38

10.3K 537 254
                                    

Telefonumun çalan melodisini umursamadan saçımdaki saç bandını biraz daha sabitledim. Cilt bakımını çok aksatmıştım bu ara. Boş bulduğum ilk an yapmaya hazırlandım bu yüzden.

Telefon, artık dayanamayacağım kadar yüksek sesle ve bıktırıcı şekilde çaldığı için bildiğim tüm küfürleri etmekten vazgeçip sakince telefonu bulmaya doğru yan odaya ilerledim. Zaten kim arayabilir ki akşamın 9 buçuğunda?

Sayısız sinir krizi geçirdiğim o ses sustuğunda sabır dilermiş gibi gözlerimi kapattım. Birkaç saniye olduğum yerde bekledikten sonra daha çalmayacağını düşünerek odaya geri dönüyordum ki, Tekrar çalmaya başladı.

"Eeh yeter ama artık! Üç dakika bekleyemedin!" Diye söylene söylene telefonu aramaya başladım. Elimi attığım gibi bulmuştum zaten. Boşuna aramışım o kadar.

Telefonun ön tarafını çevirip kimin aradığına baktım. Şaşırmamak lazımdı aslında bu kadar aramaya.

Elif.

"Efendim?" Diyip oflayabildiğim kadar oflayarak cevap bekledim.

"Naber kız?"

"İyiyim elifcim, ne oldu?"

Kendimi yatağa atıp Elif'in konuşmasını bekledim.

"Aşkım şimdi birşey soracaktım san-" neler soracağını bildiğim için görmese de gözlerimi devirip lafını kestim.

"Hiç sorma Elif! Daha önce doğurmadım tabii ki bilmiyorum bir bebek psikolojik olarak hangi renk duvar sever!" Evet bunu sormuştu. Hemde bana.

Elif ufak bir kahkaha atıp cıkladı. "Yok aşkım onu sormayacaktım. Bambaşka birşey sorucam"

Kafamı sallayarak soracağı şeyi bekledim. Merak etmiyordum ama bu sefer ne saçmalayacaktı acaba.

"Kankacım şimdi biz alışverişe geldik" 2 haftalık çocuğa alışveriş yapıyorlar daha şimdiden. İşimiz çok zor gerçekten.

"Ee?" Dedim sınanmıyormuş gibi.

"Bak şimdi ben 15 tane kız bebek, 10 tane de erkek bebek eşyaları aldım."

"Neeee!" Diye bağırdım hemen. "Hani erkek olursa çöpe atacaktık?"

"Ya dur bulandırma şimdi aklımı!"
O da aynı şekilde çığırdıktan sonra devam etti. Biz böyle anlaşıyorduk.
"Şimdi de okuma kitabı bakıyorum ama içimdeki feminist olaya dahil oluyor sürekli"

Gülerek elimi alnıma vurdum. Bu kız gerçekten akıllanmıyordu.

"Ee Elifciğim? Bunu bana sorma amacın nedir?"

"Ya bi bölme anlatayım!"

"Şimdi kız bebek okuma kitabı mı alayım? Yoks erk-"

"Elif sus!" Diye bağırdım daha falza dayanamayarak. Sorduğu şeye bakın Allah aşkına.

"Ya tamam tamam! Sence hangi kitabı alayım? Alice in wonderland mı? Yoksa the little prince mi? Hangisi?"

"Yok artık Elif!" Doğmamış çocuğa ingilizce kitap mı bakıyorsun?" Diye sordum. Endişe kaplamaya başlamıştı artık içimi.

"Ya dil öğrensin küçük yaşta işte! Onur da çok kızdı ama almak istiyorum!" Diye cırladı. Dudaklarımı ısırarak buna sessiz kalmaya karar verdim.

"Ay kız söylesene hangisini alayım?!"

"Kanka Kürk mantolu madonna al, Çocuk doğma büyüme platonik olsun bence" diyip telefonu yüzüne kapattım. Bu kız cidden iyi değildi. Cidden.

Ölçü | TextingWhere stories live. Discover now