23

422 71 10
                                    

Yatakta canıma okumamış gibi koşturarak daha da eziyet eden Obake'ye içimden küfürler ediyordum. Kalçamdaki ağrı her bacağımı atışımda belime vuruyordu ve ben daha yolu yarılamamıştım bile.

"Dayanamıyorum." Obake arkaya ters bir bakış atmış ve adımlarını biraz daha hızlandırmıştı. O yokken bende koşuda biraz ilerlemiştim. Derin bir nefes alarak ona yetiştiğimde koluna parmaklarımı koymuştum.

"Biraz yavaşlayamaz mıyız?" Kafasını olumsuz anlamda sallarken ormanın en iç kısmına girmiştik. Etraftan gelen rüzgar ve hayvan sesleri birbirine karışıyordu.

"Ama sabaha kadar içimdeydin, çok yorgu-" sırtım birden ağacın gövdesi ile birleşirken ağzımdan ufak olmayan bir inilti kopmuştu.

"Sabaha kadar içindeydim, o yüzden bir şeyi erteledim." Ellerimi tepemde birleştirirken bedenini bana yaklaştırmıştı.

"Neyi?"

"Kim o lavuk?" Kastettiği şeyi birkaç saniye sonra idrak ederken kıkırdamıştım.

"Kıskandın mı?" Dişlerini sıkarak burnunu boynuma bastırmış, kokumu içine çekmişti.

"Hemde köpek gibi." Kokladığı yeri öperken yerimde kıpırdanmıştım.

"Babamın korumasıydı."

"Piç baban etrafına böyle adamlar mı koyuyordu?"

"O farklıydı." Geri çekilip, gözlerini kısarak bana bakarken bileklerimi de bırakmıştı. Anladığını belli etmek için kafasını aşağı yukarı sallamış ve arkasını dönmüştü. Onun gitmesini engellemek için bileğini tutmuştum.

"Bana yardım etti defalarca. Hayatımda ilk kez dayak yedikten sonra o beni hastaneye götürdü. Farklı olmasının sebebi buydu. Ona aşık değildim, ilgisini seviyordum."

"Benim ilgimi sevdiğin gibi mi?" Bileğini kendine çekerken bu sefer ona hayal kırıklığı ile bakmıştım. Onun ilgisini değil kendisini seviyordum. Ağzımı açacağım an tekrar koşmaya başlamıştı.

"Durma, hava kararacak birazdan." Titreyen çenem ile onu takip ederken o daha da hırslı bir şekilde koşmaya başlamıştı.

2 saat boyunca konuşmadan koşmuştuk, hava karardığında ise eve dönmüştük. Eve girmeden önce arkasından sarılmış ve ellerimi karnında birleştirmiştim.

"Yanlış anladın, senin ilgini değil direkt seni seviyorum ben."

"Çok yorgunum küçük." Elimin üstünü okşamış ardından içeri girmişti.

"Bensiz antrenman mı yaptınız, ayrıca bu evin hali ne?" Neko çırtlak bir şekilde bağırdığında yüzümü buruşturmuştum.

"Ben duşa giriyorum." Onları es geçip, odaya giderken çakmak sesi odada yankılanmıştı.

"Bence artık konuşma vaktimiz geldi Obake." Neko'nun sesi anında soğuk bir tona bürünürken odaya girmiş ve kapının arkasına saklanmıştım. Sakladıkları şeyi bugün öğrenecektim.

KAISEN -GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin