15. Bölüm (Arayış)

3.5K 228 34
                                    

Medya: Ayla & Berra

Yazardan

Dağılmıştı. Ayla, Güçlü ailesi, Miran. Herkesi dağıtmıştı bu olanlar.

Aslında tam da bir olmaları gerektiği zamanda. Ayla ailesini bulmuşken onlar ile vakit geçirmeliydi. Sarıp sarmalanmalı, yaralarını iyileştirmeleri gerekirdi. Çünkü bu hikayede en suçsuzu, masumu oydu. Daha bebekken ailesinden koparılmış ve yetimhane büyümüştü. Tam o sıcak yuvayı buldum derken hayat yine buna izin vermeyip onu da elinden almıştı. Yurtta çekmediği eziyette kalmamıştı birde.

İşte kimse bunu düşünememişti. Herkes onun üstüne gitmişti. Bir şeylere karşı olan öfkesini ona yüklemişlerdi.

Cem. Bu hayatta hem yanan hemde yakan olmuştu. Onu yaktılar diye öfkelenip o öfke ile de Ayla'yı yakmıştı. Yeni bir yara olmuştu.
Buna pişman olmuştu ama ne işe yarardı artık. Ayla hastaneden çekip gittiğinden beri ortadan kaybolmuştu. Kimse ona ulaşamıyordu.

Cem o sıralar Ayla ile konuşmak için hastaneye gitmişti. Odasını sorarken başka bir hastanın yanında olduğunu öğrendi. Başta beklemek istemişti ama her şeyi dahada geciktirmek istemediği biran önce konuşmak için harekete geçip hangi odada olduğunu öğrendi. Aynı katta bulunan odanın önüne gelince aralık kapıdan gelen sesler onu durdurmuştu.

Ayla ve Miran'ın yıllar sonra karşılaşmasına şahit olmuştu. O sıra yaptıklarından birkez daha pişman olmuştu. Geç kalmış olduğunu hissetti. Ama bu sefer pes etmeyecekti. Açmıştı artık o gözlerini. Uyanmıştı o kabus gibi kendini kaybettiği günlerden. Onun kendine gelmesi hem geç  hemde güç olmuştu. Ayla içinde ne kadar geç ve güç olacaksa da pes etmeyecekti. Başta yapması gerekeni geçte anlamış ve şimdi yapmaya başlayacaktı. Tabi bundan önce Ayla'yı bulması, bulmaları lazımdı.

Ayla'nın ardından Miran yerinden kalkamamış ve göğsüne giren derin acı ile çöküp kalmıştı. Meleğini kaçırıyordu ve o yine bir şey yapamamıştı. Peşinden kalkıp gidememişti. Kendini zorlasa da nefesini kesen acısı izin vermemişti. Bir zaman Ayla'nın nefesini kesen acı bu sefer o bilemden onun nefesini kesiyordu.

Bir şeylerin bedelini bir şekilde ödüyordu insan.

Saatler geçmiş ve gece boyunca kimse Ayla'dan bir haber alamamıştı. Telefonu kapalı ve gidebileceği her yere bakılmıştı ama bir sonuç alamamışlardı. Emir Sevim'den yardım alsa bile.

Baran açılmayan telefonları ile iyice endişelenmiş ve o da aramıştı ama değişen bir şey yoktu.

Ayla kendisine ulaşılmasını istemiyordu ve şuan o istemeden kimse ona ulaşmazdı.

Berra "Ayla, güzelim hadi kalk. Bir şeyler hazırladım. Geldiğinden beri bir lokma dahi koymadın ağzına."

Ayla derin uykusu arasında onu sarsan eller ve sesi duyunca huysuzca yerinde kıpırdandı.
"Hıım! Bırak biraz daha uyuyayım Berra ya."

Berra kalkmayan arkadaşına elinin tersiyle vurup daha şiddetli sarsıp Ayla'nın en sevmediği o hareketi yapmaya, şapur şupur öpmeye başladı.

Ayla bu ani saldırılar sonucu tüm uykusu kaçmıştı. Zorla kaldırıldığı yerde üstündeki Berra'dan kendini kurtarmaya çalışıyordu.
"Ya!! Bıraksana kızım. Şu salyalarını saçmayı kes artık!"

Berra "Banane kızım kalksaydın sende. O bal gibi yanakları öptürmediğin günlerin öcünü alma vakti şimdi."

Berra Ayla'yı sinir etmek için birsüre daha tuttu. Ayla özlediği arkadışına biraz müsade etsede sonunda dayanamayarak ondan kurtulup banyoya kaçtı. Saatlerdir uyumuş sersem bedeninden kurtulmak için yüzüne soğuk su çarpıp elini yüzünü yıkadı.

27 Yıllık KayıpDonde viven las historias. Descúbrelo ahora