Malik uçakta yolculuk boyunca tek bir kelime konuşmadı . Sıkıldıgı yüz mimiklerinden okunuyordu .Cabir onun bu halini biliyordu onu konuşmak için hiç zorlamadı . Malik yavaşca geriye yaslandi ve uykuya daldı. Cok yorgundu yaşadıkları onu çok yormuştu . Yardımcı pilot . Sayın değerli yolcularımız şu anda İstanbul semalarında süzülüyoruz . Bizimle yolculuğu tercih ettiğiniz için size tesekur ederiz iyi yolculuklar . Anons bitmeden Cabir kardeşini uyandırdı .
" İstanbuldayiz birazdan hava limanına iniş yapacağız. "
Gözlerini kısık bir şekilde hafif aralıyarak
" Anladım abi ama biraz başım ağrıyor sitres ve yorgunluktan olması gerek ."Cabir kafasını sallayarak kardeşinin söylediklerini onayladı .
Uçak artık iniş takımlarını indirmiş hava alanına iniş yapmak için hazırdı .
Uçaktan indiler ve bir taksi tuttular . Cabir ve Malik türkçe bilmedikleri için Cabir gidecekleri yerin adresi yazılı olduğu bir kağıt çıkardı ceketinin cebinden taksici ye uzattı .
Taksici adrese bakarak "taksime mi gitmek mi istiyorsunuz ."
Dikiz aynasından iki kardeşe bakarak, siz istediğiniz yere götüreceğim dedi . Sonra kontağı çevirdi ve taksime doğru yola çıktı . Taksi 1 saat sonra verilen adrese ulaştı .
İki kardeş taksi yol ücretini ödedi .
Malik abisi Cabir e dönerek abi büyük babam burda bir yerde kalıyordu .Cabir onları taksicinin gösterdiği evin kapısın çaldı. İçerden genç bir çocuk çıktı oniki, onüç yaşlarında.
Cabir elindeki adresi göstererek arapça bu adres burasımı dedi .
Çocuk hic birşey anlamış bir şekilde onlara baktı . Adresin yazılı olduğu kağıdı onlardan aldı şöyle bir baktı ." Siz Ahmed dedenin evini soruyorsunuz ama o geçenler de hayatını kaybetti ".
Eliyle gösterek "iste burası yan taraf onun evi "dedikten sonra kağıdı onlara uzzatt .
Malik çocuğun ne demek istediğini anlamıştı .
" Şükran kesiran "arapçada çok tesekur ederim anlamına gelen bu cümleyi kurdu ve çocuk kapıyı kapatıp içeri girdi . Malik ve abisi yan tarafta bulunan büyük babalarının evine gittiler.
Anahtarı evin önünde bir saksının altında oldugundan haberleri vardı.
Cabir anahtarı alıp kapıyı açtı çok ihtişamlı bir okadarda eskiydi .
Yerle siyah beyaz cam gibi parlayan mermerlerle kaplıydı genişce bir merdiven yukarı doğru tırmanıyordu salon ortasında yemyesil bir masa üstünde koyu mavi ipeksi bir masa örtüsü .
Duvarlar mor renge boyanmış . Masanın yanı başında uzunca bir kitaplık, raflar tarihi çok eskilere dayanan, tarihi değeri çok yüksek olan bir koleksiyonu andırıyor. Heryer toz , içerisi tam ışık alamadığından heryer tam olararak seçilemiyordu. Cabir,
biraz etrafa göz gezdirdikten sonra karşı duvarda olduklarını gördü .Işığa doru yürüdü yavaşca anahtarları açtı . Başını tavana doğru kaldırdı .
Kardeslerin şaşkınlığı iki katına çıkmıştı . Bukadar güzellikte bir eve sahip olduğu akıllarına bile gelmemişti dedelerinin .
Evin büyüsünde kurtularak Malik büyük kardeşi Cabir'e hadi yolculuk beni çok yordu biraz istirahat edelim odalar nerde acaba , üst katları gezelim dinlenecek bir yer bulalım .
Tamam sen çık ben birazdan gelirim biraz evi dolaşacağım . Tamam abi bir şey olursa ben yukardayım seslenirsin .
Cabir alt katta gezmeye başladı. Malik üst katta bir oda bulmuş krallara laik bir yatakta uyumaya başlamıştı .
Cabir kitaplığın yanına geldiğinde kitaplıkta ki kitapları yavaş yavaş incelemeye başladı .
Gözleri ağırlaşan Cabir okumakta olduğu bir kitabin başında masada uyuya kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK TOPRAKLAR ALEVYON
FantasyMalik piramitlerin gölgeleri altında Mısırın eşsiz güzeliği ve muhteşem Nil nehri kıyısında büyüdü. 19 Yaşında yağız bir delikanlı olan Malik Annesini kendisini dünyaya getirirken kaybetti . Babası bir İngiliz subayı tarafından tek bir kurşunla öldü...