Bölüm 24 - Eksik İşler

42.2K 2.8K 225
                                    

Pazartesi. En sevdiğim.
Okul saatinden de erken uyandım sebepsizce. Duşa girdim, saçlarımı uzun uzun kurttum.

Aşağıya herkesten önce indim. Babam da Ezgi de uyanmamıştı henüz. Kendi kafama göre güzel bir menemen yaptım. Portakal sıktım. Bol bol nutellalı ekmek gömdüm.

Sonra tekrar odama çıktım. Okul eteğimi, uzun asker botlarımı ve deri ceketimi giydim. Minik spor çantamı aldı. Hem beden dersi vardı. Hem de belki tüm kararsızlığıma rağmen Soner hocaya giderdim. Az sayıda takımı karıştırdım iki gümüş küpe çıkarıp taktım. Hatta yetmedi bir de hafif eyeliner makyajı yaptım.

Şaşırmayın. İyiyim bugün.

Belki biraz ağlar, biraz sızlarım. Ama ertesi sabaha karar süremez hiçbir kalp kırıklığı, buna izin vermem.

"Kahvaltıya gelmiyor musun Deniz?"
Kapıya yöneldiğimi gören babam sormuştu.

"Erkenden yedim kusura bakmayın çıkıyorum. " dedim gülümseyerek

Babam başını hafifçe sallayınca

"Afiyet olsun size." diye benden beklenmeyen aşırı bir sevecenlik gösterip dışarı çıktım. Beni gerçekten tanıyor olsalardı bir anormallik olduğunu anlarlardı. Ama anlamadılar tabi.

Otobüsümü beklerken telefonum çaldı.
Betül.

"Alo Betül?"

"Evet benim. Adımı unutmuşsundur zannediyordum. "

Ne dese haklıydı. Ama yaşadıklarımı kilometrelerce uzakta olan birine nasıl anlatabilirdim kısacık telefon konuşmalarında.

"Betül ne desen haklısın ama bilmediğin şeyler-"

"Bana bahane üretme. Bunları dinlemek istemiyorum. Sadece üzüyorsun beni. Çok çok kırgınım."

"Betül hala kankamsın benim. En yakınımsın. BESTimsin kızım! Ama yaptığım hayvanlığı..."

Bitiremedim cümlemi. Durdum bir an.

"Yoksa... Ben senin bestin değil miyim artık?"

Derin bir nefes aldı. "Ben sözümden dönmem kızım! Dönek olan sensin! Best Friends Forever dediysek foreverdır. "

Karşılıklı gülüştük.
Onun kahkahaları çok daha iyi hissettiriyordu.

"Sana çok ihtiyacım var Betül." dedim hüzünle.

"Benim de Deniz. Bilemeyeceğin kadar. "

*****

Sabah okula geldiğimde derse daha vardı. Benim de eksik olan işlerim vardı. Sınıftan önce soyunma odasına uğrayıp birkaç minik işimi hallettim.

İlk ders edebiyattı.

"Günaydın Emre." dedim onun yakaladığım bir yanağını sıkarak. Ama o benim kadar neşeli değildi.

"Dün öylece çıkıp gittin. Telefonuma da cevap vermeyince evinizi aradım. Allahtan hizmetçiniz odanda uyuyor olduğunu söyledi de rahatladım."

Sokak DövüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin