Kavga

666 34 1
                                    

Multimedia: Güneş'in kıyafetleri
Şarkı: Zeynep Bastık: Fırça

Pazartesi ve okul ikisi yan yana olunca insan bela okumasında ne yapsın. He ne yapsın.Kalktım aynaya baktım ayy ayna çatlicaktı resmen. Ama güzel olduğum için değil aksine çirkin olduğum için öff bu nee! Hemen banyoya koştum ve kısa bir duş aldım. Ne giysem ne giysem diye bi on beş dakika düşündüm. Sonra önünde 36 yazan kırmızı bir t-şhirt altına buz mavisi bi şort krem rengi uzun bir hırka giydim. Altın sarısı kolye ve yine altın sarısı kalın bir bilezik taktım. Altıma da beyaz converse lerimi giydim. Kapatıcı kırmızı ruj ve eyeliner sürdüm. Saçımı da topuz yaptım. Imm hazırım. Süper...
Bikaç şey atıştırdım. Üzerime de siyah deri ceketimi giydim. Çantamı ve telefonumu alıp çıktım. Arabama binip binmemekte kararsız kaldım ama şehir içinde bişe olmaz deyip arabaya bindim. Aslında araba kullanabiliyorum. Bana geçen sene öğretmisti babam. Ama ehliyet olmadığı için şehir içi harici yasaktı. Okula geldiğimde otopark kalabalıktı. Tek bir boş yr vardı oraya doğru sürmeye başladım. Tam park edecekken karşımda başka bir araç daha park edeceğini gördüm. "Yaa git başka yere burayı ilk ben gördüm."
"Başka yere park et be başka yerler de var"
Flan derken en sonunda o boş yere başkası park etti. Bende başka yere park etmek zorunda kaldım. İçimden o çocuğa hala bela okuyorum.

Derste bizim külyutmaz Meral matematik dersini anlatıyordu. Ama ne anlattığından kendi bile emin değildi. Anlattığı bir derste olabilirdi başka bir seyde. Bu konu araştırılmalı!
Tam kafamı sıraya koydum. Uyuyacağım Deniz beni dürtmeye başladı."Pişt Güneş , Güneş uyuyon mu?
"Ne var ne ne!"
"Yaa kank ben bi çocuk gördüm. Çok tatlı bişe kaslı maslı flan bu okuldanmış bak şuan da basketbol oynuyo bak gördün mü?" hı sesi cıkardım."Ben onu partimden beri izliom kank çok tatlı yaa"lann o sabah kavga ettiğim çocuk değil mi? Bakimm vallaha da o? "Eee"
"Ne eee kank bu çocuk yani Arslan da beni kaç gündür dikizliyo. Off kank heralde sanırım galiba ben Arslan dan hoşlanıyorum." İyi bari ama inşallah bu çocuga çok bağlanmaz.

Okul çıkışı arabama doğru ilerliyordum."Güneş ee şey bi bakar mısın?"
"Efendim"
" Benim adım Arslan sabah kavga etmiştik bu yüzden özür dilerim yerli yersiz bir kavgaydı. . Ee ben nasıl anlatsam Güneş aslında ben Deniz ile ilgili konuşmak istemiştim. Onu geçen gün ki partisinde gördüm. Çok hoş bir kız. İşte yaa"
"Tamam ben anladım seni aslında Deniz de bugün seni gösterdi bugün o da sende hoşlanıyormuş. Bak yarın git Deniz'in yanına anlat herşeyi o da sana açılır zaten" omzumu tuttu beni yanağımdan öptü ve" saol Güneş" hemen elini ittim. "Benim sevgilim var öyle hareketler yapma bana yoksa fena olur."

Uraz'dan

Güneş'in okuluna gitmiştim ama Deniz arabasıyla geldiğini söyledi. Bende Güneş'in yanına gittim. Yanında bir çocuk vardı. Konuşuyorlardı. Ve sonra çocuk onu öptü. Bu bile sinirlenmeme yetmişti. Güneş çocuğun yanından uzaklaştıktan sonra bende arabama gittim. Sinirliydim. Yoksa ya yoksa beni aldatıyorsa yoo hayır yaa hayır yapmaz bunu benim kadınım bunu yapmaz ama niye öptürdü o zaman niyeee? Allahım kafamı yicem offf...
Kapıya geldiğimde öyle bir vuruyordum ki biraz daha vursam kapı kırılacaktı. Kapıyı Güneş açtı. İçeri girdim bağırmaya başladım. "Kim o Güneş kimmm!"
"Kim kim Uraz sen iyi misin?"
"Seni öpen şerefsiz kimdi oo"
"Yaa o şeyy"
"Ney Güneş ney! Sen beni aldatıyo musun? Haa" bu sözümden sonra bana bir tokat attı.
"Nee aklın alıyo mu senin sen ne diyosun Uraz? Ben öyle bişe yapar mıyım haa yapar mıyım sen bunu bana nasıl dersin! O çoçuk Denizden hoşlanıyomuş geldi ve bana Denizden hoşlandığını söyledi."
" Çocuk mu kandırıyorsun sen seni öptüğünü gördüm bana doğruyu söyle kimdi o Güneş kimdi o"
" Sen bana inanmıyor musun Uraz sen bana inanmıyor musun? Git buradan git!"

