17. BÖLÜM HALI SAHA

1.8K 221 375
                                    

Öncelikle, @6members_amabunidaaa Aşkomuzun doğum gününü kutlayalımmm! Doğum günün kutlu olsun! İyi ki doğdun aşko!

(Medyadakini de, bunu da izlemeyeni dövüyormuşum.)

Eve doğru yürüdüm. Bahçe kapısını açıp, içeri girdim. Ve kamelyada, beni beklenmedik biri karşıladı. Vallahi yeter. Kamelyayı, uğrak yer olarak mı belirledi bu? Karşımda, Vildan denen ama ne olduğu belli olmayan bir kişi vardı. Görmemiş gibi yapsam, olur muydu? Bence olurdu. Üç maymunu oynuyoruz. Gözlerimi ondan çekip, eve ilerledim. Görmedim.

"Alev, biraz bekler misin?" Hiç takmadan ilerledim. Duymadım. "Duymuyor musun, beni?" Bilmiyorum. Anahtarla kapıyı açtım. Ayak seslerinden, yanıma yaklaştığını anladım. "Konuşmamız gerekiyor, lütfen dinle beni!" Aşık olduğun Demir'in, dinlesin seni! O gerçi ölmüştü, e sussun o zaman. Kolumdan tuttu. Arada kolumu kesesim geliyor, sonra emekli olmak zorunda kalacağım aklıma geliyor. Vazgeçiyorum. Kolumu sertçe çektim. Mecbur cevap verecektim. Üç maymunda, hissetmiyorum diye bir maymun yoktu. Niye yoktu aq?

"Evet?"

"Konuşabilir miyiz?"

"Hayır."

"Lütfen." Takmadım, eve girdim. "Alev!" Hay benim kadar, kafana taş düşsün emi. Kapıyı ittirdim, ayağını araya koydu. "Birazcık dinle beni, lütfen." Dedi ağlamaklı bir ses tonuyla. Kapıyı geri açtım, dışarı çıktım. "Teşekkürler." Başımı salladım, kamelyaya doğru yürüdüm. Bizim kamelyada, meclisten daha çok konuşuldu aq. Kamelyada olmasa, yere çöküp konuşurduk artık. Gelenek bozulmasın diye, her zaman oturduğum yere oturdum. Papatyaları, ortadaki masanın üstüne koydum.

"Anlatında gidin, işten geldim yorgunum." Açım aç! Karşıma oturdu, göz yaşlarını sildi. Timsah kadın. 

"Eve bir kereliğine, girebilir miyim? Bir kerecik sadece, Yıldırım'ın  odasını görmek istiyorum o kadar. Yalvarıyorum sana, lütfen." Kınayıcı bakışlarla, onu süzdüm.

"Hayır." Papatyaları masanın üstünde alıp, ayağa kalktım. "Konuştuk bitti." Yeter ulan! Başıma ayrı ayrı dert! Zaten Alkan ailesiyle, ne yapacağımı bilmiyorum. Kafam karmakarışık. Birde bu çıktı başıma! Ne yapayım kardeşim? Aşık olmuşsun gitmişsin, Rusyalara. Kalaydın orada! Kalaydın! Oğlunun da başını yakmış, antika.

"Lütfen dinle beni, sadece biraz dinlenmeye ihtiyacım var. Lütfen, Yıldırım'a en yakın olan kişiyle konuşmak istiyorum." Acı dolu sesine, kayıtsız kalamadım. Arkamı dönüp gitmek istedim ama sanırım, vicdanım el vermedi. Belki bu kadının ne vicdanı vardı, ne acıması. Benim vardı, fazlasıyla vardı. Geri yerime oturdum. "Dinliyorum."

"Çok teşekkür ederim." Başımı salladım. "Biz Yıldırımla, lisedeyken tanıştık. Lise birde, ikide de sevgili olduk." Konu nereye varacak acaba? Cebinden bir fotoğraf çıkardı, dolu gözlerle birkaç saniye baktı. Bana çevirdi. "Mezuniyet günümüz. Yıldırım yine karizma, okulun en yakışıklısı oydu biliyor musun?" İnanırım. "Bende kalan tek fotoğraf bu, diğerlerini Demir yaktı. Başka var mı? Gördün mü?" İçim acıdı, sadece babama. Başımı olumsuz manada salladım. "Belki o da yakmıştır." Ayağa kalktım,  papatyaları elime aldım.

"Gelin benimle." Eve doğru yürüdüm, kapıyı açıp içeri buyur ettim. Şaşkınlıkla bana bakıyordu. Merdivenleri çıktım, babamın odasına yöneldim. Tek kelime etmiyordu, etmesine de gerek yoktu. Yastığın altından anahtarı aldım.

"Demek o anahtar, hala orada." Sessizce mırıldanmıştı. Dolabı açtım, albümü elime aldım. İlk sayfayı açtım, koltuğa oturdum. Hemen yanıma oturup, heyecanla albüme baktı. "Yıldırımdan Sevgilisine..." İkinci sayfayı açtım. Gençlik fotoğrafları. "Çok güzeldin, her şeyinle..."  Bir sayfa daha, mutfakta çekilen fotoğraf. "Hayatımda yediğim, en güzel yemekti sevgilim." Bir hıçkırık duyuldu, sağıma döndüm. Ağlıyordu. Umursamadım, bir sayfa daha çevirdim. "Ölümüme kadar seni seveceğime yemin ettiğim gün, bilirsin ben sözümün eriyimdir dünyalar kadar güzel karım." Diğer sayfaları atladım, son sayfaya geldim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ALEV AKAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin