KAKA ÇUKURU!

199 50 11
                                    

Umarim beğenirsiniz Keyifli okumalar .♡♡♡♡
bu bölümü en büyük destekçileri olan :
@kendiniseven1
@ aysaa18
@Hyes-grier
@ceren_crn8
e ithaf ediyorum :)

Ben Evrenin elinden tutmuştum ve arkamızdan çin seddim ve Lila ile koridorda yürüyorduk.( bu arada balonumu almıştım. Her ne kadar evrene yakıştığını düşünsem de.) çılgın çim kafayı da yeni atlatmıştım. Evren bundan sonra onun derslerini almama gerek olmadığını da söylemişti. Ama yeni dersler denemem konusunda hala inadı yerindeydi. Bunların yanında artık düzenli sağlık kontrollerimin başlaması gerektiğini söylüyordu. Nedenini hiç bilmiyorum ama şu küvet meselesi ile alakalı olmadığı kesindi.

Hep beraber buraya geldiğim ilk gün Evrenin ben ve Zexisi karşıladığı kapının önüne gelmiştik. Kocaman kapılar hala çok görkemli görünüyorlardı. Evren elini kapıya bastırdı. Bastırdığı yerde eli şeklinde mavi ışıldamalar olurken kapılar açılmaya başladı. Neden bilmiyorum ama nefesimi tutmuştum. Bu sırada çin seddi ile göz göze geldim. Ellerini boğazının üzerinde bileştirmiş bir yandan kendini boğar gibi yapıyor, bir yandan da yanaklarını şişiriyordu. Demek istediğini anlamıştım ama ne yapayım Evren benim için hala kapalı bir kutuydu. Dil çıkarıp tekrar gözümü kapıların aralığına diktim.

Yine bembeyaz bir oda bekliyordum fakat bunu yerine tamamen gri bir zemin üzerine beyaz çizgilerle kareler çizilmiş yer , anlamsızca ayrılmış camdan bölmeler, ve bir tane hilal şeklinde masa vardı. Muhtemelen kontrol paneli orasıydı. Evrenle birlikte yavaşça kontrol paneline yürümeye başladık. Lila ve çin seddi arkamızdaydı. Evren kontrol panelinin arkasına rast gele oturdu . Tam düşücek banada gülmelik malzeme çıkacak derken hemen altında yine mavi ama saydam bir tabaka oluştu ve Evreni taşımaya başladı. Çok enteresandı. Sanki yandan ışık verilmiş kalın bir cam parçası gibiydi. Aynı işlemi çin seddi( bir ara adını alayım bari) ve Lila da yapınca bende gelişigüzel kendimi attım. ( pek kullanışlı değiller anlaşılan çok sertler. ACIDI!) . Yapan pek zeki değilmiş galiba. Yani insan az bişi şekle giren bişey yapar değil mi? Yada akılla kontrol edilen... çin seddinin sesiyle yeniden kendime geldim.

"Merhaba miya hayati tehlikeyi atlattığına göre artık tanışabiliriz."

Yine kendilerine 1000 yıllık mumya sırıtışımı gönderdim ve uzattığı elini sıktım. Peki. Tanışalım. Çünkü adını öğrenemezsem ismin çin seddi olarak kalacak.

Çin seddi kaşlarını hayretle kaldırdı."Çin seddi mi? Senin nasıl bir hayal dünyan var böyle?"

"Iıııı karışık biraz. Girmek istemezsin. Elimle bir tutam saçımı arkaya attım ve konuşmaya başladım. Neyse benim adım bildiğin üzere Miya YORUĞ. 5 yaşındayım ama 6 ya girmeme az kaldı. Onun dışında kısa süre önce aile.."

"Tamam miya sedece isimler. Sonra daha geniş konuşuruz olmaz mı?"

"Tabiki olur. Senin adın ne ?"

"Ben Turgay . 12 yaşıdayım ve Lilanın kardeşiyim."

Şaşkınca Lilaya baktım. Kardeşi mi?

"Evet . bende burada eğitim görüyorum ama senin gibi yarışmaya hazırlanmıyorum bu yüzden biraz rahatım. Göz kırptı. Burası dersler olmadığında epey eğlenceli ne kadar çok gizli yer olduğunu duysan ağzın açık kalır. "

Gözlerim sonuna kadar açılmıştı. Fakat Evren onu pek takmıyor gibiydi. Ardından kafamı tekrar Turgay a çevirdim. "Benide gezdirsene." diyerek boynuna atladım.

Sonunda Evren bize dönmüştü. Gözlerinde açık bir sinir vardı. Dişlerinin arasından konuşmaya başladı:

"Hiçbir yere gitmiyorsun Miya!" Ellerimi tugayın boynundan çekip arkamı döndüm. Evren hemen dibimdeydi. Korkmuştum ama çaktırmayacaktım.

DENEY : BEYİNWhere stories live. Discover now