11. NOTA🎵

16 1 0
                                    

Göz yaşlı gönül zülf-i perîşânlar içinde
Kaldım Karanu gecede bârânlar içinde.

*Taci bey

"Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın anısına

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın anısına..."

"Ben seninle anladım; dokunmadan da alev almanın mümkün olduğunu."


DİYARBAKIR/BAYIRLI
-
-ÖZEL KUVVETLER ÜSSÜ-

2 hafta sonra...

Özel kuvvetler üssünde, büyük bir tören vardı. Bütün askerler, albaylar, komutanlar, üst rütbe askerler bahçedelerdi. Herkes pür dikkat bayrağı izliyordu. Bir şehidin daha kanıyla daha al olmuş bu bayrak, öyle nazlı öyle hürce dalgalanıyordu ki gökyüzünde, herkes ya rab nasılda güzel yaratmışsın. Binlerce yiğit uğruna can veriyor. Diyordu.

Devdi, yüceydi. Aldı, daha da al oldu. Şehit Tekir için anma töreni düzenlendi, üste. Büyük bir kalabalık onun için toplanmış, sabırsızlıkla bekliyordu. Bu törende daha bir hafta önce okulun 3. Sınıf öğrencileriyle hazırlanmış olan etkinlikte bu törende yer alacaktı. Aheste'nin hazırlandığı bu tören onun için büyük bir anlam taşıyordu. Çocukları güzel bir şekilde hazırlamış, onlara ilk defa katıldıkları bu törende bir eğlence amaçlı törende bulunmaları ve bu törende şehit Tekir'i anacaklardı.

Törene şehidin ailesi de katılmış, töreni düzenleyen yetkililere şeref vermişlerdi. Nişanlısı, annesi ve küçük kız kardeşi vardı. Küçük kızın en büyük hayali abisinin çalıştığı köye gelip onu görmekti. Askeri üniforma ile onu görebilmekti, kanlı canlı. Nasip bu güneymiş. Köyü gördü. Ama abisini göremedi. Kanlı canlı görseydide, üniformaya ne hacetti...

Büyük ve geniş alanda kurulmuş sandalyeler ve masalar alanı kaplamıştı. Bayraklar Her bir yanı doldurmuştu. Köylülerin de katıldığı bu tören bayağı kalabalık olmuştu.
İnzibatlar kenarda, ellerinde birer tüfekle duruyordu. Hemen başlarında duran kılıçlı bir diğer inzibat ise düz bir ifadeyle bakıyordu. Tek bir tarafa; Türk bayrağına...

Sonunda törenin başlamasına 5 dakika kalmıştı. Herkes son hazırlığını yaparken, aheste ayna karşısında bir türlü baş edemediği saçlarıyla uğraşıyordu.
"Allah her bir telinin belasını versin. Bu nedir ya!" Demişti sitemkâr bir sesle. Tokayı nereye taksa başka bir bukle tel kenardan sıyrılıp kurtuluyordu. Buda sinirlerinin bozulmasına bir hayli sebep oluyordu. Törene 5 dakika kalmıştı. Ve hala hazır olmaması iyice sinir bozucuydu. Törenin sunucusu olması da cabasıydı.

BARUT'UN NOTA'SIWhere stories live. Discover now