Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kaşlarını çatarak parmaklarının arasında ki sigaraya baktı ve sesli bir nefes bıraktı.
"Hiçbir şey berrak değil. Aksine daha da karmaşık."
Sessizce dinlerken onu izlemeye devam ediyordum. Konuşmanın sonu nereye bağlanacaktı bilmiyordum. Belki de onu son görüşümdü, bunu değerlendirmeliydim.
"Ama madem konuşmak istiyorsun..." diyerek çatık kaşlarıyla bakışlarını bana çevirdi.
"Konuşalım o zaman."
Sözleri o kadar keskindi ki söyleyeceği her kelimenin yüreğimi derinden keseceğine emindim.
Yeniden sigarasına döndü ve parmaklarının arasında sigarasını tutarken konuşmaya devam etti.
"Duygu ile evlenmedim ve Duygu hamile falan da değil. Senden uzak kalmak istediğim için söyledim bütün o sözleri. Çünkü seninle yakın olmaya tahammülüm yoktu. İkizler konusunda da..."
Bir kez daha oflayarak nefesini bıraktı.
"Ben senin kadar sana acımasız olamam Yudum."
Sözleri sindirmeye çalışarak elimde ki ayrana bir kez daha baktım. Haklıydı, ne söylese başım üstüneydi.
"Duygu'yu sen beni çocuklarımı da alarak terk ettikten bir sene sonra buldum. Çam mahallesinin altında bir mahalle daha var. Orhangazi mahallesi, o mahallede oturuyormuş ve öz ağabeyi tarafından on iki yaşından beri tecavüz ediliyormuş. Bir kez öz ağabeyinden hamile kalmış. O da o it hamile olduğunu bile bile defalarca kez tecavüz etmeye devam etmiş. Bebeği düşürünce de tamamen akli dengesini kaybetmiş. Hastane dönüşünde kendi mahallesi yerine benim mahalleme geldi."
Anlattıkları o kadar ağırdı ki donakalmıştım.
"Kaç sigara içtiğimi hatırlamıyorum ama beynimin uyuştuğunu hatırlıyorum. Kafamı hissetmiyordum. Ara sokakta buldum onu, beni görünce korktu. Geri çekildi ve zangır zangır titremeye başladı. Bende kendimde değildim o da değildi. Birbirimizi en kötü anımızda bulduk. Sonra zaten her şeyi anlattı. Kekeme zaten anlamışsındır. Travmadan kalan bir şeymiş. Her şeyden bu kadar çok korkmasının sebebi yaşadıkları. Aklı yerinde değil, hala hanile olduğunu düşünüyor ve bu yüzden eli sürekli karnında."
Konuşması bittiğinde ayran şişesini ne kadar sıktığımı fark etmiştim. Küçücük yaşta yaşadıkları, koca bir hayatın karardığını bilmek çok acı vericiydi.
"Bir tek bana güveniyor ve benim olmadığım zamanlar kendini odaya kapatıyor. Benden sonra ise çok nadir Kahraman'a..."
Dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi kapattım. Bu o kadar ağır bir şeydi ki insan kendi derdine sarıldığı için daha beterini yaşayanları görmüyordu.