3.9

28.8K 1.4K 500
                                    

 I rememberYou took a Polaroid of usThen discovered

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


I remember
You took a Polaroid of us
Then discovered

***

Otuz beş, bir nefes, otuz altı, bir nefes daha, otuz yedi, son bir gayret haydi Ada, derin bir nefes daha ve finish.

Kendimi havuzun kenarına yaşlandığımda gözlüğümü başımın üzerine ittirdim. Aldığım derin nefesler eşliğinde kendime gelmeye çalışırken oksijensizlikten ölecek gibiydim.

"Bir dakika on iki saniye." Ali hocanın sesi tam da başımın üzerinden gelirken kafamı kaldırıp ona bakacak gücüm bile yoktu. Yüzünde oluşmuş olan ifadeyi biliyordum. Aşağı sarkan dudaklar ve asılan bir surat görmek bana iyi gelemeyecekti. Hamladığımı biliyordum.

"Elli yedi saniyelik rekorundan sonra bu süre çok fazla Zeynep." Soluklarım düzene girdiğinde omuzlarımı iyice sudan çıkarttım. Pozisyonumu aldığımda Ali hoca bu sefer çömelmiş ve yüzümün hizasına gelmişti. Ona bakmamamı beğenmemişti sanırım.

"Lisansını alırsan üniversitelerin burslarından yararlanabileceğini biliyorsun değil mi?" dedi benim aksime ısrarla gözlerini üzerimden çekmezken.

Başımı sallayıp onu onayladım. "Biliyorum."

"Öyleyse kendini derslerine verdiğin kadar yüzmeye de vermelisin Zeynep."

Bilmediğim kısım buydu işte hocam diyemedim elbette. Aynı anda hem okul derslerimi hem sınavı hemde yüzmeyi yapabilir miydim emin olamıyordum. Yüzmeye kendimi versem dahi ben ne olacağımı da bilmiyordum ki. Babam sporcu olmamı çok istiyordu. Annem tercihi bana bırakmıştı. Ancak ben kendi isteğimi duyamıyordum.

Yine de Ali hocanın daha fazla kızmasını istemediğim için. "Deneyeceğim." dedim uzatmadan.

"Denemekten çok daha iyisine ihtiyacın var Zeynep. Sınavdan önce lisansını alsan ve Hazirandaki maçlardan en azından birisine katılsan iyi olur."

"Haklısınız hocam."

Ali hoca tatmin olmasa da beni zorlamadı. İki kulvar ötedeki Yağmur'un yanına geçerken ben yaslandığım bankoda bir süre daha durdum. Kollarıma yaslandığım başımla birlikte uzun zamandır yüzmemenin verdiği yorgunluk ve suda olmamın keyifli yanıyla beraber dinleniyordum. Hareket etmek istemeyeceğim bir konumdu.

Ancak şezlonglardan birisine koyduğum telefonumun ısrarla titremesiyle bende keyfime ara verdim. Kalan son gücümü kullanarak bedenimi havuzdan yukarıya çektiğimde ağrıyan kol kaslarım bana durumumu aleni gösteriyordu. Ali Hocanın uyarılarına gerek bile duymadan hemde.

Mesajlar tabiki de Ömerdendi.

Ömer: Neredesin?

Ömer: Antremanım bitti benim.

Gecenin Ucunda |  TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin