36

393 77 50
                                    

Tw: kesici alet yaralanması, etkilenebilecekler lütfen bu bölümü geçsin.

Bu bölüm biraz yoğun ve değişik ahahahah, iyi okumalar; yorumlarınızı bekliyorum 💖

"Nasıl yani, maç iptal o zaman."

"Evet bebeğim, Jungkook çıkmayacak maça."

"Hyung-"

"Kes çeneni Jungkook."

Jimin hızlıca yanıma gelip koluma dokunduğunda ona baktım.

"Sevgilim, anlattığınıza göre böylesi daha iyi sanki."

"Değil Jimin, bu gece bitecekti her şey işte."

"Ya sana kalıcı bir zarar verse? Bunu düşünebildiğini biliyorum neden hâlâ ısrarcısın?"

"Sana ne?"

Derin bir nefes verip daha sıkı tuttu kolumdan.

"Jungkook, 'sana ne' ile kaçamazsın."

"Jimin konuşmak istemiyorum, kavga etmeyelim."

Kolumu elinden kurtarıp soyunma odasından çıktım, sadece birkaç dakika da olsa yalnız kalmam lazımdı. Nereye gittiğimi bilmeden ilerledim, gördüğüm ilk kapıdan çıktığımda da küçük bir bahçeye çıkmıştım.

Kapıyı kapatıp soluklanmaya başladım, içten içe bugün yaşanan her şeye sinirliydim.

O herif sikik adamını göndermek yerine kendisi karşıma dikilseydi her şey bitmiş olacaktı.

Cidden, çok ama çok sinirliydim.

"Ooo, bay Jeon da buradaymış."

Sesin sahibine döndüğümde alayla güldüm, maçta karşıma çıkmaya korkan herif şimdi karşımdaydı.

"Kusura bakma adını unuttum ama maça çıkmadığına göre korkaksın."

"Sen neden adamımla dövüşmeyi kabul etmedin?"

"Neden edeyim? Benim rakibim sensin, sikik adamın değil. Ayrıca maça çıksaydım tek yumrukla kazanacaktım zaten, ne yapacaktı adamın bana? Farklı bir planınız olduğunun farkındayım."

"Görüntünün aksine zekisin."

"Bittiyse gidiyorum."

"Sen dur, asıl ben gidiyorum."

Kapıyı açtı, çıkar gibi bir adım atıp bana döndü.

"Baban annene benzediğin konusunda haklıymış-"

"Ne diyorsun lan sen?!"

Ona attığım adımda karnımda hissettiğim keskin acıyla durdum, hayır.

Hayır olmadı böyle bir şey, hayır.

"Senin sonun da annenle aynı oldu işte, çok yazık."

Gitmeden, karnımdan bir parça koparmış gibi bir acı daha hissetmiştim; elim ister istemez sızlayan yere giderken aşağıya bakamıyordum. Kaskatı kesilmiştim, beynim çalışmıyordu sanki.

Korka korka elime baktım, koyu kırmızı ve ıslaktı. Acı kendini uyuşmaya bıraktığında biraz kendime geldim, burada dikilerek sadece sonumu bekliyordum.

Kirli elimi karnıma bastırırken diğer elimle kapıyı açtım, soyunma odasına gitmem lazımdı. Yapabildiğimce adımladım, başım biraz dönmeye başlamıştı ama ne olursa olsun pes edemezdim.

Ölemezdim, bu zamana kadar annem gibi yaşamış olsam da sonum onun gibi olamazdı. Ben arkamda kimseyi bırakamazdım.

Sonunda soyunma odasının kapısını gördüğümde rahatlamıştım ancak bacaklarım titriyor, deli gibi terliyordum. Temiz elimle duvara tutundum, gücüm çekilmişti.

Bu Mahalle Jungkook'u İyi Tanır |Kookmin|Where stories live. Discover now