28

18.8K 974 267
                                    

Gözümü araladığımda bir yatakta olduğumu gördüm. Görüş alanım genişlediğinde de Hemen baş ucumda elinde bir bebeği uyutmaya çalışan birisinin olduğunu gördüm.

Doruk.

Elinde üstünde pembe elbise olan bir bebeği uyutmaya çalışıyordu. Bir sağa, bir de sola dönüyordu.

Yavaşça doğrulup Doruğa seslenmeye çalıştım. Boğazımdaki kuruluk buna engel olmuştu.

"Babasının güzeli, Ne zaman uyuyacaksın" Diyen Doruğa şokla kafamı çevirip baktım. Bu bebek onun muydu?

Dahası, Elinde bir bebekle benim yatak odamda olduğuna göre bu bebek bizim miydi?

Doruk uyandığımı hâlâ fark etmemiş, Elindeki bebeği sallıyordu.

"Lizge'm, Güzel kızım. Hadi uyu da zorlama babayı. Baban yeterince yorgun"

İkinci bir şok dalgası ile kendime gelmeye çalıştım. Lizge Doruğun küçük kardeşinin ismi değil miydi? Neden bebeğe Lizge diyordu?

Olduğum yerde yavaş hareketlerle doğrulurken Doruğun bakışları bana yöneldi. Elindeki bebeği yatağın hemen ucundaki beşiğe koyup yanıma oturdu.

"Uyanmış mı benim diğer güzel Kızım? Ne kadar çok uyudun bugün Simay"

Anlamsızca baktım ona. Çünkü sadece bakabiliyordum. Boğazımın gereğinden fazla yanması nedeni ile ağzımı açıp tek kelime edemiyordum.

Elimle güç bela sürahiyi işaret edip su vermesini istedim. O da bu komutumu bekliyormuş gibi hemen doğruldu, Sürahiye su doldurup suyu yavaş yavaş içirdi.

"Neden konuşmuyorsun bebeğim? Kötü bir Rüya mı gördün?" Dedi endişeli endişeli.

O an diyecek bir şey bulamadığım için, Beşikteki bebeği işaret ettim.

"Lizge mi? O zaten uyudu uyuyacak, Sessiz olmak şartıyla konuşabilirsin" Kaşlarımı kaldırarak ona baktım. Ne ara bizim bir bebeğimiz olmuştu?

"Lizge mi?" Diye sormuştum zar zor. Yanaklarını şişirip geri indirdi. Aklımı okuyormuş gibi soracağım sorunun cevabını verdi.

"Lizge. Ölen kardeşimin ismi. Bunu sana daha önce de anlatmıştım, Unuttun sanırım?"

Lizge.

Ölen kardeşimin ismi.

İyi de, Ölmemişti ki?

"N-ne zaman öldü?" Zor konuşuyordum, Bu da kekelememe sebep oluyordu ama önemsemedim.

"2024'ün ilk günü, Yani 2 sene öncesinin nefret ettiğimiz günü. Hatırlamıyor musun?"

Kafamı olumsuz anlamda sağa ve sola salladım.

"Yılbaşı kutlamıştık, Biz orada eğlenirken, Kardeşim can çekişiyormuş. Biz gidene kadar da Vefat etmiş." Sinirliymiş gibi bir nefes verdi, Nefesinin sesini duymuştum resmen.

Gözlerimi inanamıyor gibi sıkı sıkı yumdum. İmkansızdı. Hatırladığım yerler vardı ama kesik kesikti. Yılbaşı gecesini hatırlıyordum mesela, Acaba içmiş miydim? Kafam yerinde değil miydi de bu haldeydim? Hem başım da ağrıyordu.

"Ben neden yatıyorum?" Diye sordum güçsüzce. Gerçekten çok yorgun hissediyordum.

"Yatmanın nedeni mi olur Bebeğim? Yemek yiyorduk, Midenin bulanduğını söyledin ve yattın. Ama kocan senin için önlemini aldı merak etme." Diyip göz kırptı. Anlamadım.

Ölçü | TextingWhere stories live. Discover now