13. Bölüm

8.7K 648 61
                                    

1. Kitap 13. Bölüm: Enerji Hapı!


 Başı öne düşerek sürekli uykuya dalmaya yaklaşan Ren, artık dayanamadığını fark etti. Önündeki ateşin odunları tazelenmediği için çoktan sönmüştü. Hava gittikçede soğurken hem kendisi hemde kucağındaki kızın üşüdüğünü hissediyordu. 

Kızın herhangi bir sorunu olmadığını sadece garip bir heyecanla bayıldığını anlamıştı. Ama Ren'in asıl bilmediği şeyse Ezra'nın çoktan uyandığıydı!

 Ezra çocukluğundan beri kız erkek fark etmez kimseye yaklaşmamış soğuk biriydi. Hem büyü hemde savaşçılıkta sıra dışı bir yetenek gösterince direk okulun sayısı kırkı geçmeyen iç saha öğrencisinden biri olmuştu.  Ama kız bir günde soğuk kraliçe ünvanını unutturacak bir şekilde değişmişti. 

 Şu an kucağında yattığı çocuğun 10-11 yaşlarında olduğunu düşünüyordu.(Uzun boy) Bu çocuğun sıradan ve kendi yeteneğiyle karşılaştırılamayacak bir çöp parçası olduğunu da biliyordu. Ama ..! Kalbi bir türlü yavaşlamıyor, vücudu bir türlü soğumuyor, yüz kızartısı bir türlü azalmıyordu. İçindeki hislerin yoğunluğu o kadar derindi ki şu an gözlerini açmamak için harcadığı çabaya bile aslında mucizevi denebilirdi.

 Kızın göz kapakları sürekli altta oynarken içinde hala artan garip ve akıcı hisler kızın daha da kötüleşmesine ve umursamazlığının da artmasına yol açtı. Her saniye gözlerini açıp Ren'i öpme hayalleri kurmaya başlamışken artık hiç bir şeyi umursamadan hayal ettiği tapılası vücuda sarılmayı planlıyordu. 

Rastlantı buya, Ren hava soğuduğu için kızı çadıra taşımak için tüm gücünü harcamaya karar verdi.   Çok ağır gözükmeyen kızın bacaklarının altından diğer eliyle de sırtından tuttu. Kaldırmaya hazırlandığı kızın kalçalarına değen elleri yüzünden utanırken Ezranın da beklediğinden ağır olduğunu anladı. Ama o sırada kızın gözleri açıldı. Hem korkutucu hem de güzel bir surat tekrar "Elin..." derken sözünü bitiremedi. Ve...!

Kız tekrar bayıldı(!)

Ren kızın uyuyor numarası yaptığını fark edince şaşırdı. Ama sabaha da fazla bir şey kalmamıştı. Bu nedenle çok ta endişelenmesi gerekmiyordu.

 Yaklaşık üç saat sorunsuz geçti...

Ren yerinden kalkamadığı için uyuyamamıştı. Ama sorunsuz bir gece içinde minnettardı. Kızın şimdi de uyuyor numarası yapıp yapmadığını bilmediğinden biraz dürtüp uyandırmaya çalıştı. Ve beklediği gibi çat diye gözleri capcanlı açılan kız gülümsemeye başladı. Ama daha kız herhangi bir şey söylemeye fırsat bulamadan Ren sıyrılıp ayağa kalktı.

 Tüm gece bir kızın yastık olarak kullandığı bacakları hamlaşmış ağrıyordu. Sonuçta ne kadar 10 11 gibi gözükse de 9 yaşındaydı. Arkasındaki çadırın içine bakıp bir şey olmadığını görünce arkaya doğru seslendi. "Çadırı hemen toplarsan yola çıkabiliriz. Uzun bir yol bizi bekliyor." 

Sanki eğitim bölümüne gitmesi gereken Ezraymış ta kendisi de kızı götürmesi gereken sıkkın bir yetkiliymiş gibi davrandı. Rolleri bir nevi değişmişlerdi.

 Kız kafasını hızla öne doğru sallayıp paytak adımlarla çadıra dokundu. Dumana dönen çadır da elinde parçalar halinde birleşip bir tablete döndü. Çadırın toplanması kurulmasından yarı yarıya daha hızlı olmuştu. Yaklaşık 1 dakikada eski haline dönen çadıra bakan Ren de kendi yüzüğünde bu tarz bir şey olup olmadığını merak etti. Yüzüğünde bir sürü çadır olsa da herhangi birinin bu özelliğe sahip olmadığına neredeyse emindi.

 İkili birbirlerine bakarken yüzü kızaran Ezra tüm hafızasını yitirmiş gibi donakalmıştı. Ne yaptıklarını bile unutmuş gibi boş boş ama heyecanla Ren'e bakıyordu.

Elementa- Ölümsüzlük MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin