabını kim verecek?" Aynı ürkütücü ses tonunda söylemiştik. Doktor yerine sinmişti, adamında suçu yok ki amına koyayım! 

"Lütfen sakinleşin ve yerinize oturun" Derin bir nefes aldım, sakince yerime oturdum. Ama gözlerim, her an birini öldürecek gibi bakıyordu. Ellerim yumruk şeklindeydi, benimde sakinlik bir yer kadardı! Odadakilere tekrar göz gezdirdiğimde, Alkan ailesinin aynı şekil olduğunu gördüm ek olarak Kağan Bey onlara sarılmıştı. Öbür organizmalar ise Arda mal mal  etrafa bakıyordu, Songül sinirliydi. Birden bağırmaya başladı. 

"Bu nasıl bir şey!? Benim öz kızım bile olmayan biri, babamı öldürdü! Bunun hesabını kim verecek?!" Bununda ne kıymetli babası varmış aq! Bilmesem babasını sevdiğine inanacağım, hayattayken birbirlerine küfrediyorlardı! Tek iletişimleri kavgaydı. Birden Doktora saldırmaya çalıştı, Arda tuttu. 

"Bir rahat dur." Salak bir anda, Ardaya vurmaya başladı. 

"Rahat durmuş! Senin umurunda değil zaten! Babam ölsün diye, dört gözle bekliyordun!" Bu mal, Babasına ölsen de kurtulsak diyordu. Şimdi farklı konuşuyor, bipolar. 

"Sen sanki ölsün istemiyordun!" Aaa şaşkınım, bu Arda malı ilk defa doğru konuştu.  Odaya tekrar göz gezdirdim, Alkan ailesi can ciğer kuzu sarma şeklinde sarılmış, ağlaşıyorlar. Ne ağladılar aq! Doktor Bey, yazık garibim 'ben nereye düştüm' bakışı atıyor. İki Hemşire, Ardayı Songül'den korumaya çalışıyor. Ardanın yüz, kan revan içinde. Bende köşede oturmuş, çikolata yiyerek olayları izliyorum. Ne yapabilirim? Acıktım. Ortam Rönesans Tablosu mübarek! Çekirdek iyi giderdi, canım çekirdek çekti valla.  Evde çekirdek var mıydı? Vardı vardı, sabah aldıydım.

10 dakikanın sonunda herkes sakinleşmiş, yerlerine oturmuştu. 

"Biz kızımızı istiyoruz!" Sanırsın yavru köpek istiyor! Arda tam mal. 

"Nerden senin kızın oluyor lan!" Kağan Bey kükredi, Arda yerine sindi. 

"Nereden mi bizim kızımız? DNA testi var DNA!" Songül cırtlak cırtlak bağırdı. 

"Varsa var lan! Umurumda mı sence? Onun Annesi benim ben!" Heh! Gökçen Hanımda kavgaya dahil oldu. Nasıl çekirdeğim olmaz ya!?  Ben dışında, herkes ayaktaydı. 

"Benim onun Annesi!" Cırtlak Songül. 

"Sen falan değilsin! Benim onun Annesi!" O nasıl bağırmaydı amına koyim? Gökçen Hanım ne yaptınız siz la? Gerçi kadın Yarbay! Beklenir her şey. 

ALEV AKAYWhere stories live. Discover now