"Köylüden cariyeye, Sultan'dan Kanuni Sultan Süleyman'ın kanuni eşine kadar Hürrem Sultan'ın hayatı adeta bir peri masalını andırıyor.Neredeyse.Sultanın ölümü Hürrem'i, çocuklarını ve sadık hizmetkarlarını müttefik aramak üzere İngiliz krallığına gönderir. Tudor'un yeniden ayağa kalkması anlamına gelse bile, saltanatı geri almak için oğullarını hayatta tutacak."Güneş o kadar parlaktı ki neredeyse gözlerini kamaştırıyordu. Ona memleketindeki çimenli tepeleri hatırlatan bir tarlada duruyordu. Gözlerini güneşten korudu ve tanıdık bir şey arayarak yamacı taradı, işte o zaman onu gördü. Her zamanki gibi dimdik ve görkemli duruyordu. Bu Sultan Süleyman değildi, bu onun aşkıydı. Gözleri onunkilerle buluştu ve içlerindeki üzüntü onu kırmakla tehdit ediyordu. Ona seslenmek için ağzını açtı ama içinden hiçbir ses çıkmadı. Bir heykel gibi hareketsiz duruyordu ve eğer gözlerindeki üzüntü olmasaydı kadın onu heykel sanırdı. Eteklerini alıp yanına koştu. Koştu, koştu ama yaklaşamadı. Sanki o ne kadar hızlı koşarsa o da o kadar uzaklaşıyordu. Nefes nefese ve sinirli bir şekilde onun adını haykırmaya başladı. "Süleyman! Süleyman! Ben buradayım. Bana gel!"Hayatının ışığı olan aşkı gülümsedi ve ona sırtını döndü."Süleyman! Lütfen! Beni bırakma. Korkuyorum."Gökyüzü karardı ve bir anda yağmurdan sırılsıklam oldu."Hürrem'im. Şimdi korku zamanı değil. Uyanmalısın!"
YOU ARE READING
Muhtesem Yuzyil Imagines ♡
FanfictionImagines, preferences, story compilations, etc. All credits to original authors! Updates several times each week! Consider this like a daily/weekly Muhtesem Yuzyil blog- I will try to actively post as much as I can. Select stories also in other lang...
