38

427 79 26
                                    

Hoş geldin birtanemm, iyi okumalar 💖

"Jimin, gerçekten canım yanmıyor."

"Olsun, hareket etme yine de korkuyorum."

Elini sıkı sıkı tutuyor, bir an olsun bırakmak istemiyordum. Jungkook dün gece uyanmış, doktor kontrolünün ardından sabaha kadar yine uyumuştu. Ben de içim sonunda rahatladığından sabaha kadar deliksiz uyumuştum.

"Hadi, aç bakalım ağzını."

Tek elimle ona yemek yemeye çabalıyordum, Jungkook da bana itiraz etmeden ona yedirdiğim yemeği yiyordu.

"Su içebilir miyim?"

Çubukları elimden bırakıp suya uzandım, ona bir şey olmasın diye suyu bile pipetle içiriyordum.

"Teşekkür ederim."

"Canım benim, sen iyi ol yeter."

"Jimin, cidden iyiyim."

"Yemeyecek misin?"

"Midem bulandı, biraz uzanayım."

Elini mecburen bırakıp önündeki ufak masayı çektim, ardından yatağını yatar pozisyona getirdim.

"Teşekkür ederim."

Yanına yanaştım, hafifçe saçlarını okşayıp alnından öptüm. Yorgunluktan öte keyifsizdi.

"Rica ederim, ne istersen."

"Jimin?"

"Efendim bebeğim?"

"Ölmemem anneme haksızlık değil, değil mi?"

Birkaç saniye sessiz kaldım, buna nasıl bir yanıt versem içi rahatlardı bilemiyordum.

"Sevgilim, benzer şeyler yaşasak bile hepimizin kaderi ayrı yazıldı. Hem, bazen farklı kaderlerin çakıştığı ve sonra ayrıldığı yerler olabilir. Annenle senin kaderin bir başladı, anneninki çok üzücü bir şekilde seninkinden çok önce bitti ama sen uzun bir süre onun kaderinde yaşamaya devam ettin."

"Bazı şeylerin farkında olmak çok ağırıma gidiyor, keşke dünyanın en aptal insanı olsaydım da düşünemeseydim."

"Bebeğim benim," hafif hafif saçlarını okşadım, "En azından bir süre düşünme, sadece annenin seninle gurur duyduğunu bil."

Gözlerini yumup derin bir nefes verdi,

"Ölmemek için çabaladım, eğer sen maç alanında olmasaydın ne olurdu bilmiyorum."

Eğilip birkaç kere alnından öptüm, "Düşünme bunları, sadece iyi olmaya odaklan lütfen."

"Sana seni sevdiğimi söylemeyeceğim diye çok korktum, bir süre içimden söyledim sürekli ama sesimi çıkaramadım. Söyleyemeden öleceğim diye o kadar korktum ki."

Alnımı saçlarına yasladım, saçlarındaki elimi yanağına yerleştirip bir süre sessiz kalmamıza izin verdim.

"Ben de söyleyemeyeceğim diye çok korktum." Birkaç defa da saçlarından öptüm, "İyi olduğun için teşekkür ederim."

Birkaç dakika öylece sessiz kaldık yine, Jungkook'un düşünmekten çok sakinliğe ihtiyacı vardı.

"Günaydın, nasılız bakalım?"

İçeri Seokjin hyung güneş ışığı gibi girdiğinde doğrulup ona adımladım.

"İyiyiz hyung, yemeğini de yedi biraz."

"Süper." Jungkook'a baktı, "Jungkook, var mı bir sıkıntı?"

"Yok hyung."

Çok ama çok keyifsizdi, bu durumda ne yapabileceğimi cidden bilmiyordum.

Bu Mahalle Jungkook'u İyi Tanır |Kookmin|Where stories live. Discover now