19

715 95 43
                                    

Hoş geldiniz baharımın çiçeklerii 💖

İyi okumalar, bu bölüm bir uyanış var ;)

Flashback

"Jungkook ya benim seninle oturmak için bu kadar ısrar etmemin sebebi aslında Jimin."

"Ne olmuş Jimin'e?"

"Son zamanlarda siz yakındınız, dertleştiniz de. Jimin hiç benimle ilgili bir şey söyledi mi?"

"Yakın arkadaşmışsınız."

"Başka bir şey söylemedi mi?"

"Bir ara beni kandırmak için beni de çağırdı yanına falan dedi."

"Kandırmak için mi? Cidden, gel barışalım dedim, ben seni hâlâ çok seviyorum dedim... Resmen dalga geçmiş benimle."

Jungkook, duyduklarıyla kaşlarını çatmışken Seojun ise güldüğü görünmesin diye ellerini yüzüne kapatmıştı.

Beraber yemek yedikten sonra restorana yakın bir parkta banka oturmuşlardı.

"Yalan söyleme, Jimin bana yalan söylemez."

"Jungkook bana inanmıyor musun? Cidden aşığım ona, barışalım dedim, senin düzenin bozulmasın ben Kore'ye dönerim dedim."

"Ee, o ne dedi?"

"Önce hayır falan dedi, sonra aklını çeldim herhalde ki düşüneceğim dedi. Buraya da o yüzden döndüm, Jimin'in hasretine dayanamadım."

"Jimin bana bu konuda yalan söylemez, amacını anlayamıyorum."

"Ya aşığım diyorum aşık, bunun yalanı mı olur?"

"Aşkı geç sen yalan söyleyebilirsin. Dediğim gibi Jimin bu konuda bana yalan söylemez."

Seojun şaşkındı, Jungkook'un Jimin'e bu kadar güvenebileceğini hiç düşünmemişti.

"İster inan ister inanma, ben onu hâlâ seviyorum ve ondan bir yanıt bekliyorum."

Jungkook her ne kadar inanmamayı istese de aklına kurt düşmüştü bir kere, Seojun'un tavırları onu içten içe inanmaya itmişti.

Ama Jimin ne olursa olsun dönmeyeceğini söylemişti, değil mi? Ama bu konuda yalan söylediyse dönmeyeceği konusunda da yalan söylemiş olabilirdi. İşte Jungkook'un aklında saniyeler geçtikçe ilerleyen düşünceler bunlardı.

Böylece kendini eczanenin önünde buldu.

Flashback end

"İşte böyle, inan bana Seojun'a çok uzun bir süre inanmadım zaten ama o kadar iyi oynadı ki düşündükçe sinirlendim."

Jungkook, daha az önce uzun bir süre seviştikleri koltukta üstsüz oturmuş sigarasını içerken Jimin hemen karşısındaki sehpaya kalçasını yaslamış, göğüsünde bağladığı kollarıyla onu dinliyordu.

"Sinirden delireceğim sandım Jungkook. Sana defalarca yalan söylemediğimi söyledim zaten, neden inanmamayı seçtin ki?"

"Ne bileyim işte, it herif çok iyi oynadı."

"Öldüreceğim onu."

"Sen mi ben mi? Neden böyle bir şey yaptı ki? İkimizin arasını mı açmak istedi? Zaten yeterince açıktı."

"Bilmiyorum ama öğrendiğimde çok büyük kavga çıkacak, yanımda ol."

"Olurum."

Tanıştıklarından beri aralarında geçen en sakin sohbetlerden biriydi, ikisinin de aklı çalışmıyordu o an sanki.

Bu Mahalle Jungkook'u İyi Tanır |Kookmin|जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें