Sen! Sen şerefsizin tekisin!

334 16 0
                                    

Multimedia: Güneş
İrem Derici Aşk Eşittir Biz

Sabah güneş ışınlarının gözüme çarpması ile uyandım. Uraz uyuyordu. Dün geceden sonra bugünün sorunsuz geçmesi imkânsızdı. Acaba ne yapabilirim. Uraz'ın saçlarıyla oynamaya başladım. Yavaş yavaş gözlerini açtı. "Günaydın aşkım." yanındaki telefonu eline aldı. "Saat daha sekiz. Biraz daha uyuyalım." sesi uykulu çıkıyordu. Yanağına bir öpücük kondurdum. "Sen uyu benim uykum yok!" yataktan kalktım. Banyoya gittim. Yüzümü yıkadım. Kıyafetlerimi giydim. Dışarı çıktım. O sırada telefonum çaldı Uraz uyanmasın diye kim aradığına bile bakmadan açtım. Ki açmaz olaydım.
-Güneş
-sen hangi yüzle beni ararsın. Sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Uraz duymasın diye dışarı çıktım.
-Bak Güneş dün gece söylediklerim de ciddi değildim. Sinirle söyledim. Ama şu gerçek ki SENİ SEVİYORUM.
-AMA BEN SENİ SEVMİYORUM. BEN URAZ'I SEVİYORUM VE ONA AİTİM. ANLADIN MI PİSLİK. KEŞKE DÜN TUTMASAYDIM URAZ'I DA ORADA GEBERSEYDİN!
Tamam Güneş sakin! Uraz duyacak.
Telefonu yüzüne kapattım. O sırada mesaj geldi.
"Tek istediğim son bi kez konuşmak. Lütfen. Sonra senin de Uraz'ın da peşini bırakacağım. Söz." ne yapmalıyım. Kesinlikle konuşmayacağım. Yine telefonum çalmaya başlayınca bu sefer kim aradığına baktım.
-Efendim Nida
-Güneş, Ulaş geldi seni soruyo. Neredediniz? Dün gece gelmemişsin.
-Sorma Nida neler oldu bilemezsin. Eve gelince anlatırım. Ha Ulaş'a gelince hemen gönder onu.

