50. Bölüm

6K 516 134
                                    

50. Bölüm: Baş yargıç ve nişan!


Ren gezegende geçirdiği 6. günün sabahı yarım saat uyumak için uğraşmaktaydı. 

Ama daha uykuya dalamadan küçük bir sesle irkildi. Kafasını kaldırıp yanında yatan iki yaratığa komut verdiğinde resmen sıkılmıştı. Yaratıkların kendi yerine gelen düşmanı halletmeleri için beklemeyi planladı. 

 Üst üste gelen yaratıkların saldırıları yüzünden dinlenicek vakit bile bulamıyordu.

Daha iki yaratık harekete geçemeden Ren garip bir hisle hemen ayağa kalkıp yerini değiştirdi. İçgüdüseldi. Daha yattığı yerden bir adım uzaklaştığında demin olduğu yerde dev bir yaratık belirdi. Ve büyüklüğüne bakınca Ren'in gözüne pek iyi niyetle yaklaşmış gibi de gözükmedi.

 Daha tek adım atmadan yaratık üstüne çullandığında Ren iyice sinirlendi. 

"Lan bu yaratıklar niye sebepsizce gelip duruyor!"

Ren aklındaki küçük bir komutla iki alfayı bu yeni gelen dev yaratığa gönderdi. O sırada kaçıp biraz uzaklaşmayı planlamıştı. Ama beklediği fırsatı yakalayamadan iki alfada aynı anda yere düştü!

 "Şimdi ayvayı yedi sanırım. Hahahaha..?!"

Uzaktaki dağın tepesinde aynı noktada oturan Skyfall soyadlı Mavis, o an eğlenmeye yeni başlamıştı. Bir gün önce başladığı uzun yolculuk sayesinde tüm hayatı boyunca biriktirdiği değişik yaratıkları toplamaya gitmişti. Uzun zamandır kaçak işler yapmış biri olarak bir sürü gizli mağarada birden fazla değişik alfaları vardı. Uzun zamandır nadir hayvanları biriktirme meraklısıydı.

 Ve Ren'in hayvanları evcilleştirdiğini gördüğünde tüm hayatı boyunca aradığı şeyi bulduğunu fark etti. "Evcilleştirme" denen şeyin mümkün olmadığını düşünerek uzun zaman hayal etmişti. Ve artık Ren'den gördüğü şeyi öğrenmeye can atıyordu.

 Kendi kendine işkence etmenin komik olduğunu düşündüğü Ren'e bakarken güzel zamanlar geçirdi.

...


"Efendim! Yeni bir rapor geldi."

Xan Krallığının baş yargıcı olan Alsa adlı kadının gözleri elindeki kitaptaydı. Yanına yaklaşan askeri duyduğunu gösteren hiç bir harekette bulunmadı. Açıkça askere "şu an kitap okuyorum kaybol!" demek istiyor gibiydi. Okuduğu şeye daldığı da çok açıktı.

"Siyah Dağ bulundu efendim."

İlk başta duyduğu şeyi anlayamayan kadın sözcükleri idrak ettiğinde elindeki kitabı köşeye fırlatıp ayağa zıpladı. "Neden daha önce demedin! Nerede o namussuz herif..."

Tüm Xan Sarayı saniyeler sonra ayaklandığında Ren henüz nasıl bir işe bulaştığının farkında değildi.

...


Kitaplarla dolu masanın etrafındaki tüm alan çökükler ve yıkımla doluydu. İki tane hızlı şey birbirlerine yaklaşıp uzaklaşırken büyük olan küçüğü yok etmeyi amaçlıyor gibiydi. Ve aslında küçük olan Ren arkasından koşan bu büyük şeyin(?) nerden geldiğini anlayamamıştı. Neden" sorusunu sorup dururken ayak tekniğini sonuna kadar zorlayıp kaçmaya devam etti.

 Tek tesellisi bu yaratığın boyutu ve gücü daha fazla olsa da koyun avcısı yaratıkların alfaları kadar hassas ve hızlı olmasıydı. Evet hızlıydı! Ama Ren bir gün önce hız savaşında alfaları bile dize getirmişti. O anki seviyesi ile rahatlıkla bu yaratığın saldırılarını idare edebiliyordu.

Elementa- Ölümsüzlük MasalıWhere stories live. Discover now