1. NOTA 🎵

140 23 48
                                    

Barut'un Nota'sı adlı yeni kurgum,
Çok uzun zaman önce Hâre'den bile önce aklımda olan bir kurguydu.
Bir yerden duyduğum aheste ismi bana bu kurguyla ilgili bir sürü şey anımsattı. Bir müzik öğretmeni olan Aheste, beni bir asker kurgusuna sürükledi. Yazmam için diretti kalbim.
Yazıcam ve umarım okunur.

İyi okumalar...

Bu hikâye susup içine atanların hikayesi. Onların içinde yanan ateşe alevlensin diye attıklarının oluşturduğu ateşi söndüren birer damla su, sizlersiniz. Bir damla su belki buhar olup gider, o yangında. Ama binlerce damla su söndürür o ateşi...

Bu hikaye alevleri can yakan ateşlere, binlerce damla su olan sizlere...

Bu hikaye alevleri can yakan ateşlere, binlerce damla su olan sizlere

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın anısına..."

-BARUT'UN NOTA'SI-

Azerbaycan Cumhuriyeti


10/04/1998 BAKÜ

Balahanım karnı burnunda bakü sokaklarında yürüyüş yapıyordu. Temiz hava, insanlar, yürüyüş 9 ayını tamamlamak üzere olan karnındaki kızına iyi geleceğini düşünmüştü. Yavaş adımlarla elinde taşıdığı poşeti bir an önce eve ulaştırmak istiyordu.

Kocasının çok sevdiği helvadan yapacaktı. Onun için Azerbaycan'a taşındığından beri yaban topraklarda yiyip içmeden düşmüştü. Kocasına çok aşıktı balahanım. Ondan uzun bir aradan sonra bir kızı olmuştu.
Onun çocuğunu karnında taşımaktan mutluluk duyuyordu. Doğumuna az bir zaman kalmıştı.

Kızını heyecanla bekliyordu. Herşeyini düzenlemişti. Azeri olduğundan kocasının da türk geleneklerine saygı duyuyordu.
Kayınvalidesi yoktu. Uzun bir zaman önce ölmüştü. Ailesinden sadece erdem kalmıştı. Mesleği sayesinde tanışmışlardı balahanım'la.

Asker olduğundan yurtdışında ülkesini temsil etmek amacıyla Azerbaycan'da bir toplantı düzenleyecekti. O vasıtayla hayatının kadınını bulmuştu. Balahanım ülkesini 8 yıl boyunca bırakmıştı.
Türkiye'de yaşıyordu. Kızını memleketinde doğurmak istediğinden
Erdem onu kırmamıştı. Karısını ülkesine getirmişti.

Balahanım evine doğru giderken yoluna çıkan bir çiçekçi gördü. Rengarenk çiçekler satan kadının çiçek arabası çok güzel görünüyordu.
İlkbahar'ın başıydı. Havalar tam ısınmamıştı ama sıcaktı. Üstünde geniş bir elbise vardı. Karnından dolayı rahattı. Çiçekçinin yanına vardığında çiçeklere göz gezdirdi.
Karnını severek çiçeklere baktı.

BARUT'UN NOTA'SIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin