9. BÖLÜM ÇİLİNGİR SOFRASI

4.3K 301 449
                                    

Vedalaşma faslından sonra çıktım. Yürümek istemiştim, sessizce, düşünmek... Ama benim şansım, buna izin verir mi? Vermez! Ara sokaktan, bağırış sesleri geliyordu oraya doğru gittim.

Kuaför Murat Bey, Yanında koyu kızıl saçlı bir kadın ve onlara silah doğrultmuş, bir sarhoş! 

"Ne oluyor lan?" Herkes bana döndü.

"Sana ne bayan?" Yarım yamalak, söylemişti. Pis sarhoş!

"Kurtar bizi! Alev aşkım, kurtar beni! Daha ölmek için çok gencim! Daha bu ellerim, ne saçlar yapacak!" Yeminlen, çok tiz bir sesi vardı.

"Sakin olun, halledeceğim."

"Aşkımsın!" 

"Eyvallah." 

Sarhoşa dönüp, konuştum.

"Oğlum, niye silah çektin la? Derdin ne? Söyle çözelim, silahla olmaz."

"Top, abla bu! Mahallenin, ahlakını bozuyor. Ben delikanlıyım, mahallemi korurum. Baksana Karı gibi konuşuyor, karı gibi hareketler yapıyor." Rabbim, lütfen bana sabır nasip et.

"Sana ne la! İstediği gibi konuşur, istediği gibi davranır! Sana ne zararı var? Ahlakmış! Ahlakı, korumak sana mı kaldı? Senin gibi sarhoş, milleti rahatsız eden, magandaya mı kaldı it?!"

Tam ağzını açacakken, daha fazla sesine tahammül edemeyeceğimi fark ettim. Konuşmasına izin vermeden, hızlıca dizlerine tekme attım. Zaten ayakta zar zor duran bedeni düştü, hızlıca elinden yere düşmüş silahı  koşup aldım. Ayağa kalkmaya yeltenince, kafasına bir tekme attım, bayıldı. En fazla burnu kırılmıştır, belki birkaç tane dişi ya da birçok dişi. Silahı, belime sıkıştırdım. Beklemediğim bir anda, üstüme iki kişi zıpladı. Evet, zıpladı! Murat Bey ve yanındaki kadın. 

"Bizi, kurtardın! Alev Aşkım! Seni çok seviyorum, Kahramanım benim!" Kulağımın, dibinde bağırıyordu. İmdat!

"Murat Bey, rica ederim. Fazla bir şey yapmadım, lütfen üstümden çekilir misiniz?" Nefessizlik, zor şey. Üstümden çekildiler, oh be!

"Çok fazla şey yaptın, artık bestim sensin!" Kadın, bana sımsıkı sarıldı. Yeter!

"Hanımefendi, bir tık nefes alamıyorum." Ayrıldı, şükür! Lego parçası gibi yapıştık, amına koyayım!

"Tanışalım Aşkom, ben Tülay!" Sıkmam için elini uzattı, tutup sıktım.

"Alev, memnun oldum." 

"Ayy! Bende bende!" Birkaç tahta eksik sanırım. Ellerimiz ayırıp, kafamı Murat beye çevirdim. Yerdekine, tekmeler savuruyordu. Fazla başarılı olduğu söylenemez.

"Manyak, pis sarhoş! Ahlakmış! Sana ne ayol?!" Bir süre daha, saydırdı.

"Polisi aradınız mı?" Sorum ortaya bomba gibi düşmüştü, ikisi ilk önce birbirine baktı sonrasında ise bana.

"Kız Tülay, aradın mı sen?"

"Hayır, Mutoş Aşkom. Sen aramadın mı?" Bu nasıl muhabbet amına koyayım?

"Anladığım kadarıyla, kimse aramamış. Ben hallediyorum."

"Hallet Aşkım,  hallet! Sana ARTmut Beauty Expert'te sınırsız kredi, her şey bedava!" Vay be...

"Murat Bey, hiç gerek yok. İnsanlık yaptım, sağ olun."

 Cebimden, telefonu çıkarıp '112' numarasını tıkladım. Gerekli bilgileri verdim, 15 dakika sonra Bir Polis arabası geldi. İçinden iki memur çıktı, biri bizim yanımıza gelirken diğeri sarhoşa gitti.

ALEV AKAYWhere stories live. Discover now