ÖZEL BÖLÜM // İKİ

255 19 1
                                    

BLAKE JORDAN İLE RESİM ÇİZİYORUZ

Hey hey hey. İşte bereli ressamınız.

İşte ben, Blake Jordan.

Öncelikle hepinize taziye mesajlarınız için teşekkür ederim çocuklar, hepinize minnettarım. Hala kağıt üstünde annem olan kadınla uğraşıyorum tabi. Ama merak etmeyin. Crystal, o kadının hakkından bayağı iyi geliyor.

Her neyse. Bugün, BLAKE JORDAN İLE RENGARENK BİR GÜN temalı etkinliğimizi gerçekleştirmek için buradayız.

Şimdi gidin önce kendinize bir tuval bulun. Sonra gidin yağlı boya alın, kaç tane renk olduğu fark etmez. Kafanıza estiği gibi takılın.

Sonra elinize bir beş numara, bir de on altı numara fırça alın. Fark ettiyseniz palet bulun demedim, çünkü palete ihtiyacımız olmayacak.

Alın tuvali yatırın. Büyük fırçayı boyalardan birine batırıp, fırçadaki boyayı tuvale fırlatın.

Bana bakın, sakın ortalığı batırmaktan korkmayın. Bir ressamın yeteneği özgürlüğünde saklıdır.

Üçten fazla farklı renk olduğunda, boyaları bırakın. Amma gaza geldiniz ulan.

Kalın fırça üç farklı renge bulanmış olabilir, tuval de öyle. Ama henüz işin sırrını söylemedim.

Neden bana ressam diyorlar?

Çünkü bir resme başlamadan önce, kafanda bitirmen gerekir. Tüm boyaları kafanda birleştirip, yeni özgürlükler çıkarman ve gerçekliğe akıtmadan önce dünyanı boyamalısındır.

Kalın fırçayla tuvale gelişigüzel çizgiler bırak. Üzerindeki boyaları birleştirmekten, bütün yapmaktan korkma. Her şey bittiğinde, ufak kıvrımlar bırakıp boyaların tuvalden taştığını göstermek üçün diğer fırçanı al ve kenarlarda kalmış taşkınlıklara yollar yap.

Her şey bittiğinde geri çekil ve eserine bak kanka. Yeteneğinin olması gerekmiyor.

Bu senin özgürlüğünün başarısı.

Tabi, sonra git de bi aynaya bak.

Özgür ol dedik de kendi ağzına sıç mı dedik?

Git de bir temizlen. Kendi yansımamla konuşmak istemiyorum.

Ve, final.

Sence, ben şu katana olayını nasıl kavradım dersin?

Bence bu işin sırrı kullandığım kalemlerin, fırçaların içinde saklıydı. Kılıçlar benim için birer kalem ya da bir fırçaydı. Savurduğum hareketler tuvale ya da kağıda attığım darbelerdi.

Hayattaki yeteneklerimiz, her ne kadar kendi adımıza büyük bir başarıymışçasına gözükse de, aslında zor zamanlarımızda bize ilham veren kaynaklarımız da olabiliyor.

Eğer bir oyuncuysan, sahnede öne doğru bir adım atarsın, ama aynı zamanda cesursan cesaretinle ve oyunculuğunla başkalarını korumak adına öne çıkarsın.

Ya da bir yazarsan, evinde oturmuş kağıda ya da bilgisayara bir şeyler yazarsın. Ama o an geldiğinde, cesaretini toplarsın ve bir şeyleri korumak adını kelimelerini en olgun bir ifadeyle bir arada kullanıp tıpkı bir şiir okur gibi kullanırsın.

Yetenekler bizi bir adım öne çıkarır. Her birimizin bir yeteneği vardır. Önceden bilinenlere her seferinde yeni yetenekler ekleriz. Mesela iyi bir lego ustası olabilirsin, bilgisayarda üç boyutlu karakterler yaratabilirsin, pek çok nesneyi dengede tutabilirsin, nefesini uzun bir süre tutabilirsin, reflekslerinle hayat kurtarabilir ya da esnekliğinle övünebilirsin, müzik listende hareketli müziklerin liste sıralamasını tempolarına göre ayarlayabilirsin.

En uzun uyuyan biri olarak bile tarihe geçebilirsin çünkü uyku kutsaldır.

