24

567 94 32
                                    

Yine ficin crack olduğunu unuttuğumuz bir bölüm, hoş geldiniz!

"Durun, mola!"

Jungkook bağırıp elleriyle mola işaretini yaptığında hakem molayı kabul etmiş, bunun üzerine Namjoon endişeyle kafesin içine girmişti.

"Ne oldu?!"

Namjoon, Jungkook'u kolundan tutup kafesten çıkardı, molada soyunma odasına gitmeleri yasak olduğundan kendi köşelerine oturdular.

"Hyung, orospu çocuğu kolumu döndürdü. Ne yapacağım bilmiyorum."

"Jungkook kaybedebilirsin, sorun yok. Sana kalıcı bir zarar gelmesin sadece, sakin ol."

Jungkook, kolunun acısı ve gerginlikten titriyordu.

"Kaybedemem."

"Jungkook-"

"Kaybedemem hyung."

Hakemin geldiğini gördüğünde hızla toparlandı Jungkook.

"Sorun nedir?"

"Bileğim kırıktı ve yeni iyileşti, yaptığı hamleyle keskin bir acı hissettim."

"Tamam, ancak herhangi bir kural ihlali olmadığından bu konuyla ilgili bir şey yapamayız. Mola süreniz dört dakika sonra bitecek."

Hakem giderken Jungkook beliğini tuttu, gücünü toplayıp kazanması lazımdı.

"Hyung telefonumu versene."

Namjoon, Jungkook'un telefonunu verip bir sağa bir sola yürümeye başladı. Jungkook'un hırsından dolayı zarar göreceğinden endişeleniyordu.

Bu sırada Jungkook, Jimin'i aradı.

'Jungkook? Senin maç saatin değil mi?'

'Jimin kaybediyorum.'

'Ne? Tamam sorun değil, kaybedebilirsin.'

'Hayır.'

'İyi misin? Zarar mı geldi bir yerine?'

'Kolumu döndürdü, a-acıdan mola istedim birkaç dakikam kaldı. Kaybediyorum.'

'Olsun, sen lütfen koluna dikkat et. Kaybetsen bile herkes seninle gurur duyacak.'

Jimin, herkesi özellikle bastırarak söylediğinde gözlerini yumdu Jungkook.

'Kazanacağım.'

'Zorlama, iyi ol yeter tamam mı?'

'Kazanacağım, kazanamazsam iyi olamam.'

Jungkook

Telefonu kapatıp Namjoon hyunga verdim, ardından ayağa kalkıp bileğimdeki sargıyı düzelttim. Zaten hakem de bizi çağırmak için düdüğünü çalmıştı.

"Jungkook, hırsını bir kenara bırakıp iyi olmaya bak."

Namu hyunga bir şey demeyip kafese girdim, kazanmak zorundaydım. Bileğimi onun hamlelerinden korursam kazanırdım.

"Molanı kullandıracak kadar yordum mu seni Jeon?"

"Maalesef şekerim, sargım bozulmuştu da onu düzelttim. Bayılmadan önce beni karizmatik gör diye."

Yüzünden sinirlendiğini anladığımda gülümsedim, keyfim yerine gelmişti.

Yine çalan düdükle kelimenin tam anlamıyla birbirimize girmiştik. Eli yeniden kolumu bulduğunda tüm gücümle bileğine vurmuş, büyük bir çığlıkla acıdan yerde kıvranmasını sağlamıştım. Az önce bu hamle için geç kalmamış olsaydım, şu an kazanmış olurdum.

Bu Mahalle Jungkook'u İyi Tanır |Kookmin|Where stories live. Discover now