HATIRLIYORUM!

177 44 9
                                    

MİYA

Evren e bıraktığım çılgın notun adrenaliniyle odama geldim. Neyseki geçen gece Evrenden kapının şifresini duyabilmiştim. Kapıya doğru 3 kez Reyna dedim. Aslında şaşırmamam lazımdı. Yani en son bana da Reyna demeye başlamıştı. Kıskanmıyor değildim ama takmamda gereksizdi değil mi?

Odama girdim. Bu gün çok yorulmuştum. Yani ilk kez odadan dışarı çıkmıştım ama o kadar çok koşturmuştum ki. Ama sonunda kurtulmuştum . Bir anlık tedirginlikle etrafta kamera aradım . Yatağın altı duvarlar , cam kenarları, kapı prevazları... heryer. Görünürde bişi yoktu. Sonunda geceliklerimi alıp banyoya gittim. İşimi halledip geri döndüm . Uyumak için yatağa girdim ama nafile . O kadar yorgun olmama rağmen uyuyamıyordum. Sonunda pes edip üzerime bir hırka alıp laboratuvarıma gittim. Hem çok uykum gelirse şu güç kalkanlarıyla yatak yapabilirdim.

Hızlıca nöbet tutan korumaların arasından geçip laboratuvarıma doğru ilerliyordum. Fakat düşünceler beni bırakımıyordu. Kehanetler , büyüler ve tüm bu teknoloji . İkisine de zıt aynı zamanda ikisini de kapsayan bilim, nasıl oluyorda bir arada kalabiliyordu. Çünkü ,tüm bu teknoloji sihir gibiydi. Havada durmak.. istediğin birşeyi getirmek yada sana doğru koşmakta olan birinin önüne aniden çıkarmak. Muhtemelen benim gibi Samanyolu ve Andromeda nın çarpışmasını görürlerdi. Belki bu şeyle kalkan bile yapabilirdim. İşi yeterince ilerletebilirsem insan zihnini bile kontrol edebilirdim. Böylece kehanet diye benim istediğim şeyleri görürler ve onlara inanırlardı. Yani ben bilim olsam asla büyü ve kehanetle işbirliği yapmazdım. Şu cisimlere sayılara ve harflere de kimlik vermekten kurtulmalıydım. Nasıl mı ? Benim için ( özellikle ) sayıların birer kimliği vardı . Mesela 8 oldukça gaddar ve dediğim dedik şişko orta yaşlı bir kadındı . 4 onun kılıbık ama masum kocası , 5 kendi halinde bir genç kız , 6 mesleğe yeni atılmış bir erkek ,7 sert ve duyarsız bir erkek , 9 babacan orta yaşlı şişko bir adam , 1 hiçbir şeyden taviz vermeyen cinsiyetsiz uzun boylu biri Vs. Güzel olan bir hesaplama yaptığımda Bu sayılar yan yana geldiğinde kafamda tam bir tiyatro sahnesi oluşuyor ve hepsi onlara biçtiğim rolleri doğaçlama bir şekilde oynamaya başlıyorlar . Bazen deli olduğumu düşündürüyor bana ama Evren ve Lila bunun yüksek zekam dan kaynaklı şeyler olduğunu söylüyorlar. Gerçi normal olmadığımı bende biliyorum ama en azından deli olmamak rahatlatıyor beni.

Sonunda laboratuvarıma gelebilmiştim. Derin bir nefes aldım ve büyük bir hevesle laboratuvara girdim. İçerisi harikaydı. iki adet kocaman üzeri ihtiyacım olabilecek hen herşeyi bulunduran tezgah, içeri girdiğimde mavi den beyaza dönen aydınlatmalar , herşeyi kontrol etmemi sağlayacak aynen Evrenin ki gibi olan son model bir kontrol paneli ve birsürü abur cubur! Sadece benimdi ve son model oyuncaklarla döşenmişti . Daha ne isterdi ki bir insan ? Umarım bir gün Zexise de gösterebilirim .

Hemen havada bir yere oturarak bir güç levhası oluşturup başında çalışmaya başladım. Bakalım neler yapabilecektim.

...........

Bütün gece hayalimdeki kaykayı yapabilmek için çalışmıştım. Aslında bir şey bilmiyor gibiydim ama elim ve aklım sanki reflexmişçesine doğru adımları takip ediyorlardı. Sabaha karşı ( öyle tahmin ediyorum çünkü Evren burası sanki kumarhaneymişçesine saat koymamıştı) kendimi güç levhasının yanında uyurken buldum. Ama buna değmişti. Çünkü istediğimden fazlasını başarmıştım. Öyleki güç lavhası aynı oyun hamuru gibi olmuştu. İstediğim yere geliyor , istediğim şekli alıyor hatta esnekleşebiliyordu. Bu da kaykayın yanında trambolin de demekti. Tabi yüksekten düşme durumlarında cankurtaranım da olabilirdi. Dünkü maceradan sonra buna ihtiyacım olacak gibiydi.

Uykulu bir şekilde güç levamın üstüne bindim ve ilerlemesini istedim . Çalışıyordu! Koridoru şaşkın bakışlar eşliğinde geçtim derken Tugay la karşılaştım. Bir bana bir altımdakine bakıyordu. Ardından arkasındaki Evreni fark ettim . Oda aynı şeyi yapıyordu. Suratında bariz mutluluk şaşırma ve heyecan vardı. Bu adam cidden garipti. Fakat umursayamayacak kadar yorgundum. O sırada Tugay kafasını gözlerini benden hiç ayırmadan Evrene çevirdi ve :

DENEY : BEYİNWhere stories live. Discover now