19-Yüzyılın Kahpesi

1 0 0
                                    

Saat bire gelirken gözlerimi yavaşça açtım.Geç yatmıştım baya ama erken kalkmış sayılırdım.İlk iş günüm yorucuydu.İlk paramı kazanmıştım.Onun kuruşuna dokunmazdım ama.Attım bir köşeye.İhtiyaç sahibi insanlara verebilirdim yada derneklere katkı.Bu sonraki işti.

Hala ne yapacağımın bir planı programı yoktu aklımda.Sadece ufak tefek bir fikir.Pars'ı İpek'in elinden almalıydım.Nasıl yaparım işte onu bilmiyorum.

Ayrıca abimin ölümü ile Pars arasındaki bağlantıyı araştırmalıydım.Gidip teslim olan katil,düğüm noktasıydı.Onunla görüşmek ise delilik.Eğer Pars'ın adamıysa kesinlikle gidip öterdi.Bardan yola çıkmalıydım.Milletin ağzını aramaktan başka çarem yoktu.

Başarısız olacağımı hissediyordum.Sonuçta bu kadar acemice davranan ben nasıl alacaktım intikamı hem de hiçbir şey bilmezken.

Bora değdi mi?İpek için o gerizekalı bara gitmen şart mıydı?İpek sürtüğü için.Beni bıraktığına değdi mi?Sana kızmıyorum ama.Kızamam ki ben sana.Seni o kadar severken nasıl kızarım?

Keşke birlikte ölseydik.Sensiz bir hiçim ben.Sıfır.Koca bir sıfırım.Sen öldün;annem ve babam tekrar öldü.Sen öldün,annem,babam ve ben öldüm.

Şimdi sizsiz ben sıfırım.Maddeyim,uzayda yer kaplıyorum.Değil.Yokum ben.Uzayda yer kaplayan üç mezar.Üç koca mezar...

Yarın uyansam aynı yaşta.Ama kötü bir düşten uyanmış olsam.Böyle ter dökmüşüm baya.Bora'yı toprağa veriyorum.Feryat figan.Çığlık çığlığa.Ağlayarak uyansam.Bir baksam korkmuş gelmiş annem,babam ve abim.Geçti diyorlar.O sadece bir kabustu.Geçti.Bak biz buradayız.

Yoksunuz işte.Şimdi ben kabuslardan ağlayarak bağırarak uyanıyorum bazen.Tek başıma.Yalnız.Kimse başımı okşayıp geçti demiyor.Sadece bir kabus değil.Kabus olan beni hayatım.Kabuslarım gerçek.

Gözlerimden sildim yaşlarımı.Kendime kızarcasına verdim öğüt.Güçlü olacaksın kızım.Ailen böyle ister.Hem senin bir intikam yeminin var.O intikamı ya alacaksın yada bu uğurda öleceksin.Olsun ikisi de güzel.

"Derin Hanım,merhaba rahatsız etmiyorum değil mi?" izlediğim televizyondan kafamı kaldırıp ikinciye çalan telefonu açtım.

"Merhaba Pars Bey,bir problem mi var?"

"Bugün gelebilir misiniz acaba bara acaba?Murat'ın kardeşi rahatsızlanmış.Programın başlamasına iki saat kala haber veriyorum ama kusura bakmayın."

"Yoo sorun değil gelirim."

Aklıma yeni gelen bir durumla irkildim.Ben kimin arabasını kullanıyorum Bora.İpek onu görürse kesin tanır.Dedemi arayıp yeni minik bir araba istediğimi söyledim.Bu arabayı tabiki satmayacaktık.Dedemin garajına çektik.O da bana yakında bir araba alacağını söyledi.

Dedemin evinde duşa girip yanımda getirdiğim kıyafetleri giyindim.Buradan eve dönmek çok zaman kaybettirirdi.Dedeme liseden arkadaşlarımla buluşacağım yalanını söyledim.Aynadan son kez kendime baktım.Siyah mini elbise,siyah ayakkabı ve elbise,simsiyah saçlar ve kahverengi lenslerim.Gözlüğümü de yakama taktım.İpeği görme ihtimalime karşı.Taksiye atlayıp bara doğru yola koyuldum.

Merdivenlerden inerken İpeğ'in orada olduğunu görüp numarasız gözlüklerimi taktım.Telefonun ekranından kendime baktım.Bence tanımazdı çünkü ben bile kendimi tanıyamıyordum.

"Hoşgeldiniz Derin Hanım,tanıştırayım sizi İpekle." inşallah inşallah inşallah tanımaz.

"Memnum oldum canım.Pars'ın sözlüsüyüm." uyarı verdiğini anlamak zor değildi.Bana haddimi bilmemi söylüyordu gözleriyle adeta.Tanımadığını düşünüyorum çünkü tanısa bu surat ifadesiyle bakmazdı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 08, 2018 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Sevgilim,katilim.Where stories live. Discover now