15-Cazip Teklif

32 2 1
                                    

Ayakta bir şeyler atıştırırken ne yapacağıma karar vermeye çalıştım bugün.Yine aynı boktan bir gün daha.

Almam gereken bir intikam var.Ama nasıl yapacağım konusunda bir fikrim yok.

Abimin ölmesinin sebebi o ya da bu şekilde Pars denen şerefsizle ilgili.Evsiz bir adamın abimi öldürmesini mantıklı bulmuyorum.Hem de o barın önünde.Bunlar tesadüf olamayack kadar mantıksız.Pars'ın yada bir adamının bunu yaptığına adım kadar eminim.

Benim bu adama yaklaşmam gerekiyordu ama nasıl?Nasıl kendimi İpeğe göstermeden bu adama yanaşacaktım.

Lanet olsun ki bu işlerden gram anlamıyordum.Aklıma sadece bu adama yanaşıp ona ve İpeğe zarar vermek geliyordu.Ama nasıl olacaktı bu.

Tekrar o bara gitmeye karar verdim.Bu sefer daha güzel bir şekilde.Yine nasıl olacağını bilmiyorum ama onun dikkatini çekmem gerekiyor.

Akşam saat 8 gibi hazırlanmaya başladım.Bordo dar mini bir etek.Resmen bir iki karış falandı.İnsanlar bununla nasıl rahat ediyordu bilmiyorum.üzerime de siyah askılı şifon bir bluz.Ayaklarıma siyah bir stiletto.Hiç beceremem bu topuklu işlerini.Umarım halledebilirim.Kuaför saçıma fön çekip koyu bir göz makyajı yaptırdım.

Saat tam on buçukta barın kapısının önüne geldim.Barın merdivenlerinden aşağı inerken ne kadar boğucu bir yer olduğunu düşündüm.Neden giriş katı dururken bir alt katını yapmışlardı bar kısmını.Yasa dışı bir şeyler dönme ihtimali var mıydı acaba.Ne bileyim kumar falan gibi.O zaman elime bir koz geçebilirdi.

O an İpeği ve Parsı fark ettim baş başa oturmuş konuşuyorlardı yada daha çok tartışıyor gibilerdi.İpek beni fark etmeden hemen barın en karanlık köşesine geçtim.Gelen garsondan bir bira istedim.Sessizce ne yaptıklarını izlemeye koyuldum.Bir şeyler duymam imkansızdı.Çok gürültülü bir bar değildi ama yine de müzik ve insan konuşmaları kahkahaları vardı.

Tartıştıkları çok belliydi ikisinin de surat beş karıştı.Daha doğrusu İpek sinirli ve üzgündü.Aslında Parsın suratının yarısını görebiliyordum.Ama evet beş karıştı ve çok sinirli gibiydi.Bu tablo belki de gördüğüm en güzel sanat eseriydi.Odamın duvarına çerçeveletip asmak istedim.İçimde ufak bir huzur belirdi.Biraz su serpildi alev alev yanan yüreğime.Sinirlerim yatıştı az biraz.

Bilmem belki içtiğim 3.biranın etkisi de olabilir.Ama yine de bu tablo beni mutlu ediyordu.Keşke dudak okumayı bilseydim.

Ayrıca gördüğüm en salak çiftti burada birbirlerini yarı duyar yarı duymazları.Neden daha sakin bir yerde konuşmuyorlardı ki.Ama burada konuşmaları daha iyi oldu.Hem bu tabloyu kaçırmadım hem de bu gürültü de iletişimleri daha da kopuk oluyordu.

Pars masanın başında duran adama,muhtemelen korumasıydı ya da barın güvenlik görevlisi,alın şunu başımdan gibi bir işaret yaptı.Bu İpeği daha da sinirlendirdi.Elindeki bardağı duvara fırlattı.Bardak parçalara ayrılırken herkes dönüp o tarafa baktı.Solist ve adamları bile şaşırdı sustu kaldılar.İpek önde koruma arkada merdivenlerden çıkıp kayboldular.Pars tek bir parmak şıkırdatmasıyla grup müziklerine insanlarda sohbetlerine devam ettiler.

Bu durum beni iyice neşenlendirdi.Kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.Resmen bir komedi filmine bilet almış gibiydim.

Saat tam on iki de bar kısmına geçip sandalyelerden birine oturdum.Parsın beni fark edebileceği bir yere.

Kafam nahoş olmuştu çoktan.Dört biradan sonra bi kahve aldım.Eğer gerekirse sonra devam edebilirdim içmeye.

Pars'ın beni fark etmesi tam tamına 45 dakika sürdü.İlk önce göz göze geldik.Kafamla selam verdim.Tanıdığımı belli etmek istedim.Ben o günkü tebrik ettiğin kişiyim demek için.Gülümsedi ve ayağa kalktı.

Yanıma geldi.Ve merhaba deyip o iç yakan gülümsemesini gösterdi.Hiç kimseyi beğenmeyen ben o an onu gerçekten beğenmiştim.Çok yakışıklıydı gerçekten.Ama onun bu yakışıklılığı bendeki nefreti daha da alevlendirdi.

Zoraki gülümseyip merhaba dedim.Kendine çeki düzen ver kendine çeki düzen ver.Oyunculuğunu göster.Hadiii güven kendine güven.

Biraz daha gülümsedim.Daha gerçekçiydi.Yani bence öyleydi.Sonra vazgeçip kendimi çekip bardağıma diktim gözlerimi.Kaçan kovalanır derler.

"Sesiniz çok güzel bir yerlerde sahne alıyor musunuz? Yada eğitim falan mı alıyorsunuz?"

"Teşekkür ederim.Hayır sahnede almıyorum eğitim de almıyorum."

Garsona bana bir bardak viski vermesini söyledi.

"Teşekkür ederim ama kendim ne istersem onu alabilirim diye düşünüyorum."

Gülümsedi,tavrım onu sinir etmesi gerekirken gülümsetti.Sinirlerim biraz daha gerildi.

"Tabi alabilirsiniz.Sadece size bir iş teklifim vardı.Bunu konuşurken bir şeyler içeriz diye düşündüm."

Burada sahne almamı isteyecekti.Bu sorumluluk olurdu.Ve bu sorumluluk almak istediğim bir şey değildi.

"Dinliyorum sizi."

"Burada çıkan arkadaşlar haftanın yedi günü buradalar.Haliyle yoruluyorlar.Bir de müşteri yeni şeyler değişikler istiyor.O gün de sizi epey beğendiler.Diyorum ki acaba bir kaç gün acaba burada sahne alsanız?Bazen tek sahne alırsınız bazen de diğer solist arkadaşla Muratla sahne alırsınız."

"Teşekkürler.Ama kabul etmeyeceğim."

Ayağa kalktım.Garsona para verip ortaya,hem garsona hem Parsa, iyi eğlenceler deyip merdivenlere doğru yöneldim.Pars arkamdan gelip bir kartını uzattı.Biraz düşünmemi istedi.Kartı alıp çıktım bardan.

Arabama dönüp bindim.Eve doğru yöneldim.Bir yandan da gelen teklifi düşünüyordum..

Sevgilim,katilim.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin