Uyanır uyanmaz duşa girip hazırlanmaya başladım.Provaya üçte gidecektim ama öncesinde yapmam gereken şeyler vardı.
Dışarı çıkınca ilk iş olarak kahvaltı yaptım.Sonra kendime yeni bir hat ve bir de telefon aldım.İşteki insanlara ve Parsa bu numaramı verecektim.Diğerini vermeyi göze alamadım.
Sonra ilk başta yapmam gereken şeyi yapıp kendime bir peruk aldım.Böylelikle o bardayken İpeğin gelme tehlikesinde ucuz yırtabilirdim ya da yırtamayabilirdim de.İştekileri saçlarımın yeni modeli diye kandırabilir miydim acaba.Neyse sadece bazen takardım ve de İpeği görürsem.
Parayla ajan tutma işi acaba Türkiyede var mıydı?Olsa kesinlikle harika olurdu.Ya da şu dinleme cihazı var mıydı?Varsa nereden bulabilirdim?Film çekiyoruz sanki.
Son anda peruk işinden vazgeçip açık kahve olan saçlarımı siyaha boyattım.Nasıl olsa İpekle görüşmeyecektik.Siyah saçlı halimi görmezdi.
Kendime numarasız vintage bir gözlük ve de kahverengi bir lens aldım.Işimi daha da sağlama almam lazımdı.
İpek beni görürse orada bütün planlarım alt üst olurdu.Gerçekleri öğrenemeden kendimi mezarda bulma ihtimalim yüksekti de.Peki gerçekleri öğrenince neler olacaktı?Eğer tahmin ettiğim gibi katil Pars ise onu öldürebilecek miydim?
Ya değilse.Anlatılanlar doğru ise?O zaman emin olarak Pars'dan uzak durup,sadece İpek'den intikam alacaktım.İpeğin kaçışı yoktu.Intikam almak için Pars'ı da kullanabilirdim.
Tam buluşma zamanında bara vardım.Ben gittiğimde herkes toplanmıştı.Herkesle tek tek tanıştım.
Murat(vokalist),Recep(gitarist),Çağlar(baterist),Kemal(dünkü barmen),Batuhan(diğer barmen),Baran(bir diğer barmen),Merve(garson),Eda(garson),Sema(garson),Ahmet(garson),Fatih(Bodyguard),diğer Murat(bodyguard).ve Pars ve ben.Derin.
Hepsi gayet sıcak karşılamıştı beni.Sonra Pars herkese zam yaptığını söyleyince kutlama tarzı bir şey yapıldı.Belli ki herkesin paraya ihtiyacı vardı.
Provalara başlamadan önce tuvalate geçip çantama attığım not defterine çalışanların listesini ve işlerini yazdım.Notlar alarak,gözlem yaparak daha iyi ilerleyeceğimi düşünüyordum.
Provaya Athena'nın Ben Böyleyim şarkısıyla başlamıştık,ardından Elle King-Playing For Keeps ve sonra Teoman-Paramparça
Genelde müzikler yavaş.Yavaş dediğim öyle gece klüpleri gibi bangır bangır müzikler yok.Daha sakin.
Zaten burası öyle herkesin durmazcasına dans ettiği bir mekan değil.İnsanlar buraya müzik dinlemeye,sohbet etmeye ve de bazen çıkan şarkılarda dans etmeye(çok nadir) geliyorlarmış.
'Akşam mekan kapatıldı.Birinin doğum günü varmış.Sevgilisi ayarlıyor.İşin yoksa kal bugün.'
'Tamam kalırım.Kaç gibi geleyim?Şimdi bir gidip üstümü başımı düzelteyim Pars Bey.'
'Saat altı.On-on bir gibi falan başlar.'
Tam arkamı dönüp gidecekken,adımla seslendi Pars.Tekrar ona dönüp soru sorar gibi baktım.
'Yeni saç rengin,güzel olmuş.Çok yakışmış.'
'Teşekkür ederim Pars Bey.Akşam görüşmek üzere.' dedim gülümseyerek,sonra el sallayıp çıktım bardan.
Eve gidip bir güzel duş aldım.Bugün iyi hazırlanmam,güzel olmam gerekiyordu.Olmayan makyaj malzemelerime bakarken birkaç bir şey daha almayı aklıma not ettim.
Bordo havuç bir pantolon,beyaz omuz dekolteli bir gömlek,taba renkli ince bantlı topuklu bir ayakkabı ve bordo pantolonumla aynı renk bir çanta.
