13

3.1K 269 144
                                    

Sabah uyandığımda, kendimi bulduğum ilk yer Sasuke'nin kollarının arasıydı. Belimi çepeçevre saran o kollar ve onun mayhoş kokusu mükemmel bir ikiliydi, sadece tek sorun koltukta sıkışık uyumamız ve kemiklerimizin birbirine yapışmasıydı.

İçime derin bir nefes çektim ve gözlerimi kapattım biraz daha. Fakat o an, ne yaptığımın farkına varacak kadar ayılmıştım. O sarhoştu ve dün gece benim evine gelerek benimle ağlamış ve bana sarılmıştı. Yüksek bir ihtimal de dün olanların hiçbirini hatırlamayacaktı. Bana yine hakaret etmesi, küçük düşürmesi ve arkadaşlarıyla arasında alay konusu olmam an meselesiydi.

Annemin de dediği gibi, derslerimde başarılı olsam da bazen dünyanın en salak insanı olabiliyordum.

Huzursuzluk yine bedenimi ele geçirmiş, pençelerini bana saplamaya başlamıştı bile. Böyle bir şeyi kabul etmemeliydim. O buraya gelmemeliydi. Ona sarılmamalı ve şu an birlikte uyumamalıydık!

Yavaş ve usul hareketlerle Sasuke'nin göğsünden başımı kaldırarak yataktan kalktım ve masanın üzerindeki telefonu da alarak sessizce adımlamaya başladım kapıya doğru. Bir esneme sesi kulaklarımı doldurduğunda olduğum yere çivilendim.

Bir kaç dakika hareket dahi edemedim. Çoktan beni görmüş olabilirdi. Şimdi ne yapacaktım? Ne diyecektim ona? Gerçeği söylesem asla inanmazdı. Buraya geldiğine inanmazdı. Daha günlüğünü okumadığıma inanmıyordu, buna neden inanacaktı ki?

Tanrım, bana güç ver.

Uykulu sesiyle "Sakura?" diye adımı seslendiğinde gözlerimi kapatıp yüzümü buruşturdum.

Yavaşça topuklarımın üzerinden ona döndüm ve gözlerimi açtım. O bana yine her zamanki bakışlarını atarken, kendimi yerin dibinde hissettim.

"Neredeyim lan ben?" diye sordu gözlerini etrafta gezdirerek. Koltukta doğruldu ve üzerine bir göz attı. "Beni sarhoş edip eve falan mı attın?" diye sordu.

Gözlerimin içine bakınca söylediği ilk bu olmuştu.

Açık konuşmalıydım ki, bunca zamandır bu kelimeleri duymadım desem yalan olur. Çok sevdiğim sesinden yıllar boyu sadece tek bir şey duymak istemiştim fakat kaderim, hayır hayır, Sasuke buna izin vermemişti. Ondan istediğim tek bir şeyi bile yapmamıştı.

Yutkundum. Sinirlerim yine en yüksek raddeye çıktığında kalbim bana sinirli değil üzgün olduğumu haykırıyordu fakat beynim bunu dinlemiyordu.

"Ne?" diye sordum boş bir ifadeyle. Artık görünen o ki onun karşısında yüz ifadelerimi bile unutur hale gelmiştim. Bunu fark etmemin verdiği iğrenç hissiyat bedenime işkence ederken yanağımı ısırdım hafifçe.

"Diyorum ki..." diye konuşmaya başlamıştı ki onu susturdum.

"Sus, duydum! Ayrıca öyle bir şey yok, bunu sen de benim kadar iyi biliyorsun."

Alayla güldü. "O zaman benim burada ne işim var?"

"Kendin geldin, ben nereden bileyim?" dediğimde gülüşü daha da arttı.

"Sürtüklüğünü bu kadar belli etme. Beraber mi uyumuşuz? Hap falan mı içirdin de buraya geldim?" Tırnaklarımda belirmeye başlayan, kinimden bir parçadan oluşan acım tüm bedenime, en ücra köşelerime yayıldı.

Bana sürtük demişti. O iğrenç kelimeyi bana söylemişti. Tamam, daha önce de bundan daha ağır -oyuncak gibi- kelimeler söylemişti fakat hiçbirini onun göğsünden uyanır uyanmaz duymamıştım!

"Açıkçası hiç böyle bir şey yapabileceğini düşünmemiştim," dedi. "Eğer benimle sevişmek istediğini söyleseydin bu kadar zahmete gerek kalmazdı."

Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladığında kendimi tutamayıp ona acıyarak bakmaya başladım. Çünkü o bunu hak ediyordu.

"Defol git evimden." dedim titreyen sesimle. "Çabuk! Çık git evimden!"

Gülmeye başladı yine. "Kızım sen kendini ne sanıyorsun?"

"Sana defol evimden dedim!"

"Önce gel kendini-"

"Kes sesini!" diye bağırdım. "Öyle iğrenç bir şey olmadı tamam mı? Beni o iğrenç şeylere nasıl yakıştırabilirsin?"

Kaşları havaya kalktı. "Sana her şey yakışır küçük pembe saçlı kız," dedi. "Özellikle de o iğrenç dediğin şeyler."

Gözyaşlarım son hızda akarken dediğim şeylerin onda bir etki yaratmadığını fark ettim. Bu çocuk nasıl bir insana dönüşmüştü böyle?

Ağlayarak birkaç adım geri gittim ve arkamı dönerek hızla odadan dışarı çıktım. Dün gece kucağımda ağlayan çocuk bu olamazdı. Böyle aşağılık, iğrenç bir herif olamazdı. O sasuke, şu an odamdaki Sasuke olamazdı.

Artık zamanı gelmişti. Bu beklediğim sınırı o koymuştu ve şu an tam da zamanıydı.

"Unutma Uchiha Sasuke, her savaşın sonuna bir adım kala, gözyaşı dökenler güçlenir, intikam ateşiyle beslenir ve savaşı kazanırlar."

hate • sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin