İn Time Journey

12

1998

"Şşt!"

Draco kulağına çınlanan ses ile adımlarını duraksattı. Sonra da etrafına bakınmaya başladı.

"Arkandayım."

Arkasına döndü Draco, yılları düşmanlıkla geçmiş olduğu Harry'nin gülen yüzünü ve kendisine yaklaşmasını görünce sakince izledi onu. "Ne var?"

"Hâl hatır sormak için geldim." Adımlarını ona yaklaştırmaktan çekinmedi Harry. Birgün Draco'nun kendisinin eşi olacağına öyle çok güveniyordu ki, geçmişe dönmüş olmasının gerektirdiği kurallara bir türlü uymayı unutuyordu. Aralarında fazla mesafe kalmayınca, tatlı tatlı "Nasılsın?" Diye sordu.

"Sana ne?"

"Gryffindor temizliği yordu mu seni? Birdaha yapmak ister misin?"

"Slytherin nasıldı? Çöpleri çıkardın mı?"

"Hmhm, hatta senin odandan bir sürü çöp çıkardım."

"Sana da bu yakışır zaten."

"Çöp çıkarırken komodinin yanında da ne gördüm biliyor musun?"

"Hm? Ne?"

Son bir adımla Draco'nun tam dibinde durdu. Aralarında fazla boy farkı olmadığı için birbirlerinin gözlerine yakından bakabiliyorlardı. Harry ima ve alayla, "Tatlı, yeşil bir defter." Demişti. "Böyle elim kadar küçük, dikdörtgenimsi birşey."

Draco'nun gözleri korku ve Harry'nin anlattıklarının paniğiyle hafifçe büyüdü, sonra toplamaya çalıştı kendini. Hemen herşeyi ele vermek istemedi. "Yani?"

"Son sayfasında çok güzel şeyler yazıyordu."

"Okudun mu?"

"Birkaç şeyi."

"Neyi?" Diye sordu Draco. Atan kalbi kulaklarında yankılanıyor, düşmanının eline verdiği kozla ne yapacağını o sinsi beyninde şimdiden düşünüp duruyordu.

"Örümcek sevmediğini," Harry elini yavaşça kaldırıp Draco'nun kravatının ucuyla oynamaya başladı. "Beni sevmediğini," sarışının gözlerinin içine bakarken, dudaklarını diliyle ıslattı ve güldü. "Gay olduğunu."

Draco doğal bir panikle doldu. Harry'nin alay dolu gözlerine bakarken ne diyeceğini bilemedi. Babasının kulağına gitme ihtimalini, okulda adı çıkma ihtimalini ve rezil olma düşüncesini beyninde döndürürken, insani bir korkuyla onu red etmeye çalıştı. "Öylesine yazdım onu, Potter. Yanlış anladın, kesinlikle bir anlamı yok."

"Anlamı yok mu? Buna emin misin? Çünkü okuduğum üzere erkeklerin vücut hatları, kadınlarınkinden daha çok dikkatini çekiyormuşta."

"Sen ne hakla günlüğümü okursun!" Diyerek Harry'i sertçe itti Draco. "Kimden izin aldın gerizekalı!?"

"Canım istedi, okudum." Dedi Harry gülerek. "Gay misin yani? Beğendiğin erkek var mı malfoy? Beni yakışıklı buluyor musun?"

"Hayır!" Dedi Draco sesinin titremesine engel olamayarak. "Rahat bırak beni!"

"Hey, ağlıyor musun? Şaka yapmak istedim." Harry şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı ve üzgünce baktı ona. "Malfoy gerçekten şaka yaptım, bunun için üzülmene gerek yok, hem ben kimseye söylemem-"

Draco ona arkasını döndü ve hızlı adımlarla Slytherin binasına indi. Harry, Draco'nun ardından bakarken pişmanlıkla ensesini kaşıdı. Bir iç çekip sırtını döndü ve ne yaptığını bilmeden, neye sebep olduğunu anlamadan binasına dönmüştü.