Ve emin olun, hala hiçbir yeteneğim yok diyebiliyorsanız, kesinlikle yorganınızın altından çıkmamış, kafanızı sıradan kaldırmamış ya da şapkanızı kafanızdan atmamış biri olabilirsiniz.

Güneşin oturduğun evde ne taraftan doğup ne tarafa doğru battığını biliyor musun? Bilmek istemez misin?

Güneş doğarken uçan tüm o kuşların dizilişlerini ya da batışında gördüğün tüm o renklerin gözlerindeki yansımasının nasıl olduğunu hiç merak etmedin mi?

Kendini tanımayı hiç düşünmedin mi? Biraz önce verdiğim direktiflerde mükemmel bir şey beklediğin halde iyi bir resim çıkarmamış olabilirsin. Ama o senin sanatındı, senin özgürlüğündü, orada bir şey varsa, orada bir sır yatıyorsa, onu sadece sen görebilirsin.

Sana neden bunları anlatıyorum dersin? Çünkü beni tanıyorsun. Beni biliyorsun. Northwood Lisesi'nin iki popüler kızla takıldığı bilinen ender şanslı piçi olarak tanınan, bereli ressamıyım. Tony bizi alana dek de öyleydim. Sanat sınıfında tablolarım vardı, altındaki imzamı görürler ve 'Kim bu Jordan?' deyip geçerlerdi.

Ben Stark ve Rogers'ın arkadaşıydım.

Ama bir adım öne çıktım ve şimdi hem Kaptan Amerika'nın kızının erkek arkadaşı, hem de takımın önemli bir üyesiyim.

Kimse benden habersiz sıçamaz adamım.

Yani, demem o ki; neden kendini keşfedip önemli biri olmayasın?

Neden sıradaki takım üyesi sen olmayasın?

Aman tanrım. Ne kadar dramatik konuşmuşum. Resimler nasıl beyler? Elbette bok gibi. Ama önemli değil. Asla resimlerinizi çizemem. Siz kendi dünyanızın ressamısınız.

Şimdi, gelelim asıl konuya. Benim karıya yürümüşsünüz, hayırdır?

Yoksa belanızı mı aradınız?

Rogers'ı üzerinize mi salmamı istiyorsunuz?

Eminim bu konuda benden daha bilgilisinizdir, çünkü ben yokken Rogers'ın dövüş konusundaki sertliğini siz gördünüz, ben değil.

Ama başka durumlarda sert olma konusunda gayet başarılı olabiliyor.

Aman tanrım.

Bunu bilmenize gerek yoktu.

Son bir konuya daha değinmek istiyorum.

Gelen yorumları okuyordum ve çoğunlukla, beni Steve Rogers'a benzetenleriniz olmuş.

Tanrım. Teşekkürler çocuklar. Benim için büyük bir onur.

İnanın bana, Dylan'ın, Kaptan Amerka'nın kızı olduğunu öğrenmeden önce de, sonra da böyle tavır takındığımdan haberim yoktu.

Zaten başlarda Steve'le pek yollarımızın kesişeceğinden ümitsizdim, ona karşı körü körüne bir hayranlığım da yoktu ve tüm o hal ve tavırlarım doğaldı.

Bilmiyorum belki az buçuk egom konuşmuş olabilir. Mazur görün.

Ki, Dylan'a böyle bir herif de yakışmaz mı zaten? Adam bir kere ressam, kılıçlarla arası iyi, ayrıca hiç kız arkadaşı falan da olmamış.

Romantik adamım işte amına koyayım ne istiyorsunuz?

Dylan deliyse ben ondan daha deliyim. Tencere kapak hesabı işte.

Hayatımın bundan sonrasında Tony destekli burslu bir üniversitede okuyup, diğer çocuklarla, kızlarla ve elbette sevgilimle birlikte geçirip resim konusundaki ilerlememi sürdürmek ve Steve beni kalkanıyla parçalasın diye örnek bir damat adayı olup Rogers ile evlenmem gerektiği bariz.

Steve Rogers'ın damadı olmak için neler yapmam gerektiğini Google'a sormalı mıyım?

Belki de bana mesaj atmalısınız.

Yardım edin!

Rogers And StarkWhere stories live. Discover now