🍇
Hazel Redcloud Bayan Silviya ile akşam yemeklerini yerken masada kızarmış iki balık, bulgurdan yapılma çorba ve elma suyundan içecekleri vardı. Yaşlı kadın yemekleri büyük bir beğeni ile yerken Hazel gün içinde işittiklerini tefekkür ediyordu. İçindeki Lord'a karşı olan iyi hisler ile kulağına gelen tüm her şey çatışıyordu. Velev ki doğru olsun yine de farklı bir yol için savunmaya geçecek gibiydi.
"Uyandığımda seni buralarda göremedim."
Hazel'ı daldığı tefekkürden kurtaran, yaşlı kadının sesi olmuştu. Lakin ne cevap vereceğini bilemiyordu. Yalan söylemek Hazel için imkansızdı o yüzden doğruları sıralamayı tercih etti.
"Sabah anlattığınız durumu merak edip bu konu hakkında fikir sahibi olan sütçünün eşi ile görüşmeye gittim. Beni bağışlayın hanımefendi lakin sizi mahzun gördüğüm için ziyadesiyle üzüldüm. Lakin aynı zamanda da..."
"Aynı zamanda da?"
Yaşlı kadın nedense bu durumdan olabildiğine keyif alıyor gibiydi. Değil Hazel'ın hakkında fikir sahibi olmak için araştırmaya girişmesi, farklı bir fikre sahip olması dahi onu ziyadesiyle memnun etmişti.
"Aynı zamanda da efendim, Lord Hill'in anlatıldığı şekilde biri olmadığını düşünüyorum."
Lord Hill ismi geçmesi ile yaşlı kadının yüzünün düşmesi bir oldu. Daha ziyade hüzün ya da pişmanlık belki de biraz özlemle karışık bir muammaydı bu. Tüm bu iç burkan hislerin aynısını Hazel da yaşamıştı sanki. Lord Hill insanlar üzerinde tam da böyle bir etki bırakıyordu. O, özlemin hüzünle harmanlanmış halini insanlara ikram etmekten memnuniyet duyan, garbın asil ruhu gibiydi.
"Nahif fikrin ve hoş yaklaşımın için teşekkür ederim lakin, Lord Hill ile olan geçmişimiz bende derin yaralar açmaktan öteye geçememiştir."
Hazel Redcloud bir kere daha Lord hakkında edilen kötü kelamlara şahit olacağını düşünerek başını önüne eğecekti ki "Lakin kendisine sonsuz bir muhabbetle bağlı olduğumu da inkâr edemem," dedi yaşlı kadın. Hazel ışıldayan gözlerle Bayan Silviya'ya baktığında "Baron'un küçüklüğüne de şahit olmuş şanslı kişiliklerden biriyim. Onun neler yaşadığını yakından teşhis ettim ve hüznümün yegane sebebi malikaneden gönderilmek değil, çoğusunun aksine bu benim için o kadar da mühim bir mesele değil. Dile getirip de Lord Hill'e olan ilgimi etrafa yaymaktan çekinsem de senin de benimle aynı fikirde olman bu durumu izah etmem için bir engel oluşturmuyor."
Hazel Redcloud ilk defa Lord Hill hakkında güzel şeyler söyleyen biriyle konuşmanın mutluluğunu yaşıyordu. Demek ki sadece kendisi değildi bu düşüncelerde olan. Bir diğeri de anlayabiliyordu onun insanlardaki gerçek izlenimini.
"Lakin bu ahir ömrümde ona olan özlemim ile geçen günlerimin bile bana kıymetli olduğunu nasıl ifade edebilirim ki? Böylesine yaşlı dimağın, genç ve asil bir varlığa hayranlığı muhakkak yanlış anlaşılacaktır."
Bayan Silviya genç kadının başka bir şey söylemesine vakit bırakmadan yavaşça ayağa kalktı ve devam edecek olan konuşmanın kendisi üzerinde daha derin bir hüzün bırakacağını ifade edercesine kendi odasına doğru ağır adımlarla ilerledi. Masada ayağa kalkıp saygıyla onun gidişini bekleyen Hazel Redcloud öğrendikleri karşısında buruk ama huzur verici bir şekilde kalmıştı. Henüz işin aslını öğrenememişti ancak tam da tahmin ettiği gibi ve en aslında hissettiği gibi Lord Hill'in asil bir ruha sahip olduğunu nihayet teşhis etmişti.
Ertesi gün Hazel Redcloud biten esmer şekeri almak için şehir merkezine yol aldı. Şehrin kalabalık ve toplu güruhuna aykırı davranmamaya çalışsa da kendisini bildi bileli böylesi bir topluluğun parçası olamamıştı. Vitrinler hep olduğu gibi parıl parıl yenice kumaşlardan yapılma elbiseler ile donatılmışken, devrin en lüks arabalarında taşınan leydiler onlara eşlik eden lorlar ve yamakları ile birlikte alışveriş yapıyorlardı. Hazel esmer şeker için bir aktar seçip Hindistan'dan gelen baharatlar arasında en sevdiği köriden de bir miktar almayı ihmal etmedi. Bayan Silviya için akşam yemeğinde ördek pişirmeyi planlıyordu. Sütçünün karısı dün gün batmadan kendisine hediye bir ördek göndermişti ve birkaç parça da taze sebze.
