7

1K 111 20
                                    

Soğuk havada saatlerce koşmamızın sonucunda göğüs kafesimde keskin bir acı oluşmuştu. Saniyelik dinlenmeme bile izin vermemişlerdi.

O kadar hızlı koşuyorlardı ki ben çok gerilerinde kalmıştım. Artık bacaklarımda derman kalmamıştı, bayılmak üzereydim. Adımlarımı durdurup, avuç içlerimi titreyen bacaklarıma koyarak eğilmiştim.

"Doğu!" Obake bağırsa bile kafamı kaldırıp ona bakmamıştım. Birkaç saniye sonra eğik olan görüş açıma onun ayakkabıları girmişti.

"Dur dediğimi hatırlamıyorum?"

"Dayanamıyorum." Tek elimi acıyan göğsüme koyduğımda nefesim hırıltılı çıkmıştı.

"İlk günden bu kadar yüklenmese miydin?" Başımı kaldırdığımda Neko'da yanımızdaydı.

"Daha önce gelen kime bu ayrıcalığı tanıdık?"

"As-" Obake'nin çenesi anında kasılırken eliyle sarışın kadını susturmuştu.

"Siz eve geçin." Geldiği yeri tekrar koşarak geçerken Neko, kafası ile buraya bir hayli uzak olan evi işaret etmişti. İçimdeki merak hissi ile peşine takılırken o ıslak çalarak yürüyordu.

"Neden seni susturdu?" Yandan bana bakmış, tekrar önüne dönmüştü.

"Obake fazla konuşulmasını sevmez." Onu bir gün içinde fark etmiştim. Neredeyse bir iki kelimeden fazla cümle kurmuyordu.

"Peki ayrıcalık tanıdığınız kimdi?" Neko'nun dudaklarında ufacık bir tebessüm oluşmuştu ama mutluluktan olmadığı belliydi.

"Hiç kimse." sonunda eve geldiğimizde kapıyı açmış ve kendi bahçeye geri dönmüştü. Titreyerek içeri girip, kendimi direkt tuvalete atmıştım. Aynada kendime baktığımda dudaklarım morarmıştı.

"Duşa girmek ister misin?" Girsem çok iyi olurdu ama şu an ona bile halim yoktu.

"Girmeyeceğim." İçeri girdiğimde Neko elindeki bornoz ile benim çıktığım banyonun önünde bekliyordu.

"Biraz mola ver, sonra yemek hazırlarız." Kafamı olumlu anlamda sallayıp, gece yattığım koltuğa kendimi atmıştım. Nedense Obake içimde bir merak duygusu oluşturmuştu.

Köpeğinden korktuğumu söylediğim an gözlerinde gördüğüm duygudan bahsedilen kadar acımasız olmadığını öğrenmiştim. Belki de kendini perde arkasına gizleyip, rol yapan insanlardan biriydi o da.

Yine de garip bir enerjisi vardı. Korkutucu duruyordu, sertti ama yine de insan onunla aynı ortamda kalınca korkmuyordu. Siyah saçlarını ensesinde toplamış, kısık gözleri ile içeri girdiğinde oturuşumu düzeltmiştim.Saygı duymam gereken biriydi ve ben onu ilk gördüğüm andan beri saygı duyuyordum.

"Biraz daha iyi misin?"

"Evet. İzin verdiğin için teşekkür ederim."

"Öğlen yemeğinden sonra biraz uyu, akşam sana yaptığımız işten bahsedeceğim."

"Tekrar koşacak mıyız?" Omzunu kapıya yaslayarak beni süzmüştü. Bakışları aileminkiler gibi küçümser değildi.

"Sanmıyorum. Dinlenmene bak." Kendi odasına gittiğinde bende koltuğa uzanmıştım. İlk kez biri beni düşünerek karar veriyordu, bu nedense kalbimi hızlandırmıştı.

KAISEN -GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin