KAISEN -GAY

13

İlk kez uykumdan vücuduma akın eden soğukluk yerine ruhuma kadar saran bir sıcaklık ile uyanmıştım. Gözlerimi aralayıp, kollarımın arasına aldığım bedeni gördüğümde dudağımın içi dişlerim ile sıkıştırmış, yeni açtığım gözlerimi tekrar kapatmıştım.

"Uyandığını gördüm." Onun boğuk sesi ile kollarımı gevşetirken o tavana dümdüz bakıyordu. Bacağımı da üstünden çekmiş ve yan dönerek ona bakmıştım.

"Günaydın."

"Günaydın, antremanı kaçırdık. O yüzden bugün öğleden sonra koşacağız."

"Bugün mola günümüz olsa olmaz mı?" Ona bana doğru dönerek yatmıştı. Ne zaman büzüldüğümü bilmediğim alt dudağımı başparmağı ile okşarken gözlerimin en içine bakıyordu.

"Sınırları fazlasıyla ihlal ettik. Daha fazlası hataya sebep olur." Parmağını çektiği an alt dudağımı yalamıştım. Onun dokunduğu her şey güzelleşiyordu sanki.

"O zaman biraz daha uyuyabilir miyiz?"

"Sen uyu, ben odun keseceğim." Yataktan kalktığında düşmek üzere olan eşofmanını yukarı çekmiş ve banyoya girmişti. Yorganı kafamın üstüne çekip, gülümseyen halimi saklama gereği duymuştum. Sanki mutlu olduğumu bilirlerse engel olacaklarmış gibi hissediyordum.

Banyo kapısının açılma sesi ile yorganın altından çıkmıştım. O ıslanan yüzünü silerken bende yatakta oturur hale gelmiştim.

"Bugün Neko'da gelecek." Kafamı anladığımı belli etmek için sallamıştım.

"Ona sakın s-"

"Merak etme, beraber uyuduğumuzu söylemem." İster istemez moralim bozulurken Obake üstüne bir kazak geçirmişti.

"Bir şey sorma diyecektim ama sen bilirsin." Odadan çıktığında bende yataktan çıkmış ve onun peşinden gitmiştim. Giderken gözlerim kaslı sırtına takılmıştı.

"Teşekkür ederim. İlk kez bu kadar güzel uyudum." Bahçeye çıkmıştık, gökyüzü çok kapalıydı ve sanırım kar yağacaktı. Obake odun kırmak için malzemeleri hazırlarken ben orada beklemiştim.

"Normalde uyuyamıyor musun?" Kafamı olumsuz anlamda salladığımda arka cebinden çıkardığı sigarayı dudaklarının arasına sıkıştırmıştı.

"Ne görüyorsun, neden bu kadar korkuyorsun Doğu?"

"Ben konuşmak istemiyorum."

"Bugün Lord ile antreman yapacağız."

"Ama."

"Aması yok, korkularının üstüne gitmezsen aşamazsın." Odunları tek hamlede ikiye bölerken bende içeri geçmiştim. Umarım düşündüğüm kadar kötü olmazdı.

"Selam minik." Neko içeri neşeyle girdiğinde topalladığını fark edip hemen ayağa kalkmıştım. Koluna girip onu koltuğa oturttuğumda bende yanına oturmuştum.

"Ne oldu, iyi misin?"

"Harikayım." Gülerek saçlarımı karıştırırken daha fazla bir şey sormamam gerektiğini hatırlamış ve arkama yaslanmıştım. Bugün korkunç bir antreman beni bekliyordu.