İlk işim gidip o çocuğu bulmak oldu sorduğumda o da Güneşle aynı cevabı verdi niye öptün dediğimde Güneş bana benim sevgilim var öyle hareketler yapma bana yoksa fena olur demiş yani anlicanız beni aldatmamış off ben demin ne yaptım yhaa ne yaptım. Nasıl gönlünü alıcam ben onun şimdi...

Güneş'den

Kaç saattir sinirden ağlıyorum. Bana inanmadı yaa bana inanmadı. Odam darmadağan oldu. Saate baktım 19.30 annemler yarım saate gelirler. Toparlanmam lazım hemen. Gidip yüzümü yıkadım. Ağladığımı anlamasınlar diye bikaç sey sürdüm yüzüm.

Kapıyı açtım. Annem ve babam ellerinde birsürü şey ile eve girdi. Ne kadarda eşya almışlar. Bayaa gezmisler demek ki. "İyi misin kızım niye ağladın?"
"Bişe yok baba sadece bi film izlemiştim onda ağladım."
"Üzmüyo dimi Uraz seni"
"Yok baba yokk"
Ben oama çıktım. Ağlamak istiyordum. En sonunda dayanamadım ağladım perdenin arkasından baktım. Uraz kum torbasını fena halde yumrukluyodu. Çek cezanı bana inanmamak ne gör bakalım. Bana inanmaması canımı çok yakmıştı. Göz yaşlarım benden izinsiz akıyordu. Biz daha dün yanyanayken o bana senin için dünyayı yakmaya bile hazırım demişken şimdi niye benim canımı yakıyordu.

Uraz'dan
Ben nasıl nasıl böyle bir şey yapmıştım hala kendimi affedemiyorum sinirimi çıkarmak için kum torbası defalarca defalarca vuruyordum olmuyordu ben Güneşime nasıl böyle bir şey demiştim hala aklım ermiyor.
Kendimi nasıl affettirebilirim diye çok düşündüm bütün gece neredeyse hiç uyumadım yatakta dönüp durdum kalktım pencereden baktım Güneşin odasının lambası hala yanıyordu oda uyumuyordu demek ki.
Ona bir gün içinde kaç tane mesaj yazdım hiçbirine cevap vermedi. Çok kızmıştı bana belli ama kızmasında ne yapsın sonuna kadar haklıydı. Kendimi nasıl affettirecektim. Aslında aklıma çok iyi bir fikir geldi. Ama affedilmek için bi gün daha beklemem gerekiyordu.

1 gün sonra

Bugün kendimi affettirmeliyim. Güneş'in annesi Şeniz Hanım ile konuştum. Bugün Güneş benimle olacak. Ama annesinin onu ikna etmesi gerekiyordu. Çünkü benim yüzüme bile bakmazdı. Bikaç dakika sonra Güneş yanıma geldi. Kapısını açtım.

Yolda tek kelime bile konuşmadı. Neyse benimle geldi ya buna da şükür. Yolumuz uzundu çünkü İstanbul'a gidiyorduk.
Stadın önüne geldiğimizde Güneş heyecanlanmaya başladı. Ama hala bir soru yoktu. Biletleri verdikten sonra Türk Telekom Arena ya girdik. Burası gerçekten süper bir yer. Güzel bir yere oturduk. Hemen geleceğimi söyleyip oradan uzaklaştım. Futbolcuların soyunma odasına gittim ve planı anlattım. Hepsi bu planı sevmişti.

Maç başlayacaktı. Futbolcular sahaya cıkacaklardı. İlk karşı takımın futbolcuları sahaya çıktı. Sonra Galatasaray'ın ve ellerinde de "GÜNEŞ URAZ'I AFFET" yazıyordu. Bütün herkes"Affet afffet" diye bağırıyordu. Güneş donakalmıştı. Sonra bir bana birde bağıranlara baktı ve "AFFETTİM" diye bağırdı ve bana sarıldı. Yaşasın bee barıştık.
Maçta güzel geçmişti. 2-0 yenmiştik. İzmir'ede barışmış bir şekilde döndük...

İnşallah beğenmişsinizdir.

Komşu Çocuğu(Yeniden Düzenleniyor)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang