Uyandığımda tek başımaydım. Onun yattığı taraf henüz sıcakken oraya geçmiş ve yüzümü yastığına bastırmıştım. Kalkıp tepinmek istiyordum, hayatımda ilk defa çok mutluydum.
"Haber vereceğim elbette."
"Bence de, söylemelisin." İçeriden gelen sesler ile esneyerek yataktan kalkmış ve salona geçmiştim. Obake ve Neko karşılıklı sigara içerek konuşuyorlardı. Neko beni görünce kahkaha atmıştı.
"Ne gülüyorsun?" Kaşlarımı çatarak yanlarına geçmiş ve Obake'nin kucağına yan bir şekilde yatmıştım. Başımı anında göğsüne koyduğumda o da gülmüştü.
"Saçların kuş yuvasına dönmüş." Obake saçlarımı geriye çekip, alnıma bir öpücük bırakırken kafamı göğsüne sürtmüştüm.
"Parmakların ile dağıttın çünkü." Alttan ona bakarken dişlerini sıkarak bu sefer yanağımı öpmüştü.
"Sanırım kusacağım." Neko öğürerek ayağa kalkmış ve mutfağa geçmişti. Obake saçlarımı okşarken bende çenesini minik minik öpüyordum.
"Ne konuşuyordunuz?" Beni kucağında biraz düzeltmiş, yanağımı sevmişti.
"Ben göreve gideceğim, bu biraz uzun sürebilir."
"Ne kadar uzun." Omuz silkip, süngerine yaklaşmış sigaradan bir duman çekmiş, ardından sigarayı küllüğe bastırmıştı.
"Bir hafta sürebilir."
"Tehlikeli mi?"
"Bizim her işimiz tehlikeli küçüğüm ama merak etme, daha tehlikeli görevlerim olmuştu." Dudağım büzülürken içeriye bakmış ardından büzülen dudağımı öpmüştü.
"Büzme öyle dudağını. Bu süreçte senden istediğim şeyler var. Telefonun hep açık olacak, baban ararsa açma sakın. Sadece benim aramalarımı cevaplayacaksın. Antremanlarını biraz hızlandıracağız. Neko ve eşi burada kalacak, geceleri mutlaka kapıları kilitle tamam mı?" Kafamı olumlu anlamda sallayıp, kollarımı bedenine sarmıştım.
"Eğer hızlanırsan bir sonraki göreve seni de götüreceğim."
"Gerçekten mi?" Kafasını olumlu anlamda salladığında yanağını öpmüş, kucağından kalkmıştım. Elimi ona uzattığımda parmaklarımızı birbirine sarmıştı.
"Çok acıktım, ne zaman gideceksin?" Onu mutfağa sürüklemiştim. Neko bir şeyler hazırlarken ona yardım etmek için domateslerin önüne geçmiştim.
"Birazdan çıkacağım." Boynuma dudaklarını bastırıp, mutfaktan çıktığında Neko beni izliyordu.
"Gerçekten miden bulandı mı?"
"Evet, vıcık ilişkileri sevmem."
"Kıskanç." Ona dil çıkardığımda kahkaha atmış, yandan kalçasını bana vurmuştu.
"Korkma, Obake eve sağlam dönecek."
"Ya bir şey olursa?"
"Olmayacak, o kadar riskli bir görev değil." Neko yaptığı sandvici peçeteye sarmış, termosun içine çay koymuştu. O sırada Obake elindeki çanta ile kapının önüne geçtiğinde elimi üstüme silmiş ve yanına koşmuştum.
"Bana söz verebilir misin?" Tebessüm edip, kafasını aşağı yukarı sallamıştı.
"Beni bırakmayacaksın."
"Söz veriyorum, seni asla bırakmayacağım." Ayakkabısını giyip, kapının önüne çıktığında son kez sarılmıştık. Kapının önünde duran arabaya doğru yürümüş ve çantasını arabaya koymuştu.
"Doğu." Bana dönüp, gülümserken ona doğru bir adım atmıştım.
"Ben söz verirsem canım pahasına tutarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAISEN -GAY
Romance+20 "1 2 3 Daha hızlı olmalısın küçüğüm, daha hızlı ol ki kimse sana zarar veremesin." İki erkeğin arasındaki ilişkiyi anlatmaktadır. Şiddet gibi olumsuz içerik mevcuttur."
