Elementa- Ölümsüzlük Masalı

40. Bölüm

1. Kitap 40. Bölüm: Yakmak istiyorum..her şeyi..bir Ejderha gibi!

Etraftaki insanların meraklı bakışlarını her yerinde hisseden Mey uzaktan izleyen Ren'i görüp el salladı. Gözlerinde sevdiği bir arkadaşa gösterilmiş küçük bir sıcaklık vardı. Ama Ren için o el sallayış çok şey ifade ettiğinden kızın yakınında bekleyip maçını izlemeye başladı.

Mey karşısındaki kendinden kesinlikle güçlü olan kıza bakıp iç çekti. "Kolay bir rakip gelse ne olurdu sanki?"

 Etraftaki birkaç kişinin sesini duyması ve gülmesiyle yüzü buruşan Mey istemeden düşündüklerini dışından söylediğini fark edince yüzünü buruşturdu.

Etrafındaki gülen öğrencilerin seslerini dışarıda tutmak için ekstra çaba sarf ederken de karşısındaki rakibe odaklandı. Hakemin "Başla" demesini bile tam olarak duymamıştı.

 Rakibi ince kolları ve küçük bir gövdesi olan yamuk şekilli biriydi. Hatta vücudu o kadar değişik bir şekildeydi ki Mey bile bu işte bir terslik olduğunu düşünüyordu.Uzun vücudu, uzun bacakları ve bacaklarını tamamlayan da çeneden sipsivri uzunlamasına bir kafası vardı. Ama tabii bunlar Mey'in dikkat ettiği şeyler değildi. Asıl önemsediği şey gencin gözlerinde gördüğü şeydi. Bir şekilde..

Mey dedesiyle yaptığı senelerce süren eğitiminin sonucuyla insanları okumakta iyiydi. Mesela tek bakışta Ren'in normal olmadığını söyleyebiliyordu. Normal" kelimesinden oldukça uzaktı. 

Ve bu karşısındaki kıza gelirsek de bu kızda sanki gizli bir silahı varmışta onu kullandığı için yenilmesi imkansızmış gibi  gibi gözüküyordu. Mey tahmininde ne kadar doğru olduğunu bilmediği için elinden bir parça buz kütlesi çıkarıp karşısındaki kıza attı. 

 Uzun boylu kızın bacaklarına doğru buz kütlesini attığında sağ bacağına saplanmasına ramak kalan buzun yönü değişti. Bacağı ıskalayıp yere saplanan buz buhar çıkararak yok olurken Mey'de bu sefer iki tane birden attı. Ama sonuç aynıydı.

 Sanki vücudunu bir giysi gibi saran bir katman vardı da Mey hiç bir şey yapamıyordu. 

Kızın üstüne örttüğü kalkan yüzünden büyüden korunması hile gibi gözükse de aslında yarışmada tek bir silah kullanma hakkı vardı. Ve kız bu hakkıyla bir korunma aleti seçmişti. Şimdide Mey'in uzaktan değil de çaresizce yakından saldırmasını bekliyordu. 

Mey yaklaşmayı düşündüğü an içgüdüleri ona durmasını söylerken, tüyleri diken diken oldu!

"Dedemin eğitimi olmasa çoktan yaklaşmıştım."

Yan taraftan bakan bir çocuğun gözlerinden zayıf gözüken kişi kesinlikle Mey'di. Ama Mey "Awei soy adını taşıyan biriydi!

 Öne bir adım atıp üstündeki doğal kalkanının gücünü yarıya indirdi. Konsantre olup daha önce ürettiği buz enerjisinden çok daha fazla miktarda enerjiyi ellerine çekti. İyi bir savaşçı olsa da basit bir büyücüydü. Bu yüzden 20 saniye alan enerji toplama süreciyle tüm gücüni elleri arasında topladı. Ellerinden dev buz parçaları çıkarken iki eline ikişer tane bembeyaz kılıç aldı.

 Ve koşarak bir anda uzun boylu kızın karşısında belirdi!

"Eğer tehlike her türlü kaçınılmazsa bende hemen yüzleşirim!"

Şaşırtma ihtimalini kullanarak aniden saldırıya geçen Mey daha öncede kullandığı Aweiye ait özel bir hız tekniği kullanmıştı. Mey elindeki kılıçla karşısındaki kızın vücudunu saran kalkana vurmaya başladı.