KAISEN -GAY

12

-Obake-

Onun buraya göre olmadığını ilk görüşümde anlamıştım. Burası için fazla masum, fazla merhametliydi. Yine de babası olacak piçi arayıp onu almasını isteyememiştim. Ona kötü davrandıklarını biliyordum, bakışlarından bile ürkekliği anlaşılıyordu.

Alnıma düşen saçları sinirle geriye taramış, yatakta yan dönmüştüm. Gözüme asla uyku girmiyordu, ne kadar yorulursam yorulayım birkaç gündür uyuyamıyordum.

Uykusuzluğumun sebebinin ne olduğunu gayet iyi biliyordum. Üç yıl önce verdiğim sözü çiğnemeyi kendime yediremiyordum. Bir daha asla demiştim, buraya gelen herkese aynı sertlikte ve mesafede davranmıştım. Ama o hareketlerimi sekteye uğratmıştı, hele son yaptığı naz ile karışık tribi ile uzun bir süreden sonra ilk kez içten gülmüştüm.

Gözlerimi kapatıp, aklımdaki düşünceleri atmaya çalışırken içeriden gelen çığlık ile yastığımın altındaki silahı almış ve yataktan fırlamıştım. Ağlama sesleri gelen yere hızlı ama sessiz olmaya özen göstererek gitmiş, kapıyı açtığımda ise Doğu'yu koltukta oturarak dolu gözleri ile kapıya bakarken yakalamıştım. Gözleri elimdeki silaha kaydığında ise yastığını önüne çekmişti.

"Biri mi vardı?" Kafasını olumsuz anlamda salladığında silahı odanın hemen dışında duran sehpaya koymuştum. Geri onun yanına dönüp, koltuğa oturduğumda ıslanan yanaklarını siliyordu. Şu an öyle güzel görünüyordu ki eğer aynada bu halini görse sürekli ağlamak isterdi.

"Sorun ne, iyi misin?"

"Kabus gördüm." Sesi sonlara doğru kısılırken ellerini yüzüne kapatmış ve hıçkırmıştı. Kaşlarım havalanırken içime rahat bir nefes çekmiştim. Ona bir şey olduğunu düşünmek bile kalbimi sıkıştırmıştı.

"Anlatmak ister misin?" Pijamasının uç kısmını çekiştirdiğimde kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.

"İyi, o zaman burada otururuz." Ellerini yüzünden çekmiş ve anlamaz bir şekilde suratıma bakmıştı. Şimdi işin içine ucu kızaran burnuda girmişti. Dudaklarım yukarı kıvrılırken onun dudaklarını büzülmüştü.

Açık olan pencereden gelen havlama sesi ile bir çığlık daha atmış, yorganının altına saklanmıştı. Köpeklerle ne yaşadığını bilmiyordum ama çok korkuyordu. Yine de korksa bile geçen hafta Lord'a yemek vermişti.

"Beraber uyumak ister misin?" Yorganın altından kafasını uzatıp, ciddi olup olmadığımı kontrol ettikten sonra yorganı köşeye itmişti. Yataktan kalkıp elimi ona uzattığımda parmaklarını hiç düşünmeden parmaklarıma sarmıştı.

"Kendi yatağım dışında uyuyamıyorum." Onu kendi odama çekerken ağlaması ufak iç çekişlere dönmüştü. Odaya girip önce açık camı kapatmış sonra yastığımı köşeye çekerek kafamı koymuştum. Çenemin ucuyla diğer tarafı işaret ettiğimde Doğu'da o tarafa uzanmıştı.

Uykulu gözlerini kapatıp, birden bana sarıldığında gözlerim irileşmişti. Doğu gayet rahat bir pozisyona soktuğu bedeni ile anında uykuya dalmıştı. Nefesimi tuttuğumu ise onun yavaşlayan nefes sesleri ile fark etmiş, uyandırmamak için ufak ufak nefesler almaya başlamıştım.