10

728 104 107
                                    

Hoş geldin ballı böreğimm, iyi okumalar 🩷

Yorumlarını bekliyorum ❤️‍🩹

"Jeon, pes et artık!"

"Asla!"

Jungkook'un yine 'çok para kazanacağım' diye girdiği dövüş çoktan başlamış hatta bitmek üzereydi. Rakibi Jungkook'u güzel hırpalamasına rağmen Jungkook pes etmiyor, hatta her darbede daha da güçleniyordu sanki.

Hayatımda ilk defa böyle bir ortamda bulunuyordum, korkunç bir yerdi cidden. Ortada demir tellerle örülmüş kafes benzeri bir şey vardı, kapısı içerideki hakem olduğunu düşündüğüm adam tarafından kapatılmış ve biri pes edene dek açılmaması için kilitlenmişti. Çevresinde ise kimin kazanacağına dair para ödeyen bir sürü insan vardı.

Namjoon'un anlattığına göre, rakipler ne kadar güçlüyse o kadar çok kişi geliyor ve bahis de o kadar yüksek oluyormuş. Jungkook'un 'çok para kazanacağım' demesinin sebebi de buymuş. Ki kaybetse bile bir miktar para kazanıyormuş ama yine de hem gözden düşülüyor hem de aldığı hasarla kalınıyormuş.

Kısacası hiç benlik bir ortam değildi, hiç hem de. Ayrıca yasal bile değildi, böyle bir dövüş esnasında polis baskını olsa hepimiz hapse bile atılabilirdik. Ama Namjoon böyle bir şeyin olamayacağını, çünkü düzenleyen kişilerin arkalarının sağlam olduğunu söylemişti.

Jungkook böyle bir ortama nasıl bulaşmıştı cidden merak etmiştim.

Gözlerimi demir kafesten çekip Taehyung'a baktım, Namjoon istemese de Taehyung beni yalnız bırakmamak ısrarıyla gelmişti.

"Jimin, baksana birbirlerini öldürecek gibiler. Korktum ben."

"Jungkook dayaktan ölünmez demişti."

O an tekrar baktım, ben bakar bakmaz Jungkook'un yüzüne yediği darbeyle yere düşmesi bir olmuştu. Endişeyle kalbim çarpmaya başladığında kafesin dibindeki Namjoon'a baktım, anlamsız bir rahatlığı vardı. Yeniden onları izlemeye başladım.

Jungkook'un rakibi, yerdeki Jungkook'u fırsat bilerek beline otururken Jungkook bir anda sert bir hamle ile yerlerini değiştirmiş, kendisi adamın beline oturup hareket etmesini engellemişti. Yüzüne yaptığı sert darbelerden sonra adam bayılmışken hakem Jungkook'u ayağa kaldırmıştı. Birkaç saniye sonra da tek elini havaya kaldırdığında Jungkook'un nefes nefese, dudağından süzülen kana rağmen o hırslı gülümsemesini görmüştüm. Ürkünçtü.

"Cidden kazandı."

Yanımda sevinçle konuşan iki kişiyi fark ettiğimde merakla dinledim,

"Jeon bu tabii kazanacak, çok para kazandık çok!"

Ardından demir kafese baktım, Jungkook düşündüğümden daha popülerdi sanırım.

"Jimin, geliyorlar."

Taehyung'un uyarısıyla hemen düşüncelerimden sıyrılıp bize eliyle gelmemizi işaret eden Namjoon'a baktım, beraber hızlıca oraya ilerledik. Soyunma odasına benzer bir yere gelmiştik.

Namjoon, Jungkook'u sandalyelerden birine oturtmuşken üçümüz de gözleri kapalı olan Jungkook'a bakıyorduk. O hırslı gülümsemesinden eser yoktu şimdi.

"İyi misin lan?"

"Su."

Namjoon, Jungkook'a su verdiğinde Jungkook ayağa kalkıp lavabo olduğunu düşündüğüm yere gitti, peşinden gittim. Suyu ağzına alıp lavaboya tükürdüğünde lavaboda kan vardı.

"Jungkook, biraz dinlen."

"Beni tutsana."

Dediğini yapıp kolundan tuttum onu, beraber geri döndük.

Bu Mahalle Jungkook'u İyi Tanır |Kookmin|Where stories live. Discover now