10

917 107 10
                                    



Obake beni evin arka tarafında, daha önce gitmediğim yere götürürken ördek gibi onu dibinden takip ediyordum. Hava kararmıştı ve orman normalde olduğundan daha ürkütücü gözüküyordu.

"Nereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün." Gözlerimi devirecekken son anda kendimi tutmuştum. Arkasında gözü olduğunu düşünüyordum. O an aklıma gelen şey işe sırtına parmağımın ucu ile dokunmuştum. Kafasını ağır ağır arkaya çevirmiş ve kısık gözleri ile yüzümü süzdükten sonra ne var anlamında göz kırpmıştı.

"Neko nerede?" Bir haftadır Neko hiç gelmemişti. Obake'ye sormaya ise fırsatım olmamıştı.

"Görevde." Geri önüne dönmüş ve kaldığımız eve benzer bir evin içine girmiştik. Burada bir sürü spor aleti vardı ve tam ortasında ring duruyordu. Meraklı bakışlarımla etrafı incelerken burnumun ucunda duran kırmızı eldiven ile dikkatim dağılmıştı.

"Tak."

"Dövüşecek miyiz?" Suratıma ters ters bakarak kendi eline eldiven giyerken bende kırmızı eldivenlerden birini tek elime takmıştım, diğerine takmayı ise becerememiştim.

"Ne yapa-" eldiveni elimden alıp, boştaki elime geçirirken gözleri daha da kısılmıştı.

"Çok soru soruyorsun küçük."

"Özür dilerim."

"Dileme, her şeyi sorgulama aynı zamanda. Geç." Belimden beni ringe doğru itttiğinde iplerin altından geçmiş ve tam ortada durmuştum.

"Daha önce hiç boks maçı izledin mi?"

"Şiddetli şeyleri sevmiyorum."

"Tahmin etmiştim. Beni taklit et, biriyle yakın temasa geçme ihtimalin olduğu için kendini savunmayı öğrenmelisin." Bacaklarımı onun durduğu pozisyona benzetmiştim.

"Önceliğin darbelerden kaçmak olsun." Eldivenli elini karnıma doğru ittiğinde kaçmaya fırsat olmadan darbe yemiştim. Çok hafif olduğu için canım yanmamıştı.

"Hareketlerimi izle, ezberle ve bir sonrakinde yen beni." Hareketleri hızlandığında vücudumun her yerinden darbe yemeğe başlamıştım. Ona karşılık vermek yerine kaçmaya çalışıyordum ama oldukça hızlıydı.

"Doğu! Odaklan." Yüksek sesi boş ringte yankılanırken karnıma gelecek bir darbeyi bileğim ile engellemiştim.

"Güzel. Şimdi baştan alıyoruz." İlk yaptığı hareketlerin aynısını yaparken sinirim bozulmuştu çünkü hiç birinden kaçamamıştım. En son kaşlarımı çatıp, karnına bir yumruk indirecekken bileğimi tutmuş ve beni engellemişti.

"Odaklanmıyorsun. Ardından sanki elinde daha önce hiç görmediği bir şey varmış gibi bileğimi incelemeye başlamıştı.

"Bir erkeğe göre bileğin çok ince." Kaşlarım çatılırken bileğimi elinden kurtarmış ve ayağımı sertçe onun ayağına bastırmıştım.

"Erkeklerin her şeyi heybetli olmak zorunda değil, bu kadar sığ düşünme." Dudaklarında bir gülümseme meydana gelirken ringten inmiştim.

"Bedeninde bir gelişme henüz yok ama çeneni açmayı becerdik."

KAISEN -GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin