30*

6.1K 492 144
                                    

Merhabaaa!

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın

Instagram zeyswatty

Keyifli okumalar

***

Okul bahçesinde oturmuş Çağan ile birlikte tostumuzu yerken futbol oynayan Emir'i izliyorduk. "Sabah sabah nereden geliyor bu enerji?" diye sordum.

"Bu adam için saat fark etmiyor." diye cevap verdi Çağan.

Ter içinde yanımıza geldiğinde nefes nefese konuştu. "Suyunuzu alabilir miyim?" diye sordu. "Yeniden alırım size."

Bankta duran şişeyi alıp ona uzattım. Şişeyi açıp bir kerede hepsini bitirdi ve şişeyi çöpe atıp yeniden arkadaşlarının yanına ilerledi.

Çoğu zaman küfürler havada uçuşuyordu fakat nöbetçi hoca sürekli onları uyarıp duruyordu. Zil çaldığı sırada hoca direkt topu alırken hepsi söylenmeye başlamıştı bile.

Onlara gülerek okula ilerlediğimizde kantinden çıkan Kuzey'i görmüştüm. Biraz önce sınıfta bana söyledikleri kendimi tuhaf hissetmeme sebep olmuştu. Kırıldığını fark etmiştim fakat bu zorba olduğu gerçeğini değiştirmezdi.

Kalbi kırıldığı anda mı fark edecekti başkalarının da kalbi olduğunu?

Ben ve kardeşimden uzak duracaksa hatta zorbalığı bırakacaksa onunla zaten uğraşmazdım.

Sınıfa girdiğimde tostun kağıdını çöpe atıp yerime oturdum. Bu ders sınav vardı ve korkmadan edememiştim. Çok çalışmamıştım, şu andan itibaren düşündüğüm ise sadece dersten kalmamaktı.

Hoca içeriye girip hızla uyarıları yaptıktan sonra sınav kağıtlarını verdi. Önce ismimi yazdım ve hemen soruları çözmeye başladım.

Birçok sorunun cevabını bilmesem de çözdüklerim kurtarmıyordu bile. Dört soru çözebilmiştim sadece.

Kalemi masaya bırakıp etrafıma bakmaya başladığımda birçok kişi sadece kağıda bakarken diğerleri çözüyordu. Emir ise hiç kağıda bile bakmıyor, uyuyordu.

Kuzey'e baktığımda ise hızla şıkları işaretleyip diğer sorulara geçiyordu. Ona baktığımı fark etmiş olacak ki başını kaldırıp bana baktı.

"Cennet?" diyen hocaya baktım hızla. "Bitirdin sanırım."

"Hayır." diyerek yeniden kağıda baktığımda birkaç soru daha çözüp kağıdı hocaya vermiştim.

"Emir?" diyerek konuştu hoca. "Cevaplar rüyana mı gelecek çocuğum?"

"Hocam tam geliyordu." diyerek esneyerek doğruldu Emir. "Siz seslenince gitti hepsi."

"Düşük alırsan benim hatam mı oluyor yani?"

"Yok estağfurullah." dedi Emir ve sınav bitmek üzereyken kalemini alıp şıkları işaretlemeye başladı.

Bu hızına kaşlarımı çatarken kağıdı hocaya uzattı. "Cevap anahtarı verdim hocam." dediğinde herkes gülmeye başlamıştı. "Tam yüzlük kağıt."

Hoca Emir'e gözlerini devirdiğinde ben hâlâ nasıl bu kadar rahat olduğunu anlamamıştım bile. Umursamadan başını yine sıraya koydu ve uyumaya başladı.

Birçok kişi kağıdını verdiğinde Kuzey'de son kez kontrol edip ayaklandı. Yanımdan geçtiğinde soruların hepsini çözdüğünü gördüm. Gerçekten bu kadar zeki biri neden boş işlerle uğraşıyordu ki?

Cennet'in MelodisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin