ÖLÜMÜN MELODİSİ

1K 183 196
                                    


Melekler yurduna ulaştılar . Kral Sabir ve Kraliçe Enlil onları melekler yurdunun yüksek surları üstünde karşıladılar . Kraliçe koruyucu meleklere onlara yardımda bulunmaları için emir verdi .
Sandığı melekler yurdu sarayına götürdüler . Kraliçe Enlil'in mutluluğu gözlerinden okunuyordu . Kraliçe Enlil bütün saray görevlerinin sarayın taht odasında toplanması için emir verdi.
Koruyucu meleklerden bir tanesi koşar adımlarla kraliçe Enlil'e herkesin taht odasında hazırda bulunduğunu söyledi .

Kraliçe Enlil

"Misafirlerimizi en iyi şekilde ağırlayın ."
"Ben hazırlanıp geliyorum...

Sarayın taht odasında bir uğultu vardı herkes bir biriyle sıradan diyaloglar kurmuş koşuyorlardı . Taht kapısının koruyucu mekiği yüksek bir ses tonuyla " Dikkat Kraliçe Enlil teșrifte bulundu " dedi. Taht odasındaki o uğultu yerini sessizliğe bıraktı . İçeride bulunan toplum ikiye ayrıldı ver bir koridor açıldı . Kraliçe Enlil uzun pelerini ve bütün heybetiyle açılan koridorda yürümeye başladı .

Taht odasında bulunan herkesin gözleri Kraliçe Enlil 'in üstündeydi.
Kraliçe Enlil tahtın bulunduğu yere geldikten sonra tahta oturmadan önce içeride bulunanlara hitaben bir konuşma yaptı "değerli melekler yurdu halkı Kral Sabir'in değerli arkadaşları melekler yurdu için manevi değeri çok büyük olan kutsal kemikleri melekler yurduna çok zorlu şartlarda kara şövalyenin elinden kurtararak bize getirdiler ."
"Bu cesaretlerinden ve yaptıkları bu zorlu mücadeleden canlarını hiçe sahip hayatlarını tehlikeye atan arkadaşlarına melekler yurdu halk adına herkesin önünde şükranlarımı dile getirip kendilerine minnettar olduğumuzu belirtmek isterim."

Konuşmasını bitirdikten sonra tahtına oturdu . Kral Sabir kendilerine ayrılan bölümden toplulugu yararak kraliçe Enlil'in karşısına geldi . Kraliçe Enlil'e hafif başını eğerek selam verdikten sonra "biz size verdiğimiz sözü yerine getirdik bundan büyük gurur duyuyoruz şimdi bize izin verirseniz biz bu gün yolculuğumuza devam etmek istiyoruz birde bizimle savaşta yer alacağınız için size teşekkürlerimizi sunarız ."

Gecenin sonunda Malik ve arkadaşları yola çıkmak için hazırlık yaptılar ve melekler yurdundan ayrıldılar .

Malik melekler yurdundan ayrıldıktan sonra Kral Sabir'e "şimdi nereye yolculuk yapıyoruz ? ... nasıl bir tehlikeli yolculuk bekliyor bizi ?" dedi.

Kral Sabir "

"Kara Şövalyenin ülkesi olan Karanlıklar ülkesine bir yolculuk yapacağız .."

Cabir

"Bizi ele geçirmek ve bizi öldürmek isteyen kişinin ayağına gitmek ne kadar doğrudur ."

Karla bir anda sözlerini bölerek
"Çok zekice Kral Sabir o bizi uzaklarda izimizi sürmeye çalışırken biz onun ülkesinde olacağız "

Malik tedirgin ve kuşkulu bir dille .
"Ben bu konudan pek hem fikir değilim"
"İçinde sebebini bilmediğim bir huzursuzluk var "

Karla

"Korkmana tedirgin olmana gerek yok "

Zaman kaybetmeden yola koyulmaları gerekiyordu . Karanlıklar ülkesine gitmek için hem fikir olduktan sonra yola çıktılar . Sabir'in amacı yakında olacak savaşta onlar için çok büyük bir tehlike içeren söylediği şarkılarla düşman askerleri büyüsü altına alan ve onları istedği gibi kullanan yönlendiren Lorya 'yı ele geçirmekti. Mükemmel bir sese sahip olan Kara Şövalyenin en çok güvendiği muhafızların başında gelen Lorya savaşta Sabir'i bir hayli zorlayacak olması Kral Sabir'in endişelenmesine sebep oluyordu .
O şarkılarını seslendirmeye başladığında duyan bütün canlılar o sesin büyüsüne kapılıyor kendilerinden geçiyordu . Şarkıyı seslendirdiğinde büyüsüne kapılan herkesi zihniyle yönlendiriyordu.
Savaş meydanlarında bu yüzden o şarkılarını seslendirmeye başladığında duyan herkes ölümün melodisi duyuluyor diye haykırırdı.

KARANLIK TOPRAKLAR  ALEVYON Where stories live. Discover now