42. "Kamp"

15.5K 771 51
                                    

Mira

Haftasonu çabucak bitmişti ve biz Demir ile beraber Istanbul'a dömüştük. Bar'da olanları bana anlattıklarında pek inanmamıştım. Ezgi bana video'yu izlettiğinde ise rezil olduğumu anlamıştım. Ben birdaha içmemeliydim bence.

Şimdi ise Ezgi ile okulun düzenlediği kampa hazırlanıyorduk.

Ve iyi haber Ezgi ve Berk geri dönmüştü !

Kamptan dönünce babası ile konuşacaktı ve ben bu durumdan çok memnundum.

"Ezgi başka bir şey eksikmi?"

"Hayır sadece çadırlarımız yok onuda Berk halledecekmiş"

"O zaman bavulları indirelim hadi"

"Durun kızlar ben indiririm"

Diye odasından çıkan Meriç'e teşekkür ederek bavulları indirmesine izin verdim.

"Mira babam burada olduğumu bilmiyor değilmi ?"

"Hayır hala kaçtın sanıyor"

Dediğimde kafasını salladı. Dışardan gelen korna sesiyle gülümsedim.

"Geldiler"

Dediğimde ikimizde kapıdan çıktık. Meriç'e veda edip dördümüzde Berk'in arabasına binip okula gittik. Koskacaman bir otabüsle gidilecekti. Bizim haricimizde bir okul daha bizimle kampa geliyordu. Bizim hemen yanımızdaki liseydi. Bana sorun yoktu ama o okuldaki çoğu kız güzeldi ve Demir'e bakmaları sinirlerimin artmasına sebeb oluyordu. Otobüse bindiğimizde. Arka dörtlüye oturmuştuk.

Otobüs harekete geçtiğinde Demir'le aynı kulaklıktan müzik dinliyorduk.

Ön taraftan duyduğum fısırtılara kulak kesildim.

"Demir şu çakma sarışınla çıkıyormuş"

"O Demir Soykan kimseyle ciddili olmaz"

"Ama uzun süredir beraberdiler kızın adı neydi Mila'mı ? Mira'mı ne ?"

Sinirle soludum ve kulaklığımı çıkartıp ayağa kalkarak ön koltuğa eğildim. Sinir bir sesle konuştum.

"kimmiş o kız ya çok merak ettim şimdi?"

Diye ikisinede baktım. Benim duyduğumu gördüklerinde gözlerini pörtletip önlerine geri döndüler. Demir tişörtümden tutup çekiştirerek beni geri otutturdu.

"Sakin olurmusun bende duydum ve sinirlendirmek için yapıyorlar ayrıca bizim okulda bile değiller"

Dediğinde kafamı sallayıp sakinleşmeye çalıştım. Tam sürtükler !

---

Gece olmuştu ve biz hala yoldaydık. Demir omzumda uyumuştu. Bense kafamı onun kafasının üzerine yaslayıp saçlarıyla oynuyordum.

Demir bir kaç dakika sonra uykulu bir sesle

"Miniğim saçlarımı kurcaladın iyice"

Dediğinde gülümsedim saçlarından öpüp düzettim. Demir bir hemlede kalkıp göğsüne yatmamı sağladı. Kafamı kollarının arasına gömüp saçlarımı kokladı ve öptü.

"Seni yiyebiliyormuyuz?"

"Malesef"

Diyerek güldüm. Boğuk sesimle konuştum.

"Biraz daha sıkarsan nefes alamayacağım Demir"

Dediğimde güldü ve saçlarımı çocukmuşum gibi karıştırdı

Lise BelasıWhere stories live. Discover now