30

16K 826 206
                                    

Utancımı ve heyecanımı bir kenara bırakarak Doruk'un babasına selam verdim. Beni sevmeyecekleri düşüncesi o kadar baskındı ki, Annesinin karşılamasına çok şaşırmıştım. Ve tabii, Babasının da aynı şekilde karşılayacağını düşünmüştüm.

Ama yanıldım. Bizi gördüğü gibi suratı asılsa da, zorla gülümsemişti. Zorla olduğu o kadar belliydi ki, Hiç tanımadığı birisi bile zorunlu gülüşler attığını anlardı.

Başıyla selamımı almış, İşine geri dönmüştü. İşi de bilgisayar klavyesine rastgele basmak. Doruk onun bir işte çalışmadığını söylemişti. Bu aileye bakan kişinin Doruk olduğunu o zaman anlamıştım.

"Birşey demeyecek misin baba? Karşına getirdim kızı? Ne bu böyle?" Dedi Doruk, sakin çıkartmaya çalıştığı sesi ile. Belki de şuan o benden de gergindi.

"Hoş geldiniz Oğlum. Sen de hoş geldin Sena kızım" Dedi Murat bey.
"Simay" Diye düzelttim. Özür dileyip önüne döndü.

Doruk'a baktım bende. Asık yüzü ile gergin ortamı nasıl rahatlatacağını düşünüyordu Tahminimce.

Bir anda elini belime atıp, "Hadi yürü gidelim Simay, Çok bile durduk" Dedi. Bunu beklemiyordum ama hızla üzerimi düzeltip kapıya doğru adımladım. Zaten bir kafede buluşmuştuk, Bu bile fazlaydı.

Derin bir nefes alıp kapıdan çıktım. Arkamdan da Doruk çıktı. Tuttuğum nefesimi verip Doğrudan Doruk'a baktım.

"Çok özür dilerim babam adına, Normalde böyle bir insan değil diyemiyorum çünkü böyle" Dedi tatlı tatlı.

"Saçmalama Doruk, Kırılmadım zaten. Bana buraya gelirken her ihtimalden bahsettin. Kendimi daha gelmeden Alıştırdım hem" Güldürmeye çalışıyordum, Ve hafiften başarılı olmuştum.

Dudağının kenarı kıvırıldığında zaferle gülümseyip Doruk'a sarıldım.
Sarılmaktan daha çok kucağına atlamak olmuştu.

"Üzülme be Doruk! Her zaman da sevilecek değiliz. Hem ben Ailen ile değil seninle sevgiliyim. Kasma bu kadar" Dedim a harflerini uzatarak. Doğruydu, Annesiyle veya babasıyla bir yere kadar samimi olacaktım. Ama Doruk, Ciddi düşünüyorsak hayatımın her köşesinde olacaktı.

Doruk, Dakikalarca kollarını belime sarıp öylece bekledi. "Üzüldüm sadece, Ben sana bu kadar önem veriyorken ailemden birinin bu kadar soğuk hissettirmesi beni üzdü"

Bir hışımla onu kendimden uzaklaştırıp çok yüksek olmayan bir ses tonuyla bağırdım. "Off yeter! Üzül üzül bir yere kadar aşkım benim, üzülme" Tekrar kendime çekip yanaklarını sıktığımda gülmeye başladı. Tamam kabul, Birazcık dengesizdim.

Çenemi tutup iki yana salladı. "Aşkım da diyorsun sen" Dedi muzip bir ifadeyle. Ayıp birşey demişim gibi hissedip rahatsızca kıpırdandım.
"Ee nolmuş yani?" Dedim omuz silkip. Tek amacım gerginliğimizi atmaktı.

"Bir şey olduğu yok şaka yaptım" Dedi gülerek. "Ay abart Doruk! Utanmasan aşkın mıyım gerçekten diyeceksin" Dedim.

"Şakaydı işte, Niye kızdın"

Dudaklarını büzerek baktığında gerçekten bu ilişkinin hanımı kim onu sorguladım. Tekrar yanaklarına dalıp iki yandan çektiğimde geri çekilmek yerine durup sıkmama izin verdi.

"Yaaa kızmadım kızar mıyım ben sana hiç koca bebek" Büzdüğü dudaklarını gülümseyen bir hale getirip yüzüne bir gülümseme yerleştirdim.

Kaşlarını kaldırdı. "Koca bebek?"

Başımı sallayarak onu onayladım. "Koca bebek"

"Onu da aklına nereden getirdin? Bebek miyim ben?" dedi suratsız halde. Güldüm.

Ölçü | TextingWhere stories live. Discover now