17. Bölüm

587 41 8
                                    

Biz geldikkkk. Özlediniz mi ? Bu bölüm bol bol yorum ve vote gelmesi dileğiyle.

Multimedya : okulun ilk günü giydikleri kıyafetler.

İyi okumalar...

*****

-Beste'den

Masal'dan gelen mesajla irkildim. Hayır yani niye hatırlatıyor ki biz bilmiyor muyuz sanki diye yavaş yavaş sövmeye başladım. Başlamıştım ki Masal ard arda mesajlar atmaya devam ediyordu. Elbiselerini atıyordu bana. Yarın uyumlu giyinelim diye. Niye mal mıyız biz -diyemedi-. Masal'a söverken her dediğine onay veriyordum. Ne olduğunu bilmeden. Ay bi de yarın palyaço olarak gidiyormuşum. Tövbe bismillah.

Hemen Kağan'a mesaj atıp kafamı dağıtmalıyım diye düşünürken ellerimin çoktan ona yazdığını fark ettim. Neyse ki fark ettim. Yoksa çocuğa yi bini ısman yazıyordum. Hemen iç sesimle konuşup "Napıyon sen mal" dedim. Sonra cevap alamayacağımı anlayınca telefonla uğraşmaya geri döndüm.

Kağan ile eskisi gibi olmak bana huzur veriyordu. Sanırım Efe'den sonra ilk defa böyle bir şey yaşıyordum. Ve bu mutluluk veriyordu. Her insanın acı çekmeden mutlu olamadığı bir yerdeyiz. Ne kadar mutlu olabilirdim ki. Mutluluğumuz bile koşullu anlayacağınız. Bu nedenle astronot olup yıldızlara olta atmayı planlıyorum. Çünkü uzay boşluğunda mutlu olmak kolay. Mükemmel bir meslek değil mi? Bence öyle.

Kağan beni yarın okula bırakmayı planlamış. Bana sormadan benim adıma bir karar verilmesinden hoşlanmam ama bu plan hoşuma gitti. Ama tabii ki kabul etmedim. Direttim yani ama Masal'ı Kerem bırakacakmış. Yani ekilmişim de haberim yok. Bu nedenle Kağan'a "tamam olur" dedim.

Masal'a da beni ektiği için kızmayı aklımın bi ucuna not ettim. Kağan'la yarın için sözleştikten sonra rahat rahat uyuyabilirdim. Hem bayağı konuşmuştuk saat 2:49 olmuştu ve ben daha yatacaktım diye kendi kendime söylenerek uykuya daldım.. Sabah herzaman ki gibi 7'de uyandım hem kahvaltımı edip hem Masal ile konuşup hem de ne giyeceğimi kararlaştırıyordum.

Beni NASA'ya almalılardı. Üşengeç olmama rağmen bunları aynı anda yapıyordum.
Ya da belki üşengeç olduğum için hepsini aynı anda yapıyorumdur. Olsun yine de alsınlar beni.
Masalla sonunda karar verdiğimizde kalkıp üstümü giyindim. Masal'a okulda görüşürüz dedim ve Kağan'ı bekletmeden aşağı indim. Belki de bekletmişimdir ama o bana

"Yoo beklemedim ben de yeni geldim"

dedi. Demek ki bekletmemişim.
Yanağıma öpücük kondurup "emniyet kemerimi taktım" -kamu spotu-. Arabada sadece Son Feci Bisiklet'in "Gaffola" şarkısı yankılanıyordu. Eşlik etmemek için kendimi zor tutuyordum. Neyse ki Kağan müziğin sesini kısıp

"Belki ben ve Kerem kaydımızı sizin okula aldırabiliriz"

dedi.

I'm şok. Kaldım öyle. Çok şaşırmıştım. Aniden söylemesi garibime gitmişti. Ama çok sevinmiştim.

"Sevinmedin galiba"

dedi bir tepki vermeyince.

"Saçmalama çok sevindim. Sadece aniden söyleyince şok oldum."

dedim.

"Mutluluk şoku"

diye de ekledim. O da gülümseyip önüne döndü. Yaklaşık 20 saniye sonra frene bastı. Yetişmemiştik daha ama durdurmuştu arabayı. Dışarıya bakıyordu. Bir şey arıyordu belli kii. Yanağına yaklaştım öpüyüm diye. Ama gördüğüm şeyle çığlığı basmam bir oldu. Tam öpecekken sürücü koltuğunun bulunduğu kapının camının dışında bi palyaço gördüm. Ve korkudan elim titriyordu. Kağan emniyet kemerini çıkartıp bana doğru döndü. Beni sımsıkı sardı ve kafamı göğsüne gömdü. Onun o sımsıcak kollarında kendimi güvenli hissediyordum. Titremem geçmişti.

İKİ GENÇ KIZIN İNTİKAMİWhere stories live. Discover now