25

616 95 34
                                    

Hoş geldin aşk bahçem, iyi okumalar 💖

Bol flörtlü bölüme bol yorum beklermişim ❤️‍🩹

"Jimin, tamam hadi ağlama artık."

"Tae, çok üzülüyorum elimde değil."

Jungkook biraz daha ağlayıp sakinleştikten sonra Jimin onu sedyeye yatırmış, uyuyana kadar yanında beklemişti. O uyuduktan sonra ise kendini odadan dışarı atıp ağlamaya başlamıştı.

"Jimin, Jungkook'un dövüşmeyi bırakmasını sağlamamız lazım. Ben konuştum ama bırakamayacağını söyleyip bana kızdı üstüne."

"Namjoon çok zor, bu işi bile aklında annesiyle bağdaştırmış. 'Ölümcül bir darbe almadığım sürece bırakmam' diyor."

Bu sırada Taehyung atladı, "İyi de her dövüşü riskli zaten, dayaktan ölecek haberi yok."

Taehyung'un dediğiyle daha da ağladı Jimin, aklına sadece Jungkook'un sözleri geliyordu.

"Jungkook dayaktan ölünmeyeceğini savunuyor sevgilim, bunu ona söylersen sana 'dayaktan ölünmez' deyip susturacaktır."

Jimin, ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya devam ettiği sırada Taehyung nazikçe kolundan tutup ona destek vermeye çalıştı. Namjoon da ona yardım etmek amacıyla konuştu,

"Jimin, hadi toparlan bak Jungkook uyanır birazdan."

"Daha uyuyalı yarım saat olmadı, hemen uyanır mı?"

"Uyanır, yerini yadırgar o. Hatta o kadar iyi uyanacak ki şaşıracaksın."

"İyi mi?"

Jimin gözyaşlarını silip toparlanmaya çalışıyordu bir yandan.

"Evet, yalnızken ne yapar bilemem ama uyandığında yanında birilerinin olacağını biliyorsa tüm dertlerini uykuda bırakır."

"Jungkook neden böyle Namjoon? Çocuk her şeyi içine atıyor ben çok üzülüyorum."

Bu sırada Jungkook uyanmış, ağrıyan gözlerini ovuşturarak diğerlerinin yanlarına gelmişti.

"Uyumuşum ya, saat kaç?"

Jimin, Jungkook'un sesini duyar duymaz hızlıca yüzünü silmiş ve Jungkook'a dönmüştü.

"Üçe geliyor, yarım saat bile uyumadın."

"Ben yatağım dışında bi yerde uyuyamam."

"Yarım saat de olsa dinlendin en azından, gel otur."

"Jimin, benim gözlerim niye sızlıyor? Gözüme darbe falan almadım."

"Otur bakayım yanıma, kontrol edeyim."

Jungkook, Jimin'in sözünü dinleyip yanına oturdu. Tüm bedenini de Jimin'e döndürdüğünde Jimin de aynı şekilde döndü ona.

"Burnuna darbe aldın mı?"

"Hatırlamıyorum ki."

Jimin, başparmaklarıyla nazikçe Jungkook'un göz altlarına dokundu, "Şişmeye başlamış." Göz altlarından sonra tek elinin iki parmağıyla burnunu kontrol etmeye başladı. Birkaç saniye içinde Jungkook, kısıkça inleyip ani bir refleksle geri çekildiğinde kaşlarını çattı Jimin.

"Burnuna darbe almışsın Jungkook, kırık bile olabilir."

"Kırık olsa yamulmaz mı amına koyayım? Ne saçma iş."

"Yamulmayabilir, ufak bir şey de olabilir yarın hastaneye gidelim. Umarım göz altların morarmaz Kook, biraz buz koyalım iyi gelir."

Jimin hızlıca kalkıp buz getirdi, Jungkook ona hiç itiraz etmemiş, hemen başını geriye yatırıp oturduğu sandalyeye yaslamıştı. Jimin de elindeki buz torbasını Jungkook'un burnuna yerleştirmişti.

Bu Mahalle Jungkook'u İyi Tanır |Kookmin|Where stories live. Discover now