Bölüm 3 - Hiç ateşe sarıldın mı ?

73 6 1
                                    

     Sol yanımda kışlar , ayazlar . Sağ yanımda uçurumlar var .Her yerde alev var , o zaman niye ben donuyorum. Buz gibi hissediyorum , çok üşüyorum . Ama nedense hiç korkmuyorum . Ne olduğunu biliyorum . Annem anlatmıştı daha önce . Bana demişti ki insanlar elbet bir gün ölür . O zaman bedenleri burada kalsa da ruhları bizim dünyamızdan göçer . Bu nefes almak kadar normaldir bizim için . Doğmak kadar normal... Madem bu kadar normal niye canımızı bu kadar çok yakar .İçimdeki o küskün çocuk bunun normal olduğunu kabul etmek istemiyor . Çok acıtıyor . Bir keresinde bana bir şey söylemişlerdi . Seni asla yalnız bırakmayacağız ..

...........

      Babam gideli üç saat olmuştu . Annem salonda ki kanepede oturuyordu . Ben hala kucağındaydım . Beni fazlasıyla sıkı tutuyordu . Muhtemelen sıradan bir bebek olsam canım yanardı . İki yaşında olsam da bana çocuk demek fazla kaçardı . Ben sadece bir bebektim . Annem biraz daha sıkı sarıldı . Gözleri kapalıydı .Bağdaş kurmuş, meditasyon yapıyordu .Bu onun zihninin fazla yükünü ondan alıp rahatlatıyordu .  Daha önce onu bunu yaparken izlemiştim . Ama bu seferki farklıydı . Çok kırılgan görünüyordu . Sadece 30 yaşında olmasına rağmen 50 yaşında gibi gözüküyordu . Yüzünün hatları belirginleşmiş ve kırışmıştı . Onu rahatsız etmemek için elimden gelince hareketsiz duruyordum . Aslında put gibi duruyorum değimi tam şimdisi için o kadar uygundu ki . Aklım o kadar çok karışıyordu ki . Onun zihni aynı kilitli kapılar gibiydi . Zihninden geçenleri okumamı istemiyordu . Aslında biraz zorlasam içeri girebilirdim ama bunu istemiyordum . Onu rahatsız etmek istemiyordum . Bana hep çok güçlü olduğumu ve bir şeyleri istersem , onu elde etmekten daha fazlasını yapabileceğimi söylüyordu . Acaba ondan da mı güçlüydüm ? Bunu hiç denememiştim . Yapmak istiyordum ama kendimi tutuyordum . Sonra bir anda annem ayağa kalktı . Çok hızlıydı . Yani adımlara göre seri hareket ediyordu . Piyanonun yanına geldi ve o melodiyi çaldı . Sol , fa, si, la ,re. Ve hemen yanındaki kütüphane de bulunan gizli kapı açıldı . Evet aynı Batman'in ki gibi .. O kapı daha önce bahsettiğim odaya açılıyordu . Hani çok havalı görünen aletlerin ve bunun gibi ıvır zıvırın bulunduğu oda . Bu odaya girmem yasaktı . Bu benim için bir ilk olacaktı . Tamam bunu doğum günü hediyesi olarak kabul edebilirim . 

       Annem hızlıca içeri girip , merdivenleri inmeye başladı . Ve bir kapı daha . Çok garipti ilk defa bu evde bir kapının arkasında ne olduğunu bilmiyordum . Annem kapıya bir kod girdi . Günümüze gelirsek artık o şifreyi bilmenizde bir sakınca yok . 17101999 . Eğer aylar ve yıllara bölünürse benim doğum günü tarihim oluyordu .O zaman bayağı etkilenmiştim bende anneme sarılıp gülümsemiştim ama şuan bunun hiç bir değeri yok . Neyse nerede kalmıştım . Ah evet annem içeri girdi itiraf etmeliyim göz bebeklerim gördüğüm manzara karşısında irileşmişti . Burası çok büyüktü . Sağ ileride bir sürü boy ve modelde arabalar vardı . Sol tarafta bir sürü konsol , bir deney masası ve üzerinde bir sürü tüp ve bilimsel aletler ve fazlasıyla büyük bir ekran ve ona bağlı bir gelişmiş süper bilgisayar. Ortada üç büyük camdan yapılma koni şeklinde fanus . Birinin içinde annemin süper kostümü vardı , biri boştu . Sanırım orada babamın süper kostümü vardı . Ama şimdi boştu . Bu beni ürpertti . 

Annem : Şşşt bebeğim o iyi .

       Yalan söylüyordu . Hayır ne olmuştu . Biliyorum bunu hissettim , yalan söylüyordu . Bana ilk defa yalan söylüyordu . Neden ? Babama ne oldu !!??

Annem : Hey tamam sen bir bebeğe göre fazla zekisin bunu unutuyorum hep . Bebeğim affet beni . Bana güven her şey yoluna girecek .

       Sonra gözüme üçüncü fanus takıldı . Aynı anneminkine benzeyen bir süper kostümdü ama farklıydı . Nasıl tarif etsem . Galiba doğru kelime daha genç işiydi . Aynı açık ve koyu pembe desenler , göğüsünde büyük siyah bir 'M' harfi ve mini etek yerine siyah bir mini şort . Şortu tamamlayan altın sarısı bir kemer . Ama anneminkinin aksine arkasında bir pelerin yoktu .

Ölmek İçin Başka Bir Gün SeçWhere stories live. Discover now