Elementa- Ölümsüzlük Masalı

97. Bölüm

Bölüm 97: Acı!

Ren'in kampında herşey tıkırında ilerlerken B-46, eski ismiyle Hell gezegeni için komik bir haber gönderildi. Gezegenin fazla enerji taşıması yüzünden federasyon içinde oylama yapıldı. Oylama sonucu ortak bir kararla gezegenin federasyonla ulaşımı için yeni bir ışınlanma merkezi inşa edilmesi kabul edildi.

Kui Ailesi ile Yama Ailesinin beraber çalışacağı proje Ren'in güney krallığını yok ettiği haftada belirlendi. Sadece iki aylık bir sürede gelicek olan gemilerin haberi henüz gezegende yayılmamışken savaş borazanlarıda çalmaya başlamıştı.

Nanntia içindeki ailelerin kıpırdanmasına yol açacak bir olay gerçekleşmek üzereydi.

..

Ren sağ elini sallayıp yaratabildiği en büyük geçidi açarak yüzüğün içine yeni bir kalıcı kapı açtı. Açtığı anda tüm askerlerinin geçebileceği büyük bir kapı gözüktü. Ren kapıdan uzaklaşıp havaya yükseldi.

Gözleri maviydi.

Ellerinde 2. seviye mavi alevlerle kaplanmış kılıçları gözüktü.

Vücudundan yayılan öldürme arzusu onlarca metreye yayılıyordu. Gözlerindeki parıltı artarken tüm vücudu mavi apollon alevleri ile sarıldı.

Çığlık sesleri her zamankinden daha yüksekken Ren alevlerinin fısıltısını duyabiliyordu. Arada sırada yakaladığı bazı kelimeler ile kafasını sallarken öldürmeye tamamen hazırdı.

..

Ji Ailesi Gemisi-

Aijin gözleri önünde eğitim yapan birkaç askeri izlerken uykuya dalıcak kadar uyuşuktu. Çantasında tuttuğu garip bir aletin ötmesi ile yerinde sıçradı. Daha bir saniye geçmişken gözleri ile tüm vücudunun ifadeleri değişmişti.

Kafasında bir saniye içinde normal bir insanın düşünemeyeceği kadar hızlı farklı düşünceler oluştu. Tepki süresi normal bir insana göre inanılmazdı.

Alet ötmeye başladıktan sonra geçen 3. saniye çoktan havaya yükselmiş hızla yol alıyordu.-

..

Ren havada beklerken ilk gelenin kim olacağını bildiği için şaşırmadı.

"Aptal biri çıkıpta Lloydlar güçlüdür dedi diye korkmama gerek yok!"

Ren üzerine kendi maksimum hızından bile hızlı gelen birini fark etti. Gözlerindeki parıltı olabilecek en üst seviyede parlıyordu. Resmen artık bir insan gibi değilde garip bir yaratık gibi gözüktü.

Ellerindeki kılıçları sallarken savaşçı olarak vücudunun yeni sınırlarını zorladı.

[On Bin Kılıcın Dansı!] + [Spartanın Karma Kılıç Sanatları]

Ren hiç bir zaman kendini bir Lloyd seviyesinde görmemişti. Ama kılıçlarını sallarken kalbinde garip bir güven vardı.

"Aptal bir velet bana bu şekilde dokunamaz!"

Aijin Ren'in yarattığı dev kılıç dalgasınının arasına dalıp vücudunun dayanıklığına güvenerek Ren'e yaklaştı. Çarpan kılıç ilizyonları vücuduna çarptıkları an ya sekiyor ya da direk yok oluyordu. Hatta birkaç tanesini sinekmiş gibi eliyle silkeleyen Aijin sadece gözlerini korudu.

Kılıç saldırıları işe yaramayınca Ren kılıçların yönünü değiştirip kılıçların sayısını azalttı. Her azalan sayı ile kalan kılıçların gücü bir parça artarken Aijin vücuduna batan arı sokmaları hissediyordu.-