Ölçü | Texting

39

Bölümü buradan başlatmayacaktım, ama geçtiğimiz bölümlerde üzerine değindiğim "regl" kelimesinden midesi bulanıp bana dm üzerinden nefret kusan 2-3 kişiye denk geldim. Utanılacak bir durumun söz konusu bile olmadığını, Erkeklerin  göğüs kabartarak anlattığı sünnet düğünleri kadar normal birşey olduğunu söylemek istiyorum ve Bu konudaki linçlerinize asla ve asla açık değilim. Her şeye laf etmenize müsaadem var ama söz konusu kadınlar için gayet normal bir durumun bir kadın tarafından aşağılanması, asla kabul edeceğim bir linç türü değil.

***

"Simay"

Sırası değil. Bir susun.

"Simay kalksana"

'Iıh, kalkmam" arkamı döndüm.

"Kızım kalksana! Regl olmuşsun, her taraf kan olmuş kalk" Elif'in sesiyle çivilenmiş gibi yataktan fırlayıp kalpli beyaz örtüme baktım. Yeni almıştım daha, bu kadar çabuk kirlenmesine gerek var mıydı gerçekten?

"Regl mi olmuşum?" Dedim olayı kavramaya çalışarak. Örtü de abarttığı kadar kirlenmemişti.

"Hıhı, baksana" diyip yatak örtüsünü işaret etti.

"Off karnım da felaket zaten, belliydi böyle olacağı" diyip karnımı sıvazlamaya başladım. Ben en son Doruk ile yatmamış mıydım? Elif ne ara gelmişti de, Doruk gitmişti?

"Hadi kalk toplaya-"

"Doruk nerede?" Diye sordum sözünü kesip daha fazla dayanamayarak. Umarım şuan içinde bulunduğumuz durumdan birhaberdir. Çünkü kendi kanından başka bir kan gördüğü zaman ayılıp bayılan birisi olarak söylüyorum, utançtan çok iğrendirici bir durum.

Kendi açımdan iğrendiğim bir durum en azından. Utanmaktan daha da beter olanı da buydu zaten. Yatağa işemişim gibi hissediyordum. (İlk regl olduğum zaman gece yarısıydı ve ben uyandığım zaman çok erken yaşta olduğum için, kırmızı işedim sanıp bir saat ağlamıştım😭😭)

"Doruk mu buradaydı?" Diye sordu Elif tek kaşını kaldırarak. Ne yani, o gelmeden mi gitmişti? Nereye gitmişti?

"Ayy Yoksa-"

Hevesli sesini kesen iğneleyici ve sert olduğuna emin olduğum bakışlarımdı.
Dolabıma koşup tüm vücudum için yeni kıyafetler alarak banyoya doğru ilerledim. Elif zaten Onur abiden önce bu evde kalıyordu. Yabancı gibi hissetmezdi yani.

Kısa bir duş alıp üzerimi giyindim. Her ne kadar hareket etmek, Gözümü açmak ve nefes almak dahi tüm organlarımı yerinden kopartıyormuş gibi hissettirse de, Bunu umursamayıp işlerimi halledecektim.

Geri odama dönerken kapısının önünde durup  aptal aptal gülümsemeye başladım. Sahi, dün ne yaşanmıştı öyle? Doruk'a makyaj yapmıştım, Doruk'a cilt bakımı da yapmıştım. Doruk'la yayın bile yapmıştım. Yayında çıkarttığımız rezilliği de saymazsak, on üzerinden on verebileceğim bir gece olmuştu.

Odaya girip doğrudan telefonumu aramaya başladım. Her ne kadar yatağın dibine bırakıyor olsam da, genelde asla bıraktığım yerde bulamıyordum.

Telefonu bulduğumda zaferle gülümseyip doğrudan Doruk'un sohbetine girdim.

Siz: Doruk Neredesin?

Siz: Sabah kalktığımda yoktun, Benden önce Elif gelmiş eve,  O geldiğinde de yokmuşsun.

Siz: korkmalı mıyım?

Doruk: Şirketle ilgili ufak tefek işlerim vardı

Doruk: Çıkmak zorunda kaldım bebeğim, Korkmana gerek yok.