Rogers And Stark / Yirmi Sekiz

482 45 25
                                    

Çabucak gelen oy ve yorumlar için teşekkür ederim!

^^ Dylake ^^ shipliyoruz ^^

Bu bölüm özel bir bölüm; çünkü sahalarda beklenmeyen hareketler görüyoruz. Ayrıca,  CikolataliUykum çaklıtım bölüm için bir medya çalışması yapmış, severim kız seni o ne güzel olmuş öyle (((:

Bölüm müziği olarak;

Three Days Grace- I Am Machine

Amba Shepherd - Soldier (Culture Code Remix)

Breathe Carolina - Blackout öneriyorum.

Okumadan önce oy vermeyi unutmayın!

İyi okumalar ^^



Karanlık betondan odada duyulan tek şey minik bir acı iniltisiydi; Hunter sırtının ağrısıyla uyanırken hafiften inledi; alt dudağını ısırmanın sızısıyla gözlerini açtı ama tek görebildiği şey karanlıktı.

Sadece karanlık.

Bu gözlerini istemsizce daha çok açmaya itti ama bir şey değişmedi, doğruldu ve sırtını oturduğu sert sandalyeye dayadı. Bununla birlikte acısı biraz daha büyüdü, başını geriye attı ve sertçe soludu.

Kaza yapması onu kaçıranların işine gelmişti tabii, şimdi onlara karşı gelemezdi. Bunun bilinçli yapılan bir şey olduğunu biliyordu.

Sağ çaprazında bir nefes alış verişi duydu. Ardından sol çaprazında da birini hissetti. Seslenmek istedi ama kim olduğundan emin değildi. Bu yüzden boşuna konuşmak istemiyordu.

Ardından sağ çaprazındaki ile arasında kalan, arkalarındaki kapı açıldı ve içeriye koridordan gelen bir ışık doldu. O an Hunter, sağ çaprazındakinin Ryan olduğunu görebildi, başında bir yarık vardı ve yüzünün sağ tarafı kanla kaplıydı, gözünü bile yarım açmıştı.

Geniş olduğu belli olan odanın kapısı kapandı, ardından tepedeki büyükçe lamba yandı, Northwood erkekleri gözlerini kapatıp aydınlığa alışmaya çalıştılar.

"Uyanmanıza sevindim, gençler. Sizinle sohbet etmek güzel olacak." dedi, Colletti.

Gözlerini aydınlığa ilk alıştıran Hunter'dı, sol çaprazındakinin Blake olduğunu gördü, beresi yoktu ve yüzünde çok çizik vardı, ayrıca burnundan geldiği belli olan kan kurumuştu, sertçe soluyordu.

"Ne istiyorsun," Hunter başını hızla etraflarında dolanan Colletti'ye çevirdi. "seni lanet şizofren?!"

Colletti Blake'in sandalyesinin arkasında durdu ve ellerini Blake'in omuzlarına yerleştirip sıktı. "Hadi ama Hodan, okulumdayken bu kadar nefret dolu değildin. Sakin ol." dedi ve gülümsedi.

Blake kaşlarını çattı, Hunter ve Ryan nefretle Colletti'ye bakıyorlardı.

"Öncelikli olarak," Colletti yeniden dolanmaya başladı. Adım sesleri odayı dolduran tek sesti. "sizinle konuşacağım, oyuncaklarımın okulda geçirdiği zamanlardan haberdar olmam güzel bir şey benim için lakin aranızda olanlarla ilgili bir doğruluğum yok."

Colletti bu kez Ryan ve Hunter'ın arasında, Blake'in tam karşısındaydı.

Blake sesini çıkarmadı.

"Pekala," Colletti ellerini gri kumaş pantolonunun ceplerine soktu, kirli beyaz gömleği sıkıştırdığı pantolonunun kemeriyle kırışmıştı. "Ryan Alien. En sert oyuncağım." elini Ryan'ın omzuna atıp sıktı. "Dövüş konusunda yetenekli olman o kadar iyi bir şey ki. K Box'ta senin gibi yetenekli öğretmenlere ihtiyacımız var."

Rogers And StarkDonde viven las historias. Descúbrelo ahora