Arkamı dönmem ile Urazla karşılaşmam bir oldu.
"Ne oldu Güneş?" ne dicektim. Ulaş benimle konuşmak istiyo mu dicem. Hayır tabii ki. "Birşey yok. Nida bizi merak etmiş de." hiç de inanmışa benzemiyordu. Onu odaya ittim. Odada konuşmak daha iyi. Telefonumu eline aldı. "O PİSLİK NASIL SENİ ARAYABİLİYOR! MESAJ BİLE ATMIŞ! BAK GÜNEŞ EĞER ONUNLA KONUŞURSAN FENA OLUR! TAMAM MI!" sinirlenmişti. Sinirden dişlerini sıkıyordu. Ona sarıldım. Biraz afallasa da kollarını belime sardı. "Bak gerçekten seni üzmek için bağırmadım. Sadece o pisliğin senin hakkına dediklerinden sonra! Seni seviyorum ve ayrılmamak istiyorum sadece. "
"Bak aşkım. Bende ayrılmak istemiyorum. Şuan bu konuyu konuşmazsak rahat edemicem. Bak birkaç ay sonra iki sene olacak. Bir buçuk senedir beraberiz ve. Ve birçok sorun var. Senin bir sürü düşmanın var. Bir gün bile sorunsuz geçmedi. Senden önce. Hiçbir sorunum yoktu. Şizofrene bağladım. Kaç kız dövdüm. Ben böyoe değildim. Ama sayende. Sayende hayatım değişti. Ve eminim ki sen hiçbir şeyi tam olarak anlatmıyorsun. Benden bişe gizliyosun. Hep! Mesela Sarp. Eğer telefonunu kurcalamasaydım ne sen bana anlatmayacaktın ya da benim başıma birşey gelecekti. Bizim bir sürü sorunlarımız var. Ben böyle yaşamaya devam etmek istemiyorum. Gerçekten!" kaşlarını çatmıştı. Yüzü ifadesiz ve ben bu halini hiç sevmedim. Ve devam etmek istiyordum. İçimdekileri boşaltmak.Derin bir nefes aldım. Ve devam ettim.
"Ne zaman bir şey olsa hep benden uzaklaşıyorsun. Ve ben seni aramak zorunda kalıyorum. Perişanım. Mesela dün yine her zaman ki gibi ne telefonumu açtın ne mesajlarına baktın. Yine senin nerede olduğunu bulmam gerekti. Ve sonra hiçbirşey söyleme zahmetinde bulunmadan kapıyı çarpıp gittin. Yine beni peşinden sürükledin. Yoruldum artık. YORULDUM." bunlar acı verici ama gerçekti. Artık içimdekilerin hepsini söylemiştim ve. Ve Uraz'ın gözleri kızarmıştı. Hadi ama böyle tepki vereceğini bilseydim. Hiç söylemezdim. Onun o halini görünce fena oldum. Paramparça, çaresiz, yapayalnız.
Sanırım artık konuşacaktı.
"Peki. Ma madem yoruldun, yıprandın. Daha da yorulma. Bitsin. " bunu beklemiyordum. Gerçi o da benim bu sözlerimi düşünmezdi. Ama. "Belki de ikimiz için de iyisi bu olur. Güneş" artık dayanamadım ve odadan çıktım. Az önce bitmişti. GÜNEŞ VE URAZ BİT-MİŞ-Tİ! Hala inanamıyorum. Arabama bindim. Nereye gidecektim. Burada hiçbir yer bilmiyorum. Koltuğa oturdum. Ve direksiyona vurmaya başladım. Ağlıyordum hemde hıçkıra hıçkıra. Ben çok büyük aptallık ettim. Ona bunları söyleyerek. O sırada kapı açıldı. ULAŞ!
"İN ARABAMDAN PİSLİK! ÇABUKK!"
"Ne oldu sana?"
"İN ARABAMDANN. İSTEDİĞİN OLDU AYRILDIK PİSLİK.SEN. SEN ŞEREFSİZİN TEKİSİN!" arabadan indim. Ve onu kapısı açtım."İN!" gülerek indi. Ve ben daha fazla sinirlendim. Arabaya tekrar bindim. Ve eve doğru sürdüm.
Eve geldiğimde kimsenin beni görmemesi için dua ettim. Ama hepsi beni kapıda karşıladı. Gülümsemeleri soldu ikisinde. Ben direk odaya girdim ve kapıyı kitledim. Yürümeye halim kalmamıştı. Dizlerimin üzerine çöktüm. Her ne kadar ağlamamak için kendimi sıksamda gözyaşlarım benden bağımsız akıyordu. Akşam olmuştu. Yavaş hareketler ile ayağa kalktım. Aynaya baktım. Çok berbat gözüküyordum. Gözlerim kıpkırmızı. Saçım başım dağılmış. Bitkin. Hemde çok bitkin gözüküyordum. Yüzümü yıkamak istedim bu yüzden odamdan çıktım.Göktuğ gelmişti. Birşey anlatıyordu.
"Güneş ve Uraz'a birşey olmuş. Ben bugün EVİL Bar'a gittim. Peder Uraz'ın da orada olduğunu söyledi. Yukarı odalara çıktım. Kapı aralıktı. İçeri girdiğimde her taraf dağalmış. Ayna kırılmıştı. Eli kanıyordu. Ve sanırım ağlamıştı. Çünkü gözleri kıpkırmızıydı. "
Eli çok acımışmıydı acaba. Benim yüzümden oldu. Offff! Hemen odama geri döndüm. Yatağa attım kendimi. Bunları düşünmem gerek. Uyumaya çalıştım.

Sabah kalktığımda saat 11 di. Ama hala gözlerim uyku emirleri veriyordu. Sessizce banyoya girdim. Yüzümü yıkadım. Yine aynı sessizlikte banyodan çıktım. Fakat yine yakalandım.
-Güneş buraya gel!
-Güneşşşşş!
- Of ne var.
-Dün gece ne oldu?
-Hiç bişe
-Güneşşşşş
-off. Ayrıldık! Oldu mu.
-Nee! Niye be?
Bütün olayı anlattım. Arada ee, sonra gibi kelimeler söyledi. Şaşırmıştı. Kim olsa şaşırmaz dı ki? Sonra ikisi birlikte bana sarıldılar ve ben kendimi tutamadım. Ağlamaya başladım. Mutfaktan çıktım ve odama geri döndüm. Kapıyı kapattım ve yaslandım. Böyle yaşamaya başlamaya alışsam iyi olur. Telefonum çalmaya başladı. Annem arıyordu. Açmalımıydım ki? Kesin anlar. Açmamak en iyisi.

Uraz'dan

Madem yoruldun bitsin!
Madem yoruldun bitsin!
Madem yoruldun bitsin!

Her an delirebilirim. Gözlerimi odada gezdirdim. Her taraf darmadağın. Kapı açıldı.
"Buranın hali ne böyle? Asıl senin halin ne böyle? Eline ne yaptın! Güneş nerede!"
"Peder, yeter!"
"O yüzden dün o."
Banyodan bi sargı bezi getirdi. Elimi temizledikten sonra bezi sardı.
"Sen eve git. Ben buraları toplattırırım. Hadi" dışarı çıktım. Merdivenlerden inerek gizli çıkıstan çıktım. Bi sigara yaktım. Boş hissediyordum kendimi. Bomboş. Kimsesiz. Ulaş'ın eline büyük bi koz verdim. Daha da önemlisi kadınımı kaybettim. 

Biraz kısa ama arkadaşlar lütfen voteleyin ve yorumlayın. Emeğe saygı lütfen. Sizi seviyorum...

Komşu Çocuğu(Yeniden Düzenleniyor)Where stories live. Discover now