Cennet'in Melodisi

38*

Günün ikinci bölümü geldiiiii

Hemen okumanız gerekiyor bunu

Kesinlikle yorum bekliyorum.

Oylamayı unutmayın 💕

Instagram zeyswatty

Keyifli okumalar 😚

***

Kuzey'in dediği şeyi duyduktan sonra gözlerimi büyütmüştüm. Emir hâlâ gülmeye devam ettiğinde birinin bana çarpması ile çığlık atmıştım.

"O neydi la?!" dedi şaşkınca Kuzey. "Kulak zarım patladı galiba!"

"Sen miydin?" dedim telaşla.

"Yok, fare." dediğinde elimi gelişi güzel sallayıp ona vurmuştum. Bu sefer bağıran oydu.

"Lan sen nereye vurduğunun farkında mısın?" dediğinde utanarak ellerimle ağzımı kapatmıştım.

"Siz iyice terbiyesizleştiniz." dedi Emir. "Ellerinize hakim olun, ben bunlara şahit olmak zorunda değilim."

"Sus ya." dedim utançla.

Ufak adımlarla yerimden hareket ettiğimde kapıya çarparak durmuştum. "Kapıya vursam duyarlar mı?" diye sordum.

"Bilmem." dedi Kuzey. "Daha önce buraya gelip, kapıya vurup yukarı ses gittiğini test etmedim?"

Dalga geçmesine gözlerimi devirdikten sonra sertçe kapıya vurmam ile ikisi de aynı anda bağırmıştı.

"Ödümü kopardın!"

"Bari haber versene kızım!" dedi Emir.

"Az önce söyledim ya!" diyerek çıkıştım ve yeniden kapıya vurmak üzereydim ki konuştum. "Vuruyorum, hazır olun!"

"Vur!"

Aynı anda sitemle konuştuklarında kapıya vurmaya başlamıştım. Fazla gürültü çıkıyordu fakat yukarıya ses gittiğinden emin olamıyordum.

"Yahu illaki yokluğumuzu fark edeceklerdir!" dedi Emir.

"Umarım o zamana kadar fareler bizi yemez." dedim.

"Yahu fare yok diyorum!" diye sitem etti Kuzey.

"Ne biliyorsun?" diye sordu Emir. "Belki var! Belki birazdan kulaklarımızı kemirecek!"

"Emir sus!" dedim yüzümü buruşturarak.

Hepimizin arasında koca bir sessizlik olmuştu ve gelen giden yoktu. Hiçbir yeri göremediğim için olduğum yerde sadece ayakta bekliyordum.

"Yoruldum."

"Otursana." dedi Emir.

"Önümü mü görüyorum!" dedim.

"Sal gitsin ya, çok kasma." diyerek rahatça konuşması beni daha fazla geriyordu.

"Sen neyin üzerine oturdun?" diye sordu Kuzey.

"İnanın ben de bilmiyorum ama nimetin üzerine oturduysam günahını hepimiz çekelim lütfen!"

"Pardon o niye?" diye sordum.

"Çünkü burada çalışmama Kuzey sebep oldu ve buradan çıkamamamız tamamen telefonunu çantanda bıraktığın için senin suçun!"

Söylediklerine şaşırarak tepki verirken sinirle konuşmadan duramamıştım. "Anahtarı kapının üzerinde bırakan senin, hiç suçun yok öyle mi